Her bir yerinden altın tozları fışkıran bu dağın günlük değdi tam 6 bin dolar. Altın tozu püskürttü söylenen bu da henüz çıkmaya cesaret edebilen biri olmadı. Peki ama neden? İşte konuya ilişkin detaylar…
Güney Yarımküre'nin en güneyinde bulunan ve Güney Kutbu'nu içeren Antarktika'nın donmuş kıtası, sürekli volkanik faaliyetlerin yaşandığı bir yer olarak karşımıza çıkıyor. Öyle ki burada bulunan Erebus Dağı, sürekli patlayan halleriyle dikkatleri üzerine çekiyor. Ayrıca bu dağda meydana gelen patlamalarda günlük 6 bin dolar değerinde altın tozu Püskürttü biliniyor.
ÜÇ PATLAMA YAKIN TARİHTE OLDU
Indy100’de yer alan habere göre, Volkanik hareketlerden çoğunun hareketsiz olduğu ya da muhtemelen soyut kendi düşünülüyor lakin Smithsonian Enstitüsü'nün Küresel Volkanizma Programına göre yakın tarihlerde 3 patlama meydana geldi. Bu patlamalardan biri 1905 yılında Penguen Adası, 1970' yılında Deception Adası ve 1972 yılında ise Erebus Dağı olarak kayıtlara geçti.
Üçüncüsü, 3.794 metre yüksekliğiyle kıtadaki en yüksek aktif yanardağ unvanını kazanmış olup, aynı zamanda Dünya'nın en güneydeki aktif yanardağı özelliğini taşıyor.
BİNLERCE DOLAR DEĞERİNDE ALTIN TOZU PÜSKÜRTÜYOR
NASA'nın Dünya Gözlemevi'nin aktardığı bilgilere göre 1972 yılından beri söz konusu dağın “gaz ve buhar bulutları yaydığı” dönem dönem topluca kaya bombaları fırlattığı öğrenildi. Lakin tüm bunların yanı sıra bu volkanik gaz püskürtmeli yerinin neredeyse altın cinsinden ağırlığa sahip olması duyanları şaşırttı.
IFL Science'nin raporunda bahsedilenler kapsamında bu durumun nedeni boyutları 20 kilometreden büyük olmayan küçük altın parçacıklarıyla dolu olmaları olarak gösteriliyor. Bu miktar her ne kadar küçük görünse de, bilim insanları bir gün boyunca volkanın neredeyse 80 g yani 2.8 ons değerli metal yaydığını tahmin ediyor. Bunun da 6 bin dolar (yaklaşık 2000 bin TL) değerinde olduğu ifade ediliyor.
DAĞIN UZAKLARINA SAVRULUYOR
Genelde adam püsküren altın tozları rüzgarın da etkisiyle Erebus Dağı’nda kalmıyor. Öyle ki buradan püsküren altın tozları yanardağın 1000 kilometre uzağında bulundu. Bacon, yanardağlara erişimin dünyanın diğer yerlerine göre çok daha zor olduğunu ve ayrıca tüm izleme araçlarının "zor koşullara ve uzun kutup gecelerine dayanabilecek kadar sağlam olması gerektiğini" vurguladı.