Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, dün gece telefonla Gazze'den aldığı acı haberi sosyal medya hesabında paylaştı. Davutoğlu, kişisel anıları ve geçmişte yaşanan zorlukları anlatarak, uluslararası toplumun ve Türkiye'nin Gazze konusundaki yaklaşımını eleştirdi. Davutoğlu, özellikle Gazze'den dün gece gelen bir telefonla başlayan hikayesini paylaşarak, eşi Sare Hanım'ın doğum yapmak üzere olan bir kadına uzaktan yardım çabalarını anlattı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından Gazze'deki duruma ilişkin duygu yüklü bir mesaj paylaştı. Davutoğlu, geçmişte yaşanan acı dolu anılarını ve Gazze'de yaşanan insanlık dramını dile getirdiği mesajında, uluslararası toplumun ve Türkiye'nin bu konudaki tutumunu eleştirdi.
Davutoğlu, mesajında Gazze'den gelen bir telefonla başlayan ve tüm geceyi hüzünle geçiren bir olayı anlattı. Eşi Sare Hanım'ın, doğum vakti gelmiş bir anne adayına uzaktan yardımcı olmaya çalıştığını belirten Davutoğlu, bu sırada çaresiz baba adayının sesini de duyduklarını aktardı. Paylaşımında kişisel anılarına da yer veren Davutoğlu, annesinin hamileyken vefat etmesi ve Gazze'deki 2012 savaşında yaşadıklarını anımsattı.
'ELİMİZDEN GELENİ YAPMAYA ÇALIŞTIK AMA FERYADIMIZ DUYULMADI'
Mesajında, Nisa suresi 75. ayetine atıfta bulunan Davutoğlu, "Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, katından bize bir sahip çıkan gönder, katından bize bir yardımcı lutfet" ayetini hatırlatarak, Gazze'deki çocuklar, erkekler ve kadınlar için dua ettiğini ifade etti. Gazze'ye yönelik uluslararası yardım çağrılarının yeterince karşılık bulmadığını ve İsrail ile yapılan ticaretin devam ettiğini eleştiren Davutoğlu, uluslararası adalet çağrılarının yeterince dikkate alınmadığını vurguladı.
Türkiye'nin Gazze'ye yardım konusundaki tutumunu da eleştiren Davutoğlu, hava sahasının İsrail'e kapatılması, Refah kapısına kadar gidilmesi ve bir Türk Sahra hastanesi kurulması gibi önerilerin gerçekleşmediğini belirtti. Ayrıca, bir hava köprüsü kurulması çağrısının da dikkate alınmadığını ifade etti.
'KARARLILIĞIMIZI VURGULAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ'
Davutoğlu, mesajını Gazze, Mescid-i Aksa ve Kudüs özgürleşene kadar mücadeleye devam edeceklerini belirterek sonlandırdı. Küresel Vicdan Bildirisi ile dünyanın dört bir yanından destek çağrısı yaptıklarını hatırlatan Davutoğlu, mazlumların yanında olduklarını ve bu zulme sessiz kalmayacaklarını vurguladı.
Davutoğlu'nun paylaşımı şu şekilde:
"Dün gece yarısı gelen bir telefonla tüm gecemi derin bir hüzünle karartan bir olaya şahit oldum. Telefon Gazze’den geliyordu. Eşim Sare hanım uzun bir süre Gazze’de doğum vakti gelmiş mübarek bir anne adayının doğumuna uzaktan yardımcı olmaya gayret etti.
Aradaki bir tercüman aracılığıyla yapılması gerekenleri anlatıyor ve moral vermeye çalışıyordu. Arada çaresiz baba adayının da sesi duyuluyordu. Bir an hamile iken hastaneye yetişemeyerek vefat eden annem aklıma geldi. Sonra Gazze’deki 2012 savaşında bombalar altında eşim Sare hanımla Şifa Hastanesi'nde geçirdiğimiz o gecede katledilmiş çocuklarına sarılan anne-babalar gözümün önünde canlandı. Yüreğim sızladı; ızdırap dolu kelimeler boğazımda düğümlendi. İçimden Nisa suresi 75. ayet geçti. "Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, katından bize bir sahip çıkan gönder, katından bize bir yardımcı lutfet" diyen zavallı çocuklar, erkekler ve kadınlar için feryadımızdan başka gücümüzün kalmamış olması ne büyük acı!
Allahım şahit ol! Biz elimizden geleni yapmaya çalıştık ama feryadımız duyulmadı! Bir taraftan İsrail ile ticarete devam edip diğer taraftan “bizi seçerseniz Gazze’ye yardım ederiz” diye kampanya yürüten istismarcıları harekete geçiremedik! Daha savaşın ilk haftasında “Uluslararası Adalet Divanı'na başvurun” dedik ama Güney Afrika Cumhurbaşkanı'na sesimizi duyurabildik lakin Ankara’daki sağır kulaklara duyuramadık!
Yine daha ilk günlerde “İsrail’e hava sahamızı kapatın” dedik ancak bu çağrımız, İsrail’e giden silahların, aziz ülkemiz yani Türkiye’nin hava sahasından geçmesini durduramadı!
Her gün çağrıda bulunduk ama kardeşi Sisi ile buluşan Erdoğan'ın, en azından İspanya Başbakanı gibi Refah kapısına kadar giderek dünyaya bir mesaj iletmesini, Refah’ta bir Türk Sahra hastanesi kurmasını sağlayamadık!
Haftalarca “bir hava köprüsü kurun” dedik ama koltuklarını korumaya çalışan iktidardakileri, bölgenin büyük gücü olarak görülen ülkemizi, Ürdün gibi helikopterlerle yardım göndermesine ikna edemedik!
Bize “katından bize yardımcı lütfet” diyen kadın ve çocuklara yardım edecek irade ve güç ver Ya Rab!
Nasıl ki Küresel Vicdan Bildirisi ile dünyanın dört bir yanından siyasetçiler, akademisyenler, kanaat önderleri ile tüm dünyaya “bu zulme sessiz kalmayacağız” diye Londra’dan haykırdıysak; Gazzeli çocuklar, kadınlar, mazlumlar yeniden gülümseyinceye kadar, yeryüzündeki bütün duyarlı insanlarla birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Biz Gazze, Mescid-i Aksa , Kudüs özgürleşene kadar kararlılığımızı vurgulamayı sürdüreceğiz."
Dün gece yarısı gelen bir telefonla tüm gecemi derin bir hüzünle karartan bir olaya şahit oldum. Telefon Gazze’den geliyordu. Eşim Sare hanım uzun bir süre Gazze’de doğum vakti gelmiş mübarek bir anne adayının doğumuna uzaktan yardımcı olmaya gayret etti.
— Ahmet Davutoğlu (@Ahmet_Davutoglu) March 2, 2024
Aradaki bir tercüman…