Türkiye'de milyonlarca vatandaşın sağlık verilerini içeren e-Nabız platformunun, yaklaşık 100 milyon dolara Katarlı yatırımcılara satıldığı iddiası büyük tepki topladı. Satışın, AK Parti eski Gençlik Kolları Başkanı’na ait bir şirket tarafından gerçekleştirildiği belirtilirken, gizlilik ve ulusal güvenlik endişeleri kamuoyunda tartışmaları alevlendirdi.
Türkiye'de milyonlarca vatandaşın sağlık bilgilerini içeren e-Nabız platformunun Katarlı yatırımcılara satıldığına dair iddialar, geniş çaplı bir kamuoyu tepkisi yarattı. Yaklaşık 100 milyon dolar değerinde olduğu belirtilen satışın, AK Parti eski Gençlik Kolları Başkanı Adem Ali Yılmaz’a ait TİGA isimli şirket aracılığıyla gerçekleştiği öne sürüldü.
Bu satış, son yıllarda AK Parti hükümeti döneminde gerçekleşen ve yabancılara yönelik özelleştirme işlemlerine yönelik endişeleri artıran bir gelişme olarak dikkat çekiyor. Özellikle Katarlılara yapılan satışların artması, kamuoyunda ciddi bir tartışma yaratırken, e-Nabız platformunun el değiştirmesi, bu tartışmaların merkezine yerleşti.
ENDİŞE YARATAN BİR SATIŞ
Türkiye'nin sağlık verilerini saklamak ve yönetmek amacıyla geliştirilen e-Nabız platformunun Katar’a satıldığı yönündeki haberler, gizlilik savunucuları, muhalefet partileri ve halktan büyük tepki topladı. Kritik verilerin yabancıların eline geçmesinin, ulusal güvenlik ve bireysel gizlilik açısından büyük bir tehdit oluşturabileceği endişeleri dile getirildi.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu'nun haberinde, projeye yakın isimlerden Umut Elmas’ın ifadelerine yer verildi. Elmas, 2022 yılında satıştan haberdar olduğunu ve bu konudaki endişelerini sosyal medyada dile getirdiğini belirtti. Ancak bu eleştirisi nedeniyle Türk yetkililer tarafından baskıya uğradığını ve sonunda görevinden istifa etmek zorunda kaldığını ifade etti.
BASKI VE TEHDİT İDDİALARI
Umut Elmas, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci tarafından tehdit edildiğini ve tweetlerini kaldırmazsa Türkiye’de çalışamayacağı yönünde uyarıldığını iddia etti. Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada Elmas, "Tweetimi silmemem halinde bu ülkede iş bulamayacağım, ekmek bile yiyemeyeceğim şeklinde tehdit edildim" dedi.
Elmas, ayrıca Eylül 2022'de Sağlık Bakanlığı binasında 12 saatten fazla süreyle alıkonulduğunu ve bu süre zarfında elektronik cihazlarına el konularak incelendiğini belirtti. Aynı zamanda projedeki diğer ekip üyelerinin de benzer baskılarla karşı karşıya kaldığını ve istifalarına yol açtığını iddia etti.