Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi sebebiyle arıların kış uykusuna yatmadığını belirtti. Bu durumun, arıların normal fizyolojik süreçlerinden sapmalarına neden olduğunu ve dolayısıyla toplu ölüm endişesine yol açtığını ifade etti.
Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, son dönemde artan toplu arı ölümlerinin nedenlerini değerlendirdi. Yarsan'a göre, bu ölümler öncelikle iklim değişikliği kaynaklı. İklimin dengesizleşmesi, arıların doğal yaşam döngüsünü etkileyerek, beklenmedik davranışlar sergilemelerine yol açıyor.
ARILARDA TOPLU ÖLÜM ENDİŞESİ
Normalde kış aylarında 'kış salkımı' adı verilen bir duruma giren arılar, artan sıcaklıklarla birlikte erken bahar davranışları sergileyerek, fizyolojik faaliyetlerine başlıyor. Prof. Dr. Ender Yarsan, bu durumun arıların besin kaynaklarını tüketmelerine ve zayıf düşmelerine neden olduğunu ifade etti.
Ayrıca, arı ölümlerinde ilaçların etkisiz kalmasının da büyük rolü bulunuyor. Tarım ilaçları, arıların doğal yaşam alanlarında kullanıldığında, arılar üzerinde zehirli etkiler gösteriyor. Özellikle zirai mücadele ilaçlarının bilinçsizce ve yoğun bir şekilde kullanılması, arı kolonilerinin büyük ölçüde zarar görmesine yol açabiliyor.
HASTALIKLARIN YAYILMASINA SEBEP
Prof. Dr. Yarsan, toplu arı ölümlerinin sadece hava sıcaklıklarındaki değişikliklere bağlı olmadığını, aynı zamanda doğal afetlerin de bu ölümlere neden olabileceğini belirtti. Özellikle aşırı yağışlar, arıların sindirim sistemlerinde bulunan hastalıkların yayılmasına neden olabilmektedir.
Zirai mücadele ilaçlarının etkisiz kalmasına ilişkin yapılan bir araştırmada, 330'dan fazla varroa etkeni incelenmiş ve ruhsatlı olan bir ilacın yüzde 69 oranında dirençli olduğu tespit edilmiştir. Bu durum, arıcılık sektöründe kullanılan ilaçların etkinliğinin azaldığını ve arı kolonilerinin sağlığının tehdit altında olduğunu göstermektedir.