DEVA Partisi lideri Ali Babacan, seçim çalışmaları kapsamında Elazığ'da vatandaşlarla bir araya geldi. TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarını eleştiren Babacan, 2018'den beri gerçek enflasyonun açıklanmadığını söyledi ve "Baktılar ki enflasyon artıyor, düşüremiyorlar çünkü para basıyorlardı. Döndüler TÜİK’e, biz düşüremiyoruz bari sen düşür dediler" şeklinde konuştu. Babacan, "Halkın bildiğini, gördüğünü, yaşadığını halktan saklayamazsınız" diyerek tepki gösterdi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, seçim çalışmaları kapsamında gittiği Elazığ'da vatandaşlarla bir araya geldi.
Yurtbaşı beldesi ziyareti sırasında konuşma yapan Babacan, TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla iktidarı eleştirdi. TÜİK’in terazisi bozulalı çok oldu diyen Babacan, devletin her türlü istatistiğini ölçüp doğru olarak yayınlaması gereken kurumu artık doğruyu söylemiyor. Şimdi ne oldu; baktılar ki enflasyon artıyor, düşüremiyorlar çünkü para basıyorlardı. Döndüler TÜİK’e dediler ki; biz düşüremiyoruz bari sen düşür. TÜİK de 'başüstüne' dedi, düşürdü." diye konuştu.
Halkın emeklinin enflasyonunun düşmediğini söyleyen Babacan, Gerçek enflasyon, halkın enflasyonu yüzde 130 iken tutup da TÜİK’e yüzde 65’lik bir enflasyon açıklatıp, emeklinin de maaşına ona göre zam yaparsanız, o zaman emeklinin hakkına girmiş olursunuz, emekliyi fakirleştirmiş olursunuz. Gerçek enflasyonla, halkın yaşadığı enflasyonla TÜİK’in açıkladığı enflasyon arasındaki farkla da emeklimizi mağdur etmiş olursunuz." dedi.
2018'den beri gerçek enflasyonun açıklanmadığını belirten Babacan, Çarşıya çıkan herkes, evine yarım kilo peynir, 250 gram kıyma alan herkes gerçek enflasyonu bilip, yaşıyor. Halkın bildiğini, gördüğünü, yaşadığını halktan saklayamazsınız." diyerek tepki gösterdi.
'RAKAM OYUNLARIYLA KİMİ KANDIRIYORSUNUZ?'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Biz geldiğimizde emekli maaşı 66 liraydı, şimdi 10 bin lira. Nereden nereye' sözüne de tepki gösteren Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu 200 lira, tedavüle çıktığı yıl değeri 134 dolar, bugünkü değeri 6,5 dolar. Keşke bu 200 liranın değeri 134 olarak kalsaydı da Sayın Erdoğan emeklinin maaşını hiç arttırmasaydı, biz razıydık çünkü emeklimiz daha çok kardaydı. Şu paranın değerini 134 olarak korusun yeter. 134 dolar etseydi bu 200 lira, o günden bugüne de emeklimize hiç zam verilmeseydi, emeklimizin cebine daha fazla para girerdi.
Rakam oyunlarıyla şuradan şuraya arttırdık diye kimi kandırıyorsunuz? Emekli maaşıyla pazara çıktığında, bakkala manava çıktığında, pazara gittiğinde ne alabiliyordu eskiden ne alıyordu? Bugün ne alabiliyor? Önemli olan bir aylık emekli maaşının satın alma gücüdür. Bir aylık maaşı ile eskiden ne kadar alışveriş yapabiliyordu bugün ne kadar alışveriş yapabiliyor? Hesap çok basit. Onun için bu rakam oyunlarına başvurmasına gerek yok."
'KARŞILIKSIZ PARA BASARAK ÖDERSENİZ BU ÜLKEDE ENFLASYON DÜŞMEZ'
Türkiye'de tarım ve hayvancılığı ayrılan bütçenin 91 milyar lira olduğu, bir trilyon 254 milyar liranın faize ayrıldığını ve bir de kur korumalı mevduata kur farkı ödendiğini hatırlatan Babacan, "Merkez Bankası'na karşılıksız para bastırarak bu kur farkını ödüyorlar. İkisini toplayın, iki trilyon 250 milyar. Çiftçiye 91 milyar. Zaten bankada parası olana, faiz ve kur farkı olarak ödedikleri iki trilyon 250 milyar yani 25 katı. Milyonlarca çiftçiye destek verilerinin 25 katını faiz ve kur farkı verirseniz bunu da faizsiz karşılıksız para basarak öderseniz bu ülkede enflasyon düşmez." dedi.
'GÜVEN OLMADAN EKONOMİ OLMAZ'
Karşılıksız para bastıkça gübreye, mazota, yeme, tohuma ve elektriğe zam geldiğini söyleyen Babacan, "Hesap çok basit. Yani onun için diyoruz ki; Merkez Bankası bağımsız olmalı. Zannetmeyin ki Ali Babacan'ın yakın arkadaşlarından birini alıp da ekonominin başına getirirsek bu işleri toparlar, yapamaz çünkü hukuk ve adalet olmadan ekonomi olmaz. Güven olmadan ekonomi olmaz." şeklinde konuştu.
Ziyaret sırasında Babacan ile konuşan bir vatandaş, "Sayın Başkanım aramızda bir fark var mı, yok. Ben bu ülkeye prim ödedim, 10 bin lira maaş alıyorum. Bizimle milletvekilleri arasındaki fark ne? Yazık değil mi? Bakın televizyonda 'Ben manda yoğurdu yiyorum, kestane balı yiyorum, Medine hurması yiyorum' diyor. Zehir zıkkım ola. Yazık değil mi bu ülkeye, bu insanlara" diyerek tepki gösterdi.