AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, sokak röportajında kullandığı ifadeler nedeniyle 13 günlük tutukluluğun ardından serbest bırakılan Dilruba Kayserilioğlu'nun "Hiç pişman değilim" sözlerine tepki gösterdi. Zengin, “Açıklamaları cahilce, pişman değil, 'üzgünüm' demesini beklerdim" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, sokak röportajı nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu hakkında geçtiğimiz günlerde, "Bence tutuksuz yargılansın. Muhtemeldir ki ilk duruşmada serbest kalacaktır" ifadelerini kullanmıştı. Konuyla ilgili yeni bir açıklama yapan Zengin, 18 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Dilruba Kayserilioğlu'nun "hiç pişman değilim" sözlerini değerlendirdi.
AKP'li Özlem Zengin, CNN Türk'te yayınlanan Hakan Çelik'le Hafta Sonu programına konuk oldu.
İzmir'de, sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanıp daha sonra serbest bırakılan Dilruba Kayserilioğlu soruşturmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özlem Zengin, "Olayın iki boyutu var. Birisi hukuki, diğeri siyasal. Benim kişisel görüşüm tutuksuz yargılanması.
Dilruba Kayserilioğlu’nun tahliyesine ilişkin açıklama: Resmi prosedürlere uygun gerçekleşti
Açıklamaları cahilce, sorumsuz... Bu konuyla ilgili ceza yaptırımına yargı karar verecek. Duruşmasına gidecek, bu ifadelerle ilgili bir karar verecek. Söylediği hiçbir cümle doğruyu ifade etmiyor. İfadeler nezaketsiz ve yakışıksız. Çıktıktan sonra söyledikleri daha sorumsuzca... 'Hiç pişman değilim' diyor. 'Üzgünüm' demesini beklerdim" ifadelerini kullandı.
AK PARTİLİ ZENGİN NE DEMİŞTİ?
Ekol TV'de Armağan Çağlayan'ın konuğu olan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Dilruba Kayserilioğlu'nun tutuksuz yargılanması gerektiğini söyledi.
Kayserilioğlu için "Ciddi üslup sorunu var" ifadesini kullanan Zengin, sözlerine şöyle devam etti:
"Kendisini dinledim, böyle cahil konuşma uzun süredir dinlemedim. Her konuştuğunu tek tek düzeltmemiz lazım. Üst perdeden bir tavrı da var. Her bir maddesini de ben kendisine izah ediyorum. RTÜK'ün sokak röportajları ile ilgili de bir çerçeve çizilmeli. Tamamen yasaklama bir çözüm değildir. Sözlerin de hukuki düzenlemeye ihtiyacı var. Hukuki anlamda çerçevesi belirlenmeli."
