DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Çin'de düzenlenen uluslararası finansal mimarinin geleceğine yönelik etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye'nin IMF ile ilişkilerini değerlendirerek, G-20'nin daha etkin kullanılmasının önemine vurgu yaptı. ABD ile Çin arasındaki gerilimin pek çok ülkeyi olumsuz etkileyeceğini belirten Babacan, "Hiçbir ülkenin sorunları tek başına çözebilecek gücü ve imkânı olmayacak" dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Çin'in Hangzhou şehrinde düzenlenen ve Tsinghua Üniversitesi ile Reinventing Bretton Woods Committee tarafından ortaklaşa organize edilen uluslararası finansal mimarinin geleceğine yönelik toplantıya katıldı. Toplantıda, Çin'de ekonomi bakanlığı yapmış isimler, merkez bankası başkanları, Nobel ödüllü iktisatçılar, üst düzey finans yöneticileri ve akademisyenler bir araya geldi.
"BİRİNİN KAYBETTİĞİNİ DİĞERİNİN KAZANDIĞI BİR OYUNUN SONU ÇATIŞMADIR"
Ali Babacan, toplantıda yaptığı kapsamlı değerlendirmede, Türkiye'nin IMF ile olan ilişkilerine değinirken G-20'den daha fazla yararlanılması gerektiğini vurguladı. ABD ile Çin arasındaki gerilimin pek çok ülkeyi ve geniş bir coğrafyayı olumsuz etkileyeceğini belirtti. Babacan, bu duruma ilişkin olarak şunları söyledi:
"Unutmayalım, toplamı sıfır eden, birinin kaybettiğini diğerinin kazandığı bir oyunun sonu çatışmadır. İlişkileri kazan-kazan odaklı yürütmek gerekir. Bunun için diyalog ve işbirliği mekanizmalarına ihtiyaç vardır."
Babacan, Çin ile ABD arasında öncelikle ekonomi, teknoloji ve jeopolitik konularda diyalog mekanizmalarının oluşturulması gerektiğini belirtti. Bu mekanizmaların kalıcı ve süreklilik arz eden yapılar olması gerektiğini, hükümetlerin farklı seviyelerde temsil edildiği, iş dünyası, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin de içinde olduğu yapılar kurulmasının önemine değindi.
Babacan, uluslararası finansal mimarinin geleceği açısından 10 başlığa dikkat çekti :
- Ticaret, yatırım ve finansal akımlarda küresel dengesizliklerin azaltılması.
- Para politikalarında ve parasal konularda uluslararası eşgüdüm ve işbirliği.
- Gittikçe yaygınlaşan ve güçlenen bölgesel platformlardan daha fazla istifade edilmesi.
- İstikrar ve esneklik arasındaki hassas dengenin korunması.
- Geniş kesimlerin finans imkanlarından yararlanması ve kalkınma konularının önceliklendirilmesi.
- Finansal inovasyon ve buna bağlı risklerin dikkate alınması.
- İklim değişikliğine karşı çalışmaların yoğunlaştırılması ve sürdürülebilirliğe önem verilmesi.
- İnsan kaynağına yatırım.
- İyi yönetim ve hesap verebilirlik konularında ilerleme sağlanması.
- Çok taraflılığın desteklenmesi.
G20’den daha fazla yararlanmak zorundayız diyen Babacan, "Bu konuları çalışırken finansal istikrarla, sosyal koruma ağlarının bir arada ele alınması. Bazen istikrar için alınan tedbirler geniş kesimlerin büyük sıkıntılar çekmesine sebep oluyor. Makro finansal istikrar uğruna milyonların yoksullaşmasına izin verilmemeli." dedi.
"HİÇBİR ÜLKENİN SORUNLARI TEK BAŞINA ÇÖZEBİLECEK GÜCÜ OLMAYACAK"
Ali Babacan, uluslararası finansal mimarinin değişimi üzerinde çalışırken bütüncül bir bakış açısının önemine vurgu yaptı. Bu süreçte, ülkelerdeki sosyal, teknolojik ve demokratik trendlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. Jeopolitik gelişmeleri yakından takip etmenin de kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Babacan, şunları söyledi:
"Hiçbir ülkenin sorunları tek başına çözebilecek gücü ve imkânı olmayacak. Sorunların çözümü ve değişikliklerin gerçekleştirilmesi için olmazsa olmaz üç yöntem var: Diyalog, eşgüdüm ve işbirliği."
