Bartın'ın Amasra ilçesinde 43 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili davanın 9'uncu duruşmasında, bilirkişi ve Teftiş Kurulu raporları dosyaya eklendi. Avukatlar, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu savunarak daha kapsamlı bir inceleme talep etti. Mahkeme, sanıkların tahliye taleplerini reddederken, dava 13 Aralık’a ertelendi.
Bartın’ın Amasra ilçesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessesesi'nde 43 madencinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin ise yaralandığı faciaya ilişkin davanın 9. duruşması Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Davada 4’ü tutuklu olmak üzere toplam 23 sanık yargılanıyor. Mahkeme, sanıkların tahliye taleplerini reddederek dosyayı savcılığa gönderme kararı alırken, bir sonraki duruşmanın 13 Aralık’ta yapılmasına karar verdi.
'BİLİRKİŞİ RAPORU YETERSİZ'
Duruşma, bilirkişi ek raporu ve Enerji Bakanlığı Teftiş Kurulu raporunun dosyaya eklenmesinin bildirilmesiyle başladı. Duruşmada ilk olarak Avukat Melike Polat söz aldı. Polat, Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan 5 sayfalık bilirkişi ek raporu hakkında şunları söyledi:
''Rapor yeni bir şey söylemiyor ve önceki dediklerini tekrardan ibaret kalıyor, sadece 5 sayfadan ibaret. Bu rapor bizce araştırılması gereken yeni hususlar olduğu kanaatini oluşturdu. Teftiş Kurulu raporu çok daha detaylıyken bilirkişi raporu teknik konularda dahi söz söylemiyor. Keşif hususunda uzmanlıkları doğrultusunda beyanda dahi bulunmamışlar. Bilirkişi heyetinden bir üyenin daha önce Kozlu Katliamında ‘korkunç kaçınılmazlık’ teorisine imza atanlardan olduğunu biliyoruz. Bu kişiye itirazlarımızı da sunmuştuk. Bunun bir rapor olarak kabul edilmesi mümkün değil. Bizim katliama dair gerçek ve ayrıntılı bir rapora ihtiyacımız var. eni bilirkişi heyetinin kurulması ve daha önce mümkün görülen keşfin yapılması gerekmektedir. Bu rapor ile sonuca gidilmesi mümkün değildir.''
"Teftiş Kurulu Raporu, Sanıkların Olası Kastını İşaret Ediyor"
Polat, Enerji Bakanlığı Teftiş Kurulu raporunun kapsamlı olduğuna, ancak bazı cezalarda hafifletme yoluna gidildiğine işaret etti. Polat, Tüm rapor sanıkların kastını daha da öne çıkarıyor. Teftiş Kurulu raporu ve mahkemede toplanan deliller taksirle yargılanan bazı kişilerin olası kast ile yargılanması gereğine de işaret ediyor. Bu noktada tutukluluk hallerinin de devamı gerekiyor.” talebinde bulundu.
'SANIKLAR KASTEN ÜRETİME DEVAM ETTİ'
Avukat Derviş Emre Aydın ise bilirkişi ek raporunun kabul edilemeyeceğini söyledi. Dosyadaki teknik değerlendirmelerin zayıf olduğunu belirten Aydın, şunları söyledi:
"Hukuki değerlendirme yapmaya girişen bir ek rapor görüyoruz. Bilirkişiler tarafından yapılan hukuki yorum yasak olduğu gibi teknik duruma da uymuyor. İhmali kasıtla öldürme suçunu da değerlendiremiyorlar, zira buna dair bilgileri yok. Hukuki tartışma mahkemede yapılır, bilirkişi heyeti teknik değerlendirme de yapmıyor. Kasten öldürme suçundan dava açıldı. Yargılama sürecinde yeni deliller ile kasıt konusunda elimizdeki veriler de arttı. Ana aspiratörün yetersizliği 2019'de belirtiliyor. Bu noktadan sonra olası kastın 'öngörü' unsuru konuşulmaya başlar. "
Aydın, ayrıca, Teftiş Kurulu raporunda yer alan ifadelere göre, metan seviyesinin yüzde 25’lere ulaştığına işaret etti ve "Patlama şartlarında çalışmanın devam etmesi sanıkların dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal etmesi değil. Sanıklar, kasten, üretim durmasın diye bu şartlarda üretime devam ediyor. Tanıklar da bunu açıkça beyan ediyor." dedi.
Sanıkların talebi üzerine TTK eğitim maskesi, gaz maskesi ve drager cihazını uygulamalı göstermek üzere duruşmaya getiridi. ATİM görevlisi, getirdiği acil durum maskesini duruşmada açmaya çalıştı ancak maskeyi bir dakika boyunca açamadı. Mahkeme Başkanı da "epey zorlandı" dedi.