CHP'nin yeni Kadın Kolları Başkanı seçilen Asu Kaya, kadın hakları mücadelesinin güçleneceği yeni bir dönemin başlayacağını belirtti. Genel Merkez’in dördüncü katına sıkışmayacaklarını belirten Aksu, “Bizim seslenmek istediğimiz diğer büyük kesime biz bugüne kadar yeteri kadar sesimizi duyuramamıştık, son seçimler bu konuda bir dönüm noktası oldu” dedi.
CHP Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, 4 Ağustos'ta düzenlenen kurultayda partinin yeni Kadın Kolları Başkanı seçildi. Kaya, 662 delegenin 477'sinin oyunu alarak bu göreve gelirken, önceki başkan Aylin Nazlıaka ise 146 oy aldı. Kaya, kurultay sonrası yaptığı açıklamalarda, partinin iktidara yürüdüğünü, kadınların siyasette daha fazla yer alacağını ve kadın mücadelesinin güçlenmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, kadın kollarının sahada daha aktif olacağını ve proaktif bir yapıya kavuşacağını belirtti. CHP Kadın Kolları'nın, toplumun farklı kesimlerine ulaşmak için sosyal medyayı da dahil ederek sesini daha güçlü duyurmayı hedeflediğini söyledi. Kaya, kadın hakları mücadelesini en güçlü şekilde sürdüreceklerini ve eşit temsil için tüzük değişikliği önerilerinde bulunacaklarını ifade etti.
CHP Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın sorularını yanıtladı. Kaya'nın açıklamalarının bir bölümü şöyle:
Kurultay gündemine geçecek olursak; neden bu sefer bu kadar çok ilgi odağı oldu bu kurultay?
Partimiz son seçimlerin birinci partisi, hala da öyle. Şu anda iktidara yürüyoruz. Dolayısıyla kurultayda rekabet olması, bu rekabetin ilgi çekmesi normal. Diğer yandan partimizin bu yerel seçimlerde kadına verdiği önem de etkili oldu. Partimiz kadın siyasetçileri adaylaştırmak konusunda bir irade gösterdi ve adaylaşan kadınlar çok yüksek oranda seçildiler. Dolayısıyla kadınlar şunu gördü; Cumhuriyet Halk Partisi'nde kadınlar siyaseten karar mekanizmalarında daha çok olacaklar. Sayın Genel Başkan da bu iradeyi özellikle Kurultayımızda yaptığı konuşmada ortaya koydu. ‘Partimizde kadın temsili eşitlenene kadar biz kadın - erkek birlikte omuz omuza mücadele edeceğiz’ dedi.
Partimizde biliyorsunuz bir değişim süreci yaşandı. Cumhuriyet Halk Partisi gibi, 100 yüzyılı geride bırakmış ve Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında da gerçekleşen son seçimlerde değişimin neticelerini görmüş bir partide kadın kollarında da değişim gerçekleşmesi gerektiğine yürekten inanıyordum.
'BEN DEĞİL BİZ DİYECEĞİZ'
Peki, neden değişim olması gerekiyordu?
Bugüne kadar, kadın kollarımızın kuruluşundan bu yana yapılan her bir çalışma, kendi süreçleri içinde anlamlı ve önemli olmuştur. Bu çalışmaların istenen başarıya ulaşması için uyum şarttır. Her siyasi partide olduğu gibi, kadın kollarının, partinin yönetimi ile uyumlu olması önemlidir. Parti örgütlerinden, tüm siyasi ekipten destek almak, güç almak mücadeleyi güçlendirir dolayısıyla kişinin değişmesi bir şey ifade etmez, politik mücadelenin güçlenmesidir anlamlı olan.
Sürekli sahada olan bir Genel Başkanımız var ve onun gibi bir politik hareketlilik uygulanacak bundan sonrasında. ‘Barikatlara da, yoksul mahallelere de, broşür dağıtmaya da kol kola, yan yana gidelim’ diyen bir yönetim ve kadın kolları var artık. Kurultayımızda da söyledim: “Ben değil, biz diyeceğiz ve hep birlikte çoğalarak güçleneceğiz.” Kişiler gelir geçer, kurum bakidir. Proaktif bir kadın kollarını var edeceğiz.
'KADIN MÜCADELESİNE DAHA FAZLA KATKI SUNMAK İÇİN İKTİDAR OLMALIYIZ'
Bizim iktidarımız sahada olarak gerçekleşecek. Ve kadın hakları mücadelesini de amasız fakatsız, en güçlü şekilde devam ettireceğiz. Biri olmadan diğerini var edemezsiniz. Biz iktidar olursak kadın mücadelesine esas katkıyı sunarız.
Örneğin bizim iktidarımızda İstanbul Sözleşmesi imzalanacak. Bu kadar net. Dolayısıyla iki mücadelenin dayanışma içinde birbirinden destek ve dayanışma görerek yürümesi gerektiğine inanıyorum.
'GENEL MERKEZİN DÖRDÜNCÜ KATINA SIKIŞMAYACAĞIZ'
Kadın Kolları olarak siyasi mücadelemiz, sahadaki varlığımızın daha güçlü hissedilmesine ihtiyacımız var. Kendi yankı odalarımızda konuşmayacağız. Genel Merkez’in dördüncü katına sıkışmayacağız. Bizim seslenmek istediğimiz diğer büyük kesime biz bugüne kadar yeteri kadar sesimizi duyuramamıştık, son seçimler bu konuda bir dönüm noktası oldu. Son yerel seçimlerde de partimizin kadınlarının, kadın örgütlerimizin emeğinin ne kadar çok olduğunu biliyoruz. Bunu kurultayımızda da vurguladım, onları hep birlikte alkışladık. Artık, yolumuz Anadolu’nun her yerinde, Trakya’da çok açık. Sadece belli zeminlerde yapılan konuşmalar, belli zeminlerde yapılan etkinlikler ve eylemlerle sınırlı kalan değil sosyal medya da dahil olmak üzere her türlü iletişim yolunu da kullanarak sesimizi sahadan çok daha gür bir sesle duyuracağız.
'AK PARTİ’NİN İSTENMEDİĞİ SOKAKLARDA BİZ OLACAĞIZ'
Bu sinerji de iktidara gelmenize katkı sunacak?
Evet. AK Parti’nin iktidara gelişini hatırlayın. Kadınlar yoksul mahallelerinde, evlerinde, tarlalardaydı. Geldiğimiz noktada AK Parti Kadın Kollarını da ana kademesini de milletvekillerini de o yoksul mahallelerde, o sokaklarda görmüyoruz. Çünkü istenmiyorlar. İşte o sokaklarda, o dar sokaklarda Cumhuriyet Halk Partili kadınlar olacak bundan böyle. Bu bakış bütün CHP Kadın Örgütü'ne yansıdığı zaman Türkiye'de çok şey değişecek.
Önümüzdeki dönemde ilk ziyaretim Hakkari'ye olacak. Hakkari İl Başkanımız kadın. O bölgede güçlenmek için çalışacağız. Ve yavaş yavaş hem Sayın Genel Başkanımızın hem de Genel Merkezin çalışmalarına katılacağız. Kadın belediye başkanlarımız da çok aktif olacaklar bu süreçte. Yani sadece kadın örgütlerimiz değil, kadın belediye başkanlarımız da bu sürecin tam içinde olacaklar. Kadın yoksulluğuyla birlikte mücadele edeceğiz, sosyal politikalarımızı birlikte oluşturacak, var olan politikalarımızın sahada daha çok duyulmasını sağlayacak, dayanışmacı, sahada karşılığı olacak projeler üreteceğiz.
'BİZ ANADOLU'YUZ, BİZ TRAKYA'YIZ AYNI ZAMANDA'
CHP Kadın Kolları’nın sokaktaki, tarladaki, fabrikadaki kadınlardan uzak olduğu eleştirisi yıllardır yapılır. Hatta esprilere bile konu olur. Bu yakıştırma haklı mı?
Bunun abartılan ve maksatlı bir şekilde yayılan bir imaj olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadın siyasetçileri her yere uygun davranmayı bilir. Cenazede yas tutmasını da tarlada çalışmasını da biliriz. Biz Anadolu'dan, biz Trakya'nın o köylerinden gelen insanlarız. Okula gidemeyen genç kızlarla da bürokratlarla da nasıl iletişim kurulacağını biliriz. Çağdaş kadının nasıl olması gerektiğini de biliriz geleneklerimizi de biliriz. Biz Anadolu'yuz, biz Trakya'yız aynı zamanda.
Türkiye’de son yıllarda özellikle haksızlığa, ayrımcılığa uğrayan kadınların, şiddet gören kadınların yanında olan bir Cumhuriyet Halk Partisi var. Bunu görmezden gelemeyiz. Dolasıyla, bu eleştirileri haksız bulduğumu da söylemek istiyorum.
TÜZÜK KURULTAYI: KAYITSIZ ŞARTSIZ EŞİT TEMSİL İSTİYORUZ
Tüzük Kurultayı’nda alanınızla ilgili değişiklikler bekleyelim mi? Örneğin CHP'deki kadın kotasının sağlıklı bir şekilde işletilmediğine dair eleştiriler var.
Eşit temsile yaklaşmak ve kotanın hakkıyla uygulanabilmesi dair tüzük kurultayına önerilerimiz olacak. Biz kayıtsız, şartsız, eşit temsilin tüzüğümüze girmesini isteyeceğiz. Yüzde 50 kadın, yüzde 50 erkek. Zaten Genel Başkanımız da kurultayımızda kademeli olarak buna ulaşacağımızı ifade etti. Dolayısıyla bizim de Genel Başkanımızın da bu konuda geri adımı söz konusu olamaz. Kadın örgütlenmemizde partimizin tarihine geçecek adımları atmak en büyük hedefimiz. Daha önce de söylediğim gibi, kadın-erkek eşitliği mücadelesi sadece kadın kollarımızın mücadelesi olmayacak, partimizin tüm kademelerindeki erkeklerle birlikte bu mücadeleyi beraber vereceğimize inanıyorum.