Uluslararası finans ve yatırım uzmanı Jim Rogers, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faizleri artırmasıyla ülkede önceden var olan, ancak bir şekilde çözülmüş, ekonomik problemlerin yeniden ortaya çıkacağını belirterek, "Hatta ortaya çıkacak ekonomik problemler eskisinden daha kötü olacak" dedi.
Uluslararası finans ve yatırım uzmanı Jim Rogers, Fed'in faiz artırım sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Rogers, ABD'de son dönemde gerçekleştirilmesi planlanan regülasyonlarla durumun daha kötüye gideceğini vurgulayarak, faiz oranlarının yükseltilmesinin birçok Amerikan şirketinin rekabet avantajlarını kaybetmesine neden olacağına dikkati çekti.
Rogers, Fed'in faizleri artırmasıyla ülkede önceden var olan, ancak bir şekilde çözülmüş, ekonomik problemlerin yeniden ortaya çıkacağına işaret ederek, "Hatta ortaya çıkacak ekonomik problemler eskisinden daha kötü olacak" diye konuştu.
“Dolar daha çok yükselebilir”
Faiz artırımıyla beraber dünya ekonomisi ve finansal sistem dahil olmak üzere birçok sorunun baş göstereceği öngörüsünde bulunan Rogers, "Ne zaman dünya ekonomisinde ve finansal sistemde sorunlar baş gösterirse insanlar o zaman güvenli liman arayışı içerisine girerler. Doların güvenli liman olduğu düşünülüyor, ama bence dolar güvenli liman değil. Dolar daha çok yükselebilir" değerlendirmesinde bulundu.
Rogers, ABD'nin 2015 yılının sonuna doğru faizleri artırmasıyla birlikte 2016 yılında tüm dünyada ekonomik sıkıntılar görüleceği uyarısında bulunarak, "ABD'nin dış ticaret açığı yılın ilk aylarında istikrarsız bir grafik çizdi. Bu durum dünya finans piyasaları için de ciddi sorun teşkil ediyor. Fed'in faiz artıracak olması aslında bir normalleşme süreci. Faizlerin artışı, birçok ülke için problem olacak ancak merkez bankaları bu noktada muhakkak bir takım önlemler alacaktır" yorumunu yaptı.
"Fed faiz oranlarını eylülde hedef aralığa yükseltecek"
ABD merkezli Cumberland Advisors Yönetim Kurulu Başkanı ve Baş Yatırım Sorumlusu David Kotok da, ABD ekonomisinin petrol fiyatlarındaki gerileme şoku ve hava muhalefeti nedeniyle bu yılın ilk yarısını zayıf tamamladığını belirterek, "Fed'in bu yıl faizleri bir kez, 25 baz puan artırmasını bekliyoruz. Sonra bir süre duraklar ve neler olacağını gözlemler. Eğer hasar küçükse tekrar bir faiz artırımına gider" dedi.
Faizlerin yükselmesinin, tüketici güveninin toparlanma sinyalleri vermeye başladığı bir dönemde harcamalara ve kredilere zarar verebileceğine işaret eden Kotok, "Gelecek yılın sonuna doğru faizlerin yüzde 1 olması makul bir tahmin. 2017 yılı için ise oranları tahmin etmek çok zor. Bunda birçok değişken etkili olacak" değerlendirmesini yaptı.
RBC Ekonomik Araştırmalar Yardımcı Başekonomisti Paul Ferley ise ABD ekonomisinin yılın ilk yarısında, özellikle aktivitede görülen bir miktar düşüşle Fed beklentilerinin altında bir performans sergilediğini anımsatarak, "İlk çeyrekte gerileyen aktivite, ikinci çeyrekte potansiyel oranının üzerinde bir miktar geri sıçradı. İş gücü piyasalarının güçlü görünümü ve ortalamanın üzerindeki büyüme belirtileriyle, eylül ayındaki FOMC toplantısı, Fed politikasını sıkılaştırmaya başlamak için muhtemelen başarılı olacak" şeklinde konuştu.
Son ekonomik gelişmelerin toparlandığı ifade edildi
Fed'in eylül ayındaki toplantıda federal fon oranları için hedef aralığını da yükseltebileceğini ifade eden Ferley, şöyle devam etti:
"Tutanaklarda son ekonomik gelişmelerin toparlandığı ifade edildi. Şiddetli kış şartları ve West Coast limanındaki grevi de içeren çeşitli geçici faktörler ile yılın başında gerçekleşen zayıf aktivite, yılın ikinci çeyreğinde düz bir iyileşme takip ederek büyümeye işaret etti.
ABD ekonomisinde temmuz ayı enflasyon rakamları dikkatle izlenecek. İşsizlik üzerindeki aşağı yönlü baskı ve iş gücü piyasalarındaki sağlamlık potansiyel büyümeye üzerinde dönüş sağlıyor.
Fed, federal fon oranları için hedef aralığının yüzde 0,25 ve yüzde 0,50 arasında olacağını belirtmişti. Bununla birlikte, bu hedef aralığını korumak için gerçekleşmesi muhtemel sorunları masaya yatıracağını düşünüyorum.
Potansiyel ekonomik büyüme ve iş gücü piyasalarının güçlendirilmesi üzerine güven inşa etmek, Fed'in yüzde 2 enflasyon hedefine yaklaşmasına yönelik inancı da artırıyor."
İSTANBUL/AA