MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Malazgirt Zaferi ile Büyük Taarruz'u rekabete sokmanın Türk tarihini karalamak olduğunu söylerken, Malazgirt Zaferi mesajında CHP'yi hedef aldı. CHP'yi eleştiren Bahçeli, partinin Türk tarihine bakışının haçlı emelleriyle örtüştüğünü savundu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Malazgirt Zaferi’nin 953’üncü ve Büyük Taarruz’un 102’nci yıldönümleri nedeniyle kapsamlı bir mesaj yayımladı. Bahçeli, tarihsel zaferlerin karşı karşıya getirilmesinin ve bu zaferler üzerinden tartışma yaratılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Bahçeli, açıklamasında Ağustos ayının Türk tarihinin önemli zaferleriyle özdeşleştiğini vurguladı. Malazgirt Zaferi ve Büyük Taarruz gibi tarihi başarıların, Türkiye’nin varoluş onurunu ve istikbalinin yol haritasını belirlediğini ifade etti. “Tarih bir bütün olup herhangi bir dönemine dudak büküp bir başka dönemini sivriltmek takdiri ve tasvibi mümkün olmayan zafiyettir” diyen Bahçeli, tarihteki başarıların birbirine zıt olarak değerlendirilmesinin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini söyledi.
CHP’nin Türk tarihine bakışının, haçlı emellerinin bakışıyla neredeyse bire bir aynı olduğunu ifade eden Bahçeli, CHP’nin bu tavrının “utanç duyulacak bir rezalet” olduğunu söyleyerek, Malazgirt Zaferi ile Büyük Taarruz’u rekabete tutmanın ve tarihi bölmenin kabul edilemez olduğunu söyledi.
'CHP’NİN TÜRK TARİHİNE BAKIŞI HAÇLI EMELLERİYLE AYNI'
Bahçeli "Cumhuru ve Cumhuriyet’i ayrıştırma partisine dönüşen CHP’nin Türk tarihine bakışı haçlı emellerinin bakışıyla neredeyse bire bir aynıdır" ifadelerini kullanırken açıklamasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Sultan II. Abdülhamid’i kutuplaştırma çabaların olduğuna değindi. Bu tür yaklaşımların tarihsel şahsiyetler arasına fitne sokmayı amaçladığını ifade eden Bahçeli, bu tür eylemlerin cehalet ve siyasi ideolojik komplolar olduğunu belirtti. Ayrıca, CHP ve diğer “fitne çıkaran” unsurları, geçmiş zaferlere ve milli değerlere karşı tutumları olduğunu savundu.
CHP'nin DEM Parti ile ortak olduğunu dile getiren Bahçeli'nin partiye yönelik eleştirileri şu şekilde:
"Hacı Bektaşi Veli’yi anma törenlerinde etnik ve mezhebi bölücülüğü DEM’lenerek kamçılayan CHP’nin aynı tutumu 26 Ağustos münasebetiyle ve daha da ilerleterek sergilemesi utanç duyulacak bir rezalettir.
Bölücülük CHP’nin siyasetine iyice sinmiş ve sirayet etmiştir.
Esasen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerine, emanetlerine ve erdemli mücadelesine hakaretamiz davranan, bunun da ötesinde savaş açan karanlık odağın hamisi bugünkü CHP yönetimidir.
Ecdadımız arasına fitne yaymaya kalkışmak hafıza ve haysiyet kaybı yaşayan işbirlikçi ve ilkesiz güruhun dış güdümlü operasyonudur.
Elbette Türk milleti bu oyuna gelmeyecektir. Malazgirt Meydanı’nda Bizans’ı ezip Anadolu’nun kapılarını açan yüksek iradeyle Büyük Taarruzu başlatıp hitamında müstevlileri Dumlupınar’da yerle yeksan eden irade aynıdır ve bu irade Türk milletine mahsustur.
'DEM’LENEN CHP’NİN SİYASİ POZU TEHDİT'
Tarihimizi karıştırmak ve yaşanmış hadiseleri saptırmak ancak ve ancak güncellenmiş Bizans senaryosu, Türk ve İslam düşmanlarının alçak kurgusu olarak adlandırılacaktır.
DEM’lenen CHP’nin siyasi pozu ve pozisyonu yüksek düzeyli tehdittir.
Gelişmelerin başkaca bir izah ve ifade tarzı maalesef çok zordur."
Türk milletinin tarihî zaferleri her zaman yüksek bir şuur ve fedakârlıkla kazanıldığını söyleyen Bahçeli, bu zaferlerin tarih yazımında dikkate alınması gereken önemli milatlar olduğunu vurguladı. “Malazgirt Zaferi’yle birlikte Büyük Taarruz; Türk milletinin var olma azminin yüreklerde çınarlaştığı birbirini tamamlayan iki milat olmuştur” şeklinde konuştu.
Bahçeli, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin, tarihî mirasın korunması ve müdafaası konusunda kararlı bir duruş sergileyeceğini belirtti. Türk milletinin, köklü tarihine ve zaferlerine sahip çıkacak ve bu toprakları her türlü mülahazanın üzerinde tutacaklarını ifade etti.
Son olarak, Bahçeli, Malazgirt Zaferi’nin 953’üncü ve Büyük Taarruz’un 102’nci yıldönümünde, bu zaferlerin kazanılmasında emeği geçenleri saygıyla anarak, Türk milletinin bu büyük başarılara olan bağlılığını ve gururunu dile getirdi. “Zaferlerimiz kutlu olsun” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
