15 Temmuz darbe girişimi girişimi sırasında darbecilerin hedefindeki şirketlerden biri olan Türk Telekom, 15 Temmuz'un yıldönümüne sayılı günler kala, Ulus binasının işgal görüntülerini paylaştı. Güvenlik kameralarının yaşananları an be an gözler önüne serdiği görüntülerde darbecilerin şirket çalışanlarına yönelik kötü muamelesi dikkat çekerken şirketin Ulus binasındaki mescide postallarıyla girmekten kaçınmayan darbecilerin saatler ilerledikçe yaşadıkları panik de açıkça görülüyor.
Türk Telekom'un Ankara Ulus'taki binasında 15 Temmuz'da yaşanan sıcak saatler güvenlik kameralarına yansıdı.
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında darbecilerin hedefleri arasında, Türkiye'nin en stratejik kurumlarından Türk Telekom da vardı.
Saatler 22.17' yi gösterdiğinde bir otobüs darbeci asker, Türk Telekom binası önüne geldi. Binanın farklı yöndeki kapılarından içeriye giren darbeciler kapıdaki güvenlik görevlilerini, silahlarını alarak etkisiz hale getirdi. Darbecilerin başında ise halen firarda olan bir isim vardı. Eski Kurmay Yarbay Ömer Ergenekon. Darbecilere askerlere talimatlar yağdırırken görülen Ergekon binaya girdikten yaklaşık 30 dakika sonra da Türk Telekom çalışanlarını tehdit etti. Ergenekon, 15 Temmuz iddianamesine göre, saat 22.44'te Türk Telekom görevlilerini, 'Bu saatten itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuştur. Herkes burada duracak, eğer karşı koyan olursa vururum' sözleriyle sindirmeye çalıştı. Ergenekon bir yandan çalışanları tehdit ederken diğer yandan da verdiği emirle darbeciler güvenlik kameralarının yönünü değiştirdi.
İŞTE O GÖRÜNTÜLER
ÖZEL HAREKAT POLİSİNDEN OPERASYON
Güvenlik kameralarından yansıyan görüntüler, darbecilerin binanın tüm katlarına dağıldığını ve her kapıyı açarak kontrol ettiğini gözler önüne serdi.
Darbecilerin nöbet beklediği yerlerden biri de binanın mescidi. Darbeciler mescide postallarla girmekte bir an olsun tereddüt etmedi. Bina mescidinde Türk Telekom'un teknik personelini rehin tutan darbeciler, kimsenin dışarıya çıkmasına izin vermedi. Binanın farklı katlarında görev yapan Türk Telekom çalışanları da silah zoruyla dışarı çıkarıldı. Ancak Türk Telekom personeli binanın dışından ayrılmayarak darbecileri yaptıklarından vazgeçirmeye çalıştı. Saatler ilerledikçe binadaki darbecilerin yaşadığı huzursuzluk yüzlerine yansıdı. Uzun telefon görüşmeleri yapan, akıllı telefonlardan darbe girişiminin fiyaskoyla sonuçlandığını öğrenen darbeciler kendi aralarında durum değerlendirmesi yaptı. Daha sonra Özel Harekat Polisleri düğmeye basarak Türk Telekom binasının çevresini kuşattı. Saatler 03.42'yi gösterdiğinde Özel Harekat Timleri darbecilerin hiç beklemediği anda, ani bir operasyonla önce binaya sızdı. Ardından da katları tek tek ele geçirdi.
''15 TEMMUZ DAVASINA MÜDAHİL OLMAYA HAZIRLANIYORUZ''
Türk Telekom'un Genel Müdür Yardımcısı Şükrü Kutlu, 15 Temmuz davasına müdahil olmaya hazırlandıklarını belirterek şunları söyledi:
"15 temmuz darbe girişiminin engellenmesinde 2 tane cok önemli faktör görüyorum. Bunlardan biri halkımızın iman gücü ikincisi de ülkemizin iletişim gücü. O gece teröristler özellikle ülkemizin iletişim gücüne saldırdılar. Çünkü eğer iletişim kesilebilseydi o gece bir şekilde halkımıza bilgilerin ulaşması engellenebilseydi eğer hiç kimse bir şey bilmeyecekti ve ülke büyük bir karanlığa bürünecekti. Kimse ne olup bittiğinden haberdar olamayacaktı, dolayısıyla sokağa çıkamayacaktı ve bu hain girişimin engellenmesi için olan o birlik beraberlik ve toplumsal güç ortaya çıkmayacaktı. O açıdan darbeyi yapanlar bunun farkındaydılar ve bu yüzden de ülkemizin iletişim omurgasının bütün iletişimin sağlandığı alt yapının sahibi Türk Telekom binalarına öncelikle saldırdılar. Acıbadem ve Ankara'daki binalarımıza gruplar halinde gelen FETÖ darbeci askerler buradaki personelimizi derdest ettiler ve oradaki iletişim teknik sistemlere müdahale etmeye çalıştılar. Ama hem personelimiz hem de daha sonra farkına varan halkımız buralara gelerek bu girişimi önlediler. Sırf Acıbadem'de arbede sırasında ve savunma sırasında 6 vatandaşımız şehit oldu. Bu çok önemli vatandaşımız bunun farkına vardı ve hemen harekete geçti. Birisi de Acıbadem'de muhtar olan Mete Sertbaş olmak üzere 6 şehit verdik o gece. Yine Ankara'da da temel omurganın geçtiği büyük santrallerimizden biri olan, temel bağlantıların olduğu Ulus binaya da askerler geldiler. Binamızdaki görüntülerden de görüyoruz. Bütün katlara yerleştiler oradaki personellerimizin birçoğunu dışarı çıkardılar. Bir kısmını oradaki mescitte rehin aldılar ve çalışmasını engelemeye çalıştılar hem de sistemleri durdurmaya çalıştılar. Şuna da şahit olduk ki biz bu askerler İsrail askerlerinin Mescidi Aksa'ya girmesi gibi bizim mescidimize postallarıyla girdiler. Bu aslında çok manidardır. Yıllardır dini kullanan, dini söylemlerle ortaya çıkan bir örgütün bunu yapması aslında gerçek amaçlarının ne olduğunu ortaya koymaktadır. Ama günün ilerleyen saatlerinde vatandaşlarımızın canlı olan iletişim sistemiyle her şeyden haberdar olması ve bu binaların önünde toplanması ve devreye giren özel harekat polislerimizle beraber günün ilerleyen saatlerinde binalar boşaltıldı. Bu askerlerin tamamı görüntülerde de yakınen gördüğünüz gibi bu defa bizim polislerimiz tarafından onlar derdest edildi ve toparlanarak hepsi gözaltına alındılar. Dolayısıyla biz iletişimin gücüne yakın olarak tanık oluyoruz. Burada aslında darbeci askerlerin bilmediği bir şey vardı. Türk Telekom'un çok güçlü bir alt yapısı, çok güçlü bir yedekleme sistemi var. Dolayısıyla o gece ülkemizin hiçbir yerinde hiçbir kesinti yaşanmadı. Bütün sistem canlı olarak ayakta durdu. Ve bu sayede de neler olup bititiğini canlı olarak izledi. Cumhurbaşkanımızın Başbakanımızın çağrılarına kulak verdiler ve onları canlı olarak gördüler, kendilerine güvenleri geldi ve gün ışıklarıyla beraber bu girişime kalkışan hainlerin tamamı gözaltına alınmış oldu. Büyük bir ihaneti selametle atlatmış olduk" dedi.
ANKARA/DHA