Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile din dersleri ve yeni müfredata ilişkin bir görüşme gerçekleştiren Alevi örgütleri sorunların çözümü konusunda umutlu olmadıklarını ve Bakan Tekin'in kendilerini anlamadıklarını belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile dün (22 Mayıs) bakanlıkta yapılan görüşmeye Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşbaşkanı Nevin Kamil Ağaoğlu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, Alevi Kültür Derneği (AKD) Genel Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Başkanı Ercan Geçmez katıldı.
Görüşmede zorunlu din dersleri, ÇEDES Protokolü, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve okullarda yaşanan sorunlar ele alındı. Alevi örgütlerinin temsilcileri Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile yaptıkları görüşmeyi Artı Gerçek’e değerlendirdi.
'BAKAN BİZİ ANLAMADI'
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Aslan, "Bizi anlamaya çalışmayan ya da yanlış anlayan bir anlayış ile karşı karşıyayız. Bakan Bey, 'eğer arzu ederseniz hazırlayacağımız bir Alevilik dersini de seçmeli olarak müfredata koymak için çalışacağım' dedi. Talebimizin seçmeli Alevilik dersi olmadığını, laik, bilimsel, demokratik bir eğitim olduğunu ifade ettik.
Eğitimde bilimsel ilkelerin yoğunlukta olması gerektiğini vurguladık. Görünen şu ki kendisi nezaket kuralları çerçevesinde bir saati aşkın bir süre bizimle görüştü ama taleplerimizin yerine getirilmesi ve çözüme yönelik bir duruş görmedik. Bakan bizi anlamadı. Okullarda Alevi çocuklarına yönelik herhangi bir işlem, eylem olduğunda Sayın Bakan gerekli yasal işlemleri yapacağını söylemekle yetindi" dedi.
'KENDİSİYLE İLGİLİ İDDİALARIN GERÇEK OLMADIĞINI SAVUNDU'
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez de "Aleviler olarak yaşadığımız sorunları, sıkıntıları yaşanmış örneklerle Sayın Bakana aktardık. Şimdiye kadar Alevi çocukların okullarda zorunlu din dersleriyle psikolojik işkencelere maruz kaldıklarını, yatılı okullarda zorla namaz kıldırılıp oruç tutturulduklarını, camilere götürüldüklerini, laik bir ülkede bunların yaşanmaması gerektiğini söyledik.
Bakan bizi dinledi, kendisiyle ilgili basında yer alan çeşitli iddiaların gerçek olmadığını; Atatürkçü birkaç kurum ile de protokol yaptıkları söyledi. Bu görüşmede dile getirdiğimiz taleplerin hükümetin toplantılarında dile getirilmesini istedik" diye konuştu.
'LAİK, BİLİMSEL, DEMOKRATİK EĞİTİM TALEBİMİZİ YİNELEDİK'
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe ise "Ne yazık ki programı savunma çabası içerisinde olan bir bürokrat izlenimi aldık. Bizim yanlış bilgiler edindiğimizi ifade eden, Alevi çocuklarının okullarda uğradığı haksızlıkları kabul etmeyen, basına hiç yansımamış gibi 'hangi okulda, bize niçin söylemediniz' diyen bir tavır sergilendi.
Bu tavır bizim beklediğimiz tavrın dışında bir tavır da değil. Bakanlıkta uzun yıllar müsteşarlık yapmış ve yaşanan bütün değişikliklerin altında da imzası olan bir bakan. Bizim taleplerimizden bihaber. Sanki biz de bir seçmeli ders istiyormuşuz gibi bir durum oldu. Biz laik, bilimsel, demokratik eğitim talebimizi yineledik" dedi.
