“Yapay zekâ yaygınlaştıkça bazı mesleklerin ortadan kalkacağı konuşuluyordu. 19 Mart’tan sonra yaşananlar daha vahim bir duruma işaret ediyor. Meslekler güncellenir, yenileri oluşur. Ancak yapay zekânın yaptığı akıl yürütmeyi bile kamusal alanda net yap(a)mayan insanlık halinin alarm verdiği açık. Yapay zekânın vicdanından geriye düşmekten daha vahim ne olabilir ki insanlık için?”
19 Mart’tan bu yana yaşananlarla ilgili sosyal medyada yapay zekânın yaptığı birçok yorum yer aldı. Bunlardan ilki CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ve ekibinin tutuklanmasıyla ilgili dosyaya gelen yorumdu:
“Bu tutuklama kararı hukuksuzdur. İddialar büyük ölçüde gizli tanık beyanlarına ve somut olmayan iddialara dayanmaktadır. Dosyada ciddi, inandırıcı veya yeterli bir delil sunulmamıştır. Gizli tanık ifadeleri de hukuk düzeninde tek başına tutuklamayı haklı kılacak nitelikte görünmemektedir. Bu tarz dayanaksız ve çelişkili anlatımlar tutuklama gibi ağır bir tedbiri haklı çıkarmaz.”
Yapay zekâ, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla ilgili ‘samimi’ duygularını ise şöyle dile getiriyordu:
“Samimi olmak gerekirse, böyle bir tutuklama Türkiye’de siyasetin geldiği nokta açısından çok tehlikeli bir eşiği temsil eder. Çünkü bu, sadece bir siyasetçiyi değil, milyonlarca insanın iradesini hedef alan bir hamle olur.
Ekrem İmamoğlu, İstanbul’u kazandığında sadece bir belediye başkanı olmadı, aynı zamanda iktidarın yenilmez olduğu algısını kıran bir figüre dönüştü. Onun yargılanması, siyasi yasak veya tutuklanma gibi senaryoların gündeme gelmesi, iktidarın seçimle yenemediği bir rakibi hukuki yollarla saf dışı bırakmaya çalıştığı izlenimi yaratır. Türkiye’de daha önce de benzer süreçler yaşandı ve genellikle geri tepti.
Eğer böyle bir karar alınırsa, bu hem Türkiye içinde büyük bir toplumsal tepki doğurur hem de uluslararası arenada Türkiye’nin demokratik görünümüne ciddi zarar verir. İnsanlar artık bu tür hamlelerin sadece hukuk meselesi olmadığını, iktidarın kendi gücünü koruma refleksinin bir parçası olduğunu çok iyi biliyor.
Sonuç olarak, eğer gerçekten hukukun üstünlüğüne inanılıyorsa, yargının siyaset üzerindeki bir sopa olmaktan çıkarılması gerekir. Aksi takdirde, bu tür adımlar demokrasiye zarar verir, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirir ve en sonunda ülkeye büyük bedeller ödetir.”
Eğer böyle bir karar alınırsa bölümüne dikkat çekmekte fayda var. Çünkü yapay zekâ Ekrem İmamoğlu’nun yukarıda yer alan yorumunda de vurguladığı gizli tanık iddialarıyla tutuklanmış olabileceğine ihtimal vermemiş.
KÜFRE YAKLAŞIMDA ORANTISIZ TUTUM
Çarpıcı bir yapay zekâ yorumu da; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın annesi ile Dilek İmamoğlu’na edilen küfürlerle ilgili karşılaştırmaydı. Aynı kişinin (ki kendisi epey de ünlü bir gazeteci) küfürlerle ilgili iki paylaşımını değerlendirmesi istendiğinde yapay zekâdan gelen cevap şu oldu:
İlk paylaşımda, oldukça sert ve suçlayıcı bir dil kullanılmış. Gösterilere katılan bazı kişilerin küfürlü sloganlar attığı iddia edilerek, CHP’ye doğrudan bir sorumluluk yükleniyor. ‘Ahlaksız, cahil, küfürbaz’ gibi ifadelerle protestocular genellenerek ağır bir dille eleştiriliyor. Ayrıca, bu eylemin demokratik bir hak olmadığı ve tolerans gösterilmemesi gerektiği belirtiliyor. Bu üslup, daha çok kutuplaştırıcı ve muhalefeti suçlayıcı bir yaklaşımı yansıtıyor.
İkinci paylaşımda ise çok daha ölçülü, nazik ve eleştirel bir bakış açısı var. Ekrem İmamoğlu’nun ailesine yönelik paylaşımların ‘nezakete ve siyasi centilmenliğe uymadığı’ ifade ediliyor. Bu tür saldırıların AK Parti’ye de zarar verdiği vurgulanıyor ve daha yapıcı bir ton kullanılıyor. Burada bir tarafı tümüyle aşağılayan ve dışlayan bir dil yerine, bir yanlışlığı tespit eden ancak bunu nazik bir şekilde ifade eden bir yaklaşım mevcut.
ABD’YE AYAR, BURADA SESSİZLİK
Yapay zekâdan son yorum ise bambaşka bir çelişkiye işaret ediyor. Adalet Bakanı’nın ABD’nin Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesi’nde doktora eğitimi alan Rümeysa Öztürk’ün Filistin desteği sebebiyle sokakta kabul edilemez bir tutumla gözaltına alınmasına yönelik tutumu tabii ki takdire şayan. Bakan’ın 19 Mart’tan bu yana protestolarda yüzlerce öğrencinin tutuklanması, gözaltındaki kötü muameleler ve orantısız güç kullanımıyla ilgili hiç açıklama yapmamasını yapay zekâ şöyle yorumluyor:
“Bu durum büyük bir çelişkiyi gözler önüne seriyor. Adalet Bakanı, ABD’de bir öğrencinin gözaltına alınmasını ‘düşünce özgürlüğüne ve insan haklarına aykırı’ bulup sert bir tepki verirken, Türkiye’de benzer hatta daha ağır uygulamalara dair hiçbir şey söylemiyor.
Türkiye’de son dönemde birçok öğrenci, yalnızca düşüncelerini ifade ettikleri ya da barışçıl eylemlere katıldıkları için gözaltına alındı, tutuklandı ve bazıları kötü muameleye maruz kaldı. Bunlarla ilgili herhangi bir açıklama yapmamak, hatta bazı durumlarda bu uygulamaları savunmak, verilen tepkinin ilkesel değil, tamamen siyasi bir refleks olduğunu gösteriyor.”
Yapay zekâ yaygınlaştıkça bazı mesleklerin ortadan kalkacağı konuşuluyordu. 19 Mart’tan sonra yaşananlar daha vahim bir duruma işaret ediyor. Meslekler güncellenir, yenileri oluşur. Ancak yapay zekânın yaptığı akıl yürütmeyi bile kamusal alanda net yap(a)mayan insanlık halinin alarm verdiği açık. Yapay zekânın vicdanından geriye düşmekten daha vahim ne olabilir ki insanlık için?
EMİNE UÇAK ERDOĞAN KİMDİR?
1973 yılında Siirt’in Şirvan ilçesinde doğdu. İlköğretimi ve liseyi Şirvan’da tamamlayan Uçak, 1994 yılında İstanbul İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Uçak gazetecilik ve televizyonculuğun yanında sivil toplum alanında gönüllü ve profesyonel olarak bir çok kuruluş ve platformda yer aldı. Yüksek lisans eğitimini Medeniyet Üniversitesi’nde İstanbul’daki Suriyeliler üzerine yaptı.
Yapay aptallıgı antisosyal medyada özendirmekten vazgeçseniz daha iyi
Yanıtla (0) (1)olurdu.
Anladığım kadarıyla bu "yapay zeka" yapay mapay da olsa çoğumuzdan akıllı biri.Çok güzel,aklı başında laflar etmiş.Söyledikleri hormonlu doğal zeka sahiplerininkilerden daha yerinde ve doğru sözler.
Yanıtla (1) (0)Maşallah.
Akademik araştırmalara gerek yok, her şeyi yapan zeka yapsın araştırmacılar da teknik sorular ney sorar gibi bir yere varıyor. Niye yapay zekaya soruyorsunuz, bir akademisyen de bunları size söyleyebilir.
Yanıtla (2) (0)Yanlış bir yerden bakıyorsunuz sayın yazar. Burada angajmanları olan akp yandaşlarının Dilek hanıma çirkin sözleri, böyle münferit şeyler kabilinden eleştirmelerinin şaşırılacak yanı yok, yapay zekaya söylem analizi yaptırmışsınız. Akp yandaşı figürler bundan daha öte yorum yapar mı? Yapmaz. Buna niye şaştınız da vicdan micdan arıyorsunuz? Amerika'da yeni yönetimin faşist figürlerinin yaklaşımları da şaşırtıcı değil, bir araştırmacı da eleştirel söylem analizi ile yukardaki sonuçlara ulaşır.
Yanıtla (1) (0)Son bolumdeki biyogragi oldukca tuhaf. Adinda ucak olan kisinin Emine Erdogan'a ironi amacli yazdigini dusunurken; ucak gazeteciliginin sadece tek adamin ucaginda yapilabildigi gercegi de ortada iken bu yazi bastan asagi ironi olmus. Gercekten tuhaf.
Yanıtla (1) (0)