Kazakistan'da LPG'ye yapılan zamlar ve ülkedeki sosyoekonomik durumun kötüleştiği gerekçesiyle başlatılan protestolar sonrası OHAL ilan edildi. Gelecek Partisi Lideri Davutoğlu, Kazakistan'daki olaylara ilişkin yaptığı açıklamada, "Türkiye’nin ve Türk Devletleri Teşkilatının Kazakistan'a gerekli katkıyı yapması tarihi bir görevdir. Şu ana kadar bu yönde yeterli adımlar atılmamıştır" dedi.
Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabı Twitter'dan Kazakistan'da yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu, Türkiye ve Türk Devletleri Teşkilatı'nın Kazakistan için yeterli adımları atmadığını dile getirdi. Davutoğlu'nun mesajları şu şekilde:
"Kazakistan’ın egemenliği ve istikrarı, Kazak kardeşlerimizin refah ve huzuru ülkemizin en temel stratejik önceliği olmalıdır."
Kazakistan’ın egemenliği ve istikrarı, Kazak kardeşlerimizin refah ve huzuru ülkemizin en temel stratejik önceliği olmalıdır.
— Ahmet Davutoğlu (@Ahmet_Davutoglu) January 6, 2022
"Türkiye’nin ve Türk Devletleri Teşkilatının Kazakistan’ın içişlerine saygı göstererek gerilimlerin aşılması için gerekli katkıyı yapması tarihi bir görevdir. Şu ana kadar bu yönde yeterli adımlar atılmamış olması da Türk dünyasının iç dayanışması açısından zaaf oluşturmuştur."
Türkiye’nin ve Türk Devletleri Teşkilatının Kazakistan’ın içişlerine saygı göstererek gerilimlerin aşılması için gerekli katkıyı yapması tarihi bir görevdir.
— Ahmet Davutoğlu (@Ahmet_Davutoglu) January 6, 2022
Şu ana kadar bu yönde yeterli adımlar atılmamış olması da Türk dünyasının iç dayanışması açısından zaaf oluşturmuştur.
"Türk dünyasının merkez ülkesi olan dost ve kardeş Kazakistan’da son günlerde yaşanan gelişmelerden derin üzüntü duydum. Bu gelişmeler üzerine dönem başkanlığını Ermenistan’ın yürüttüğü Müşterek Güvenlik Teşkilatından destek istenmek zorunda kalınması da kaygı vericidir."
Türk dünyasının merkez ülkesi olan dost ve kardeş Kazakistan’da son günlerde yaşanan gelişmelerden derin üzüntü duydum.
— Ahmet Davutoğlu (@Ahmet_Davutoglu) January 6, 2022
Bu gelişmeler üzerine dönem başkanlığını Ermenistan’ın yürüttüğü Müşterek Güvenlik Teşkilatından destek istenmek zorunda kalınması da kaygı vericidir.