Burdur'da 3 kişinin hayatını kaybettiği diyaliz skandalında fenalaşan hastalardan Şahlan Demirci (54) yaşadıklarını, "Her zaman seans bittikten 10 dakika sonra yatağımdan kalkıyordum. O gün kalkamadım. Vücudumda bir uyuşma oluştu, başım döndü, midem bulandı. Elim ayağımda canım kesildi. Sonrasını hatırlamıyorum." sözleriyle anlattı. Demirci sorumlulardan şikayetçi olmadığını ifade etti.
Burdur'da 3 kişinin hayatını kaybettiği diyaliz faciasında fenalaşan hastalardan Şahlan Demirci (54), yaşadığı dehşet dolu anları anlattı.
'O GÜN ELİM AYAĞIMDA CANIM KESİLDİ'
7 yıldız diyaliz hastası olduğunu belirten Demirci, "25 Mayıs Cumartesi günü sabah 08.00'de diyaliz seansım başladı. 12.30'da bitti. Her zaman seans bittikten 10 dakika sonra yatağımdan kalkıyordum. O gün kalkamadım. Vücudumda bir uyuşma oluştu, başım döndü, midem bulandı. Elim ayağımda canım kesildi. Yatağıma yatmak istedim yatamadım. Hasta bakıcılar tarafından acil servise indirildim. Daha sonrasını hatırlamıyorum. Bilincim kaybolmuş." dedi.
'İKİ GÜN YOĞUN BAKIMDA, BİR GÜN SERVİSTE YATIP TABURCU OLDUM'
İlk müdahalesi acil serviste yapılan Demirci, daha sonra Bucak Devlet Hastanesi'ne sevk edilerek 6 saatlik bir diyaliz seansı sonrası bilincine kavuştu ve tedavi için Antalya Şehir Hastanesi'ne gönderildi.
Antalya Şehir Hastanesi'nde iki gün yoğun bakım servisinde yatan Demirci, "Bilincim açıktı. Hastalardan entübe olanlar vardı, 3'ü hayatını kaybetti. Ben iki gün yoğun bakımda, bir gün de normal serviste yatıp taburcu oldum. Medyadan öğrendiğim kadarıyla soruşturma devam ediyormuş. İki şirket elemanı tutuklanmış." diye konuştu.
'ŞİKAYETÇİ OLMADIM'
Şahlan Demirci, olayla ilgili şikayetçi olmadığını belirterek, “Karakola çağırıldım, şikayetçi olmadım vicdanen. Ölebilirdim de. Yapacak bir şey yok. Benim düşüncem bu. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Gerekli tahkikatlar yapılıyor. İnşallah aydınlığa kavuşur. Suçlu olanlar cezasını çeksin. Tedavime Burdur'daki özel diyaliz merkezinde devam ediyorum. Çevre il ve ilçelere giden arkadaşlarım var. Bir kaza olduğunu düşünüyorum. İstenilerek bir şey yapıldığını düşünmüyorum. Teknik hata diyorum. Ölebilirdik netice de ama kasıtlı bir şey olduğunu düşünmüyorum." şeklinde konuştu.
NE OLMUŞTU?
Burdur Devlet Hastanesi'nde 25 Mayıs günü sabah saatlerinde diyaliz tedavisi gören bazı hastalar, tedavi sonrası baş dönmesi, mide bulantısı ve şuur bulanıklığı gibi şikayetlerle hastaneye başvurmuştu.
Gün içerisinde diyalize giren 33 hastanın tamamı telefonla hastaneye çağırılmış veya ambulanslarla hastaneye getirilmişti. İlk etapta sağlık durumu ağır olan 18 hasta Sağlık Bakanlığı’nın talimatıyla hastalar illerde tedavi altına alınmıştı.
Hastalardan Mustafa Demir (70), tedavi gördüğü Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde 28 Mayıs'ta, Saniye Aksöz (88) ve Somalili Amina Abas Jama (67) ise tedaviye alındıkları Antalya Şehir Hastanesi'nde 29 Mayıs'ta hayatını kaybetmişti.
Burdur Valiliği’nin kararıyla kapatılan diyaliz ünitesindeki olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlatılmıştı. Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirdiği bir müfettiş hastanede incelemeler yapmıştı.
Soruşturma kapsamında, hastanede görevli sekreter M.C. ve elektrik teknisyeni İ.S. ile bağımsız çalışan makine mühendisleri Gökhan Aytaç Sandıkçı ve Yasin Aydın gözaltına alınmış, M.C. ve İ.S. serbest bırakılırken, Gökhan Aytaç Sandıkçı ve Yasin Aydın tutuklanmıştı.
