İstanbul’da yıllarca tekstil sektöründe çıraklık yapan Aytaç Karabulut, kardeşleriyle birlikte kendi işini kurma kararı alınca işe koyuldu. Aileden aldığı borçla beraber kardeşleriyle ilk atölyelerini açan Karabulut, yıllar sonra çırak olarak başladığı işte patron oldu…
İstanbul'da lise mezuniyeti sonrası tekstil sektöründe deneyim kazanan Aytaç Karabulut, beş yıl boyunca iki ağabeyi ve iki kardeşiyle birlikte bir tekstil fabrikasında çalıştı. Bu süreç, Karabulut ve kardeşlerinin kendi işlerini kurma hayalini gerçekleştirmelerine zemin hazırladı.
İLK ATÖLYELERİNİ BORÇLA KURDULAR
Karabulut ve kardeşleri, 2006 yılında ailelerinin desteğiyle kendi işlerini kurmak üzere adım attılar. Eşlerinin altınlarını ve babalarının arabasını satan kardeşler, İstanbul’da bir atölye kurarak giyim sektöründe üretime başladılar. Sermaye oluşturmak için eşlerinin altınlarını ve babalarının aracını satan Karabulut kardeşler, bu cesur girişimleriyle iş dünyasında başarılı bir yolculuğa başladılar.
Başarılı bir şekilde büyüyen işletme, 2011 yılında Amasya Suluova Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) ilk fabrikalarını kurdu. İşletmenin üretim ve ihracat süreçlerindeki başarısının ardından, Suluova OSB’de ikinci bir fabrika daha açıldı. Bu iki fabrika, günümüzde yaklaşık 600 kişiye istihdam sağlamakta ve başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkeye ihracat yapmaktadır.
600 KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR
Evli ve bir çocuk babası olan Aytaç Karabulut, iş hayatında her zaman bir iş yeri açma hayalini gerçekleştirdiği için büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Karabulut, "Küçük yaşta ağabeylerim ve kardeşlerimle işçi olarak başladığımız tekstil işletmesinde bugün İstanbul ofis olmak üzere Amasya'da iki fabrikamız mevcut. Yaklaşık 600 çalışanımızla dünyanın global markalarına aylık 200 bin kapasiteyle ürün yapıyoruz. Çalışan arkadaşlarımızın da desteğiyle çok daha büyüyüp hayallerimiz gün geçtikçe değer kazanacaktır diye ümit ediyoruz," diye konuştu.
Amasya’da bir fabrika kurarak Anadolu’ya açılma kararını veren Karabulut, “İyi ki de geldik. Çünkü buradaki insanların hem bakış açısı hem kendini geliştirme istekleri, bugünlere gelmemizdeki en büyük etken oldu” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Gümüşhacıköy’de henüz çalışmayan bir fabrikaları daha bulunduğunu belirterek, diğer fabrikayı da faal hale getirmek istediklerini söyledi.
“HALA KENDİMİZİ İŞÇİ OLARAK GÖRÜYORUZ”
Karabulut, "Açıkçası hala kendimizi işçi olarak görüyoruz. Bu, psikolojik bir durum herhalde. Günün ilk saatlerinden itibaren ürün sevkine kadar fabrikadayız," diyerek işlerine olan bağlılıklarını ve günlük operasyonlardaki aktif rollerini vurguladı.