Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi'nin ile bir araya geldi. Çin'de yaşayan Türk vatandaşlarıyla buluşması da planlanan Fidan'ın, Pekin’deki temaslarının ardından 4-5 Haziran'da Urumçi ve Kaşgar şehirlerini ziyaret etmesi bekleniyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çin Dışişleri Bakanı 4-5 Haziran'da Urumçi ve Kaşgar şehirlerini ziyaret edecek. Bakan Fidan'ın Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyareti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde Nisan 2012'de bölgeye yaptığı ziyaretten sonra Türkiye’den en üst düzeyli ziyaret olacak.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin proaktif ve sonuç odaklı dış politikasıyla küresel zorluklarla mücadelede giderek artan bir rol oynadığını söyledi. Türkiye'nin jeostratejik konumuyla geniş ticari bağları olduğunu dile getiren Fidan, ülkede yaşanan son durumu açıkladı.
Basın toplantısı yapan Bakan Fidan, "Türkiye'nin jeostratejik konumuyla geniş ticari bağlarının, Avrupa'dan Orta Doğu'ya, Kuzey Afrika'ya ve Orta Asya'ya uzanan, yaklaşık 1,5 milyar nüfusa ve 28 trilyon dolar değerindeki pazara ücretsiz ve kolay erişim sağladığını belirterek, "Bunların hepsi 4 saatlik uçuş mesafesinde." açıklamasında bulundu.
Bakan Fidan, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi'nin daveti üzerine gittiği Pekin'deki "Çin ve Globalleşme Merkezi" adlı düşünce kuruluşunda "Değişen Dünya Düzeninde Türkiye-Çin İlişkileri" konulu konuşma yaptı.
Fidan, Türkiye'nin, Çin gibi proaktif ve sonuç odaklı dış politikasıyla küresel zorluklarla mücadelede giderek artan bir rol oynadığını söyledi.
Filistinlilerin çektiği acıların yeni bir olgu olmadığını ancak 7 Ekim 2023'ten bu yana eşi benzeri görülmemiş seviyeye ulaştığını anlatan Fidan, "Gazze, dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olarak anılıyordu. Şimdi, dünyanın en büyük açık hava mezarlığı haline geldi. Şu anda Gazze'de güvenli sayılabilecek bir yer yok. Gözlerimizin önünde yaşanan insanlık trajedisi, İsrail'in Refah'a saldırısıyla daha da kötüleşiyor." diye konuştu.
Fidan, Türkiye'nin, İsrail'in Ekim 2023'te Gazze'ye saldırmasından bu yana ateşkesi sağlamak, çatışmanın coğrafi olarak yayılmasını önlemek ve Gazze Şeridi'ne insani yardımların kesintisiz şekilde ulaştırılması için çabaladığını, Çin gibi, iki devletli çözüm kapsamında, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devletinin gerekliliğini vurguladığını söyledi.
Çatışmaların barışçıl çözümü için diplomatik kanalların kullanıldığı başka bir bölgenin de kuzeyde yer aldığını belirten Fidan, Rusya-Ukrayna Savaşı'na işaret etti.
Fidan, "Rusya-Ukrayna Savaşı'nın, ateşkes, kalıcı ve adil bir barış anlaşması yoluyla sona erdirilmesi dış politika önceliklerimiz arasında." dedi.
BÖLGEDEKİ TERÖR FAALİYETLERİ VE BARIŞ ÇABALARI
Fidan, bölgede kalıcı barış ve güvenlik için terörizmle mücadelenin ehemmiyetine dikkati çekerek, Türkiye'nin FETÖ, PKK/PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerini bertaraf etmek için askeri, ekonomik, diplomatik ve diğer yolları kullandığını belirtti.
PKK/PYD/PYG'nin bölgedeki en istikrarsızlaştırıcı aktör olduğunu ve Irak ile Suriye topraklarından Türkiye'ye saldırılarına devam ettiğini anlatan Fidan, bu örgütlerin ayrılıkçı gündemine dikkati çekti.
Fidan, Suriye'nin terör örgütlerinin yuvası haline gelmesini önlemek için azami gayreti gösterdiklerinin altını çizerek, "Çatışmanın siyasi bir süreçle, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliği temelinde çözümünü destekliyoruz. Ayrıca Suriyelilerin ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu dönüşünü teşvik etmek için çalışıyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin, Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerinin dış politikanın temel yönlerinden birini teşkil ettiğini kaydeden Fidan, bu ülkelerin her biriyle birçok alanda genişletilmiş işbirliği gündemini sürdürdüklerini anlattı.
Bakan Hakan Fidan, Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde yürütülen çok taraflı işbirliğine işaret ederek, "Teşkilat aracılığıyla bölgesel bağlantısallığı güçlendirmek, ekonomik entegrasyonu hızlandırmak ve toplumlarımızdaki siyasi, ekonomik ve sosyal standartları yükseltmek üzerine çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
TÜRKİYE ÇİN EKONOMİK İLİŞKİLERİ
Fidan, "iki büyük uygarlık" olan Türkiye ile Çin arasındaki bağların zengin tarihi ve kültürel etkileşimlerle şekillendiğini dile getirerek, bunun güçlü ve kalıcı ortaklığın temelini oluşturduğunu söyledi.
Tarihi İpek Yolu'nun iki medeniyet arasında geniş kültürel ve ticari etkileşime ev sahipliği yaptığı değerlendirmesinde bulunan Fidan, Osmanlıların, Çin'e Osmanlı tüfekleri taşıyan çok sayıda elçi gönderdiğini, bunun da o dönemin "teknoloji transferi" olarak adlandırılabileceğini anlattı.
Fidan, ikili işbirliğinin bu sağlam temel üzerine kurulduğunu söyleyerek, ilişkilerin gelişiminin hızlandığını görmekten memnuniyet duyduklarını kaydetti.
2010'da Türkiye ile Çin'in, ilişkilerini "stratejik ortaklık" olarak tanımladığına işaret eden Fidan, "İki tarafın da bu işbirliğini genişletme niyeti, Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan'ın 2019'da Çin'e yaptığı ziyaret esnasında ve Eylül 2022'de başkanlarımızın, Semerkant'taki toplantısı sırasında vurgulanmıştı." dedi.
Çin'in, Türkiye'nin Asya'daki en büyük, dünyadaki en büyük 3. ticari ortağı olduğunu hatırlatan Fidan, ikili ticaret hacminin 2023'te rekor kırarak 48 milyar doları aştığına dikkati çekti.
Fidan, ikili ticaret dengesinin Çin'in lehine olduğunu belirterek, "İkili ticaretimizi dengelemek için yeni alanları keşfederek ticari ilişkilerimizin sürdürülebilirliğinden emin olmalıyız." dedi.
Çin'in doğrudan yatırımlarının ekonomik ilişkilerde kilit rol oynadığına işaret eden Fidan, Türkiye'nin yabancı şirketlere yatırım dostu ortam sağladığını söyledi.
TÜRKİYE'NİN JEOSTRATEJİK KONUMU
Fidan, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki Gümrük Birliği'ne dikkati çekerek, "Türkiye'nin jeostratejik konumuyla beraber geniş ticari bağlarımız, Avrupa'dan Orta Doğu'ya, Kuzey Afrika'ya ve Orta Asya'ya uzanan, yaklaşık 1,5 milyar nüfusa ve 28 trilyon dolar değerindeki pazara ücretsiz ve kolay erişim sağlıyor. Bunların hepsi 4 saatlik uçuş mesafesinde." diye konuştu.