24 milyon insanı yutacak! İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da büyük tehlike: Sadece iki çözümü var

24 milyon insanı yutacak! İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da büyük tehlike: Sadece iki çözümü var

24 milyon insanı yutacak büyük tehlike! İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni tehdit ediyor! Sadece iki çözümü var...

İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye genelinde hızla artan obruk oluşumu, ülke topraklarını ciddi şekilde tehdit etmeye devam ediyor. Yeniçağ'da yer alan haberde Trakya Namık Kemal Üniversitesi’nden Prof. Okan Gaytancıoğlu, obrukların hem doğal süreçler hem de insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkabileceğini belirterek, çözümün su kaynaklarının planlı kullanımında yattığını vurguladı.

Gaytancıoğlu, “Obruklar kendiliğinden oluşabilir. Bu doğal bir süreç. Ancak bir de insan eliyle oluşanlar var. Yeraltı sularını ve yer üstü sularını planlı kullanırsak sorun büyük oranda çözülür. Obrukların oluşumunun iklim değişikliğinden, toprakta gereğinden fazla gübre kullanımından kaynaklanan bir dizi nedenleri var. Eğer bu nedenleri planlı bir şekilde ortadan kaldırabilirsek obruk oluşumunun büyük oranda önüne geçebiliriz. Bu da planlı üretim ve özellikle planlı su kullanımından geçiyor” dedi.

OBRUKLARIN NEDENLERİ: DOĞAL VE İNSAN KAYNAKLI FAKTÖRLER

Konya'da yeni bir obruk oluştu | Depremle ilgisi var mı?

Obrukların oluşumunda kuraklık önemli bir faktör. Gaytancıoğlu, aşırı kuraklık dönemlerinde yeraltı sularının çekilmesiyle obrukların doğal olarak meydana geldiğini ifade etti. Bununla birlikte, çarpık kentleşme ve aşırı karbon salınımı gibi insan kaynaklı etkenlerin de obruk oluşumunda ciddi rol oynadığını belirtti. Özellikle Türkiye'de yeraltı su kaynaklarının yüzde 70’e kadar olan kısmının tarımsal amaçlı kullanıldığını vurgulayan Gaytancıoğlu, tarımsal faaliyetlerde bilinçsiz su ve kimyasal madde kullanımının obruk oluşumuna zemin hazırladığını söyledi.

Gaytancıoğlu, “Yer üstü ve yer altı su kaynaklarının kullanımı tarımsal amaçlı su kullanımında önemli. Öte yandan tarımda verimi arttırabilmek için tarım yapılan toprakta bir takım minerallerin olmamasından dolayı kimyasal maddeler kullanıyor. Bu da zaman içeresinde tuzlanmayı beraberinde getiriyor. Bunların toplamında yeraltı suları ve toprak zarar gördüğünden obruk oluşum kaçınılmaz oluyor” dedi.

ÇARPIK KENTLEŞME VE SANAYİLEŞME TEHLİKESİ

İşte Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu | Ekonomi Haberleri

Obrukların oluşumunda en büyük tehditlerden birinin çarpık kentleşme olduğunu belirten Gaytancıoğlu, bu durumun yeraltı sularına olan talebi artırarak ciddi tahribata yol açtığını ifade etti. Özellikle sanayi tesislerinin, yeraltı su kaynaklarının bol olduğu alanlara kurulmasının, su kaynaklarını tükettiğini belirtti.

Gaytancıoğlu, “Örneğin deri fabrikaları. Bu fabrikalarda üretim yapılırken su çok kullanılır. Kullanılan bu su yeraltı suyu oldu çoğunlukla. Bu nedene yeraltı suları kaynaklarımız çarpık kentleşme ve sanayileşme nedeniyle tükeniyor. Bunun yanında fabrikalarda kullanılan suların atık hale gelmesinden sonra doğaya bırakılması en basit örneğiyle İstanbul’da Haliç’in kirlenmesine neden oldu. Zeytinburnu semtinde su yerin çok altında değildi, bu kullanılıyordu. Daha sonra da atık su denize atılıyordu. Buna önlem alamadık zamanında. Bir de doğayı kirlettik. Hem doğayı kirletiyoruz, hem de su kaynaklarımı tüketiyoruz. Buna önlem almamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

PLANLI SU KULLANIMI VE TARIM MODELİ ÖNEMLİ

Türkiye’de obruk oluşumunun artmasını engellemenin en önemli yollarından birinin planlı su kullanımı olduğuna dikkat çeken Gaytancıoğlu, modern tarım yöntemlerinin devreye sokulmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Tarım sektöründen ihracatta ilk çeyrek rekoru - Finans haberlerinin doğru adresi - Mynet Finans Haber

Gaytancıoğlu, “Artık tarımda da planlı bir tarım modeli, planlı bir su kullanımı şart. 1950’li yıllarda ki tarım anlayışı gübreyi daha çok kullanıyordu. Bugün de gübre kullanmalıyız ama çok daha bilinçli ve toprağı düşünerek kullanmalıyız. Verimi arttırmak için o yıllarda gübre çözümdü. Bugün artık bir noktadan zarar vermeye başladı. Zirai ilaçlar da bunun gibi. Tarım da başka yöntemleri bulurken, suyu mühendislik kapsamında kullanmalıyız . 1950’li yıllarda dünya nüfusu 1 milyardı, bugün ise 8 milyar. Bu kadar insanın aç kalmaması için verimli tarıma devam ederken, planlı ürün ekimi, planlı su kullanımı ile toprağımız koruyacağız. Yerüstü sularımızı çok dikkatli kullanacağız. Obruk oluşumu deyip geçmeyelim toprağımızın korunması için önemli bir işaret olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle yeraltı sularımızı koruyarak, planlı yöntemlerle sulama yapmalıyız” dedi.

Özellikle iklim değişikliği ve buna bağlı olarak kar yağışlarının azalması, yeraltı sularının yenilenmesini zorlaştırıyor. Gaytancıoğlu, iklim değişikliğinin yanı sıra su tüketiminin kontrolsüz artmasının da obruk oluşumuna zemin hazırladığını vurguladı.

Gaytancıoğlu, obruk oluşumunun toprakların korunması adına önemli bir uyarı niteliği taşıdığını belirterek, tarımsal su kullanımı ve yeraltı su kaynaklarının korunmasının gelecek nesiller için hayati önem taşıdığını vurguladı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN