16 bölge barosu, kayyum atamalarının Türkiye'de yönetim biçimini yönetsel bir rejime dönüştürdüğünü belirterek, bu uygulamaların hukukun üstünlüğünü zayıflattığını ve halkın iradesini yok saydığını vurguladı. Yapılan ortak açıklamada, “Seçmen iradesinin yok sayıldığı kayyım uygulaması Türkiye’de bir yönetsel rejime dönüşmüştür” denildi.
Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman ve Mardin’in de aralarında bulunduğu 16 bölge barosu, kayyım atamalarına ilişkin ortak açıklama yaptı. Açıklamada, "Masumiyet karinesinin ihlal edildiği ve seçmen iradesinin yok sayıldığı kayyım uygulaması Türkiye’de bir yönetsel rejime dönüşmüştür. kayyım uygulaması; Türkiye demokrasisine ağır tahribatlar oluşturmaktan, seçmenin inancını örselemekten ve hukuka olan güveni zayıflatmaktan başka bir netice üretmemektedir" ifadeleri yer aldı.
Adıyaman, Ağrı, Batman Bingöl, Bitlis, Dersim, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van olmak üzere 16 bölge barosu, kayyım atamalarına ilişkin ortak açıklama yaptı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Mardin, Batman ve Halfeti belediye başkanlarının İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındıkları ve yerlerine Belediye Kanunu’nun 45. ve 46. maddelerine dayanılarak kayyım atandıklarını öğrenmiş bulunmaktayız. Anayasa’nın 67. maddesi ile güvence altına alınan seçme ve seçilme hakkı, demokratik toplumun en temel unsurudur. Halk iradesinin bir neticesi olan seçilmişlere kayyım atanması hiçbir koşulda kabul edilemezdir. Temsil makamında bulunan başkanlarla ilgili hukuki bir sorun olsa dahi başvurulacak yöntem, belediye meclisi üyelerinin kendi arasındaki seçim mekanizması ile bu sorunun giderilmesidir.
Anayasal hükümlerin askıya alındığı, masumiyet karinesinin ihlal edildiği ve seçmen iradesinin yok sayıldığı kayyım uygulaması Türkiye’de bir yönetsel rejime dönüşmüştür. Kayyım uygulaması; Türkiye demokrasisine ağır tahribatlar oluşturmaktan, seçmenin inancını örselemekten ve hukuka olan güveni zayıflatmaktan başka bir netice üretmemektedir. Biz aşağıda imzası bulunan barolar olarak; kayyım rejiminin karşısında olduğumuzu kararlılıkla vurguluyor, halkın iradesini gasp eden bu hukuksuz karardan bir an evvel dönülmesi, seçmen iradesi ve hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmesi çağrısında bulunuyoruz.”