Koordinasyonsuzluk ve ihmal eleştirilerine afetin büyüklüğü ile yanıt verilirken Şili örneği ‘asrın felaketi’ni çürütüyor. 13 yıl önce yaşanan 9.2’lik felakette sadece 500 kişiyi kaybeden Şili’de sıkı şekilde deprem mevzuatına uyuluyor. Binaları ayakta tutan perde duvar kullanımı yüzde üçü buluyor. Bu oran Türkiye’de binde beş.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde AFAD’ın son duyurusuna göre vefat edenlerin sayısı 42 bin 310 oldu. 110 binden fazla kişi yaralanırken ölü sayısının enkaz altından çıkarılamayan cenazeler ve kayıplarla birlikte şu ana dek açıklanan verilerin çok üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Afet öncesi hazırlık ve deprem sonrası kurumlar arasındaki koordinasyonsuzluk özellikle ilk 2-3 günde kurtarılabilecek binlerce vatandaşın hayatına mâl olurken afete dayanıksız yapılara imar afları çıkarılmasından arama-kurtarmadaki yetersizliğe Türkiye 17 gündür ihmaller zincirini tartışıyor.
İktidarın ‘asrın felaketi’ olarak nitelediği; büyüklüğü, etkili olduğunu alanın çapı ve etkilediği yaklaşık 13 milyonluk nüfus ile bu boyutta bir afete tam olarak hazırlanılamayacağı savunuluyor. Kahramanmaraş’taki aynı gün içerisinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler kent üzerindeki en büyük kara depremleri arasında gösterilse de Japonya ve Şili’de yaşanan depremler Türkiye’deki örneklerden çok daha güçlü. Okyanusta gerçekleştiği için tsunamiye de yol açan depremler, bu ülkelerdeki güvenli yapı stoku nedeniyle kitlesel ölümlere yol açmıyor. Kamuoyunda sıkça Japonya örneği tartışılırken bu kez Şili’de 2010’da meydana gelen deprem gündemde.
Gazeteci Fatih Altaylı’nın Habertürk’te yaptığı Teke Tek programında Prof. Dr. Celal Şengör, Prof. Dr. Mustafa Erdik ve Prof. Dr. Anke Friedrich Maraş ve Hatay depremlerini yorumladı. Programın bir bölümünde Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Erdik, Şili’de 2010’da gerçekleşen 9.2’lik depremin sonuçlarını anlattı. Erdik “Şili’de Maraş depreminden 40 kat daha büyük olan 9.2 büyüklüğündeki depremde 500 kişi hayatını kaybetti. Bunun nedeni yapı disiplinidir” dedi.
Şili’nin sosya-ekonomik anlamda Türkiye’ye çok benzediğini belirten Erdik “Orada 2010’da 9.2 büyüklüğünde bir deprem oldu yani bu depremin 30-40 katı büyüklüğünde. O depremde 500 kişi hayatını kaybetti. Mali hasar yaklaşık 30 milyar dolardır. Deprem 500 kilometre kıyıyı etkiledi. Bunun sebebi yapı disiplinidir. Onlarda depremin dayanımı perde duvara bağlıdır. Perde duvarı bol miktarda kullanırlar. Bizde bir yapıda perde duvar binde 5’tir” ifadelerini kullandı.
Şili’ye iki kez gittiğini, ülkeyi 1973-1990 arasında yöneten diktatör Augusto Pinochet yönetiminin deprem mevzuatına uymayanları cezalandırdığını anlatan Prof. Erdik, kağıt üzerinde Türkiye’de uygulanan mevzuatın da başarılı olduğunu ancak uygulamada sorun yaşandığına dikkat çekti.
Öte yandan İzmir İnşaat Mühendisleri Odası’nın betonarme yapılarda yüzde 1 oranında perde kullanımının değerlendirilmesi adlı raporunda da bir yapı kullanılması gereken perde duvar oranında bir kesinlik olmadığına işaret ediliyor. Kimi uygulamalarda yüzde 1 oranında perde duvar kullanımının 3 katlı, kimisinde 5 ya da 9 katlı binalarda tercih edilmesi gerektiği yer alıyor. İzmir İnşaat Mühendisleri Odası ortalama % 1 perde oranının altı katlı bir yapının tümyatay yüklerini aldığını kabul ediyor.