Kanal D’nin yeni dizisi ‘Güneşin Kızları’nda rol alan Evrim Alasya, canlandırdığı ‘Güneş’ karakteriyle benzer özellikleri olduğunu söyledi.
Güneş’in Kızları dizisinin cesur kadını Evrim Alasya, Milliyet Cadde için Senem Aydın’ın sorularını yanıtladı.
Bu projede sizi çeken ne oldu?
En önemli şey, yüzeysel bir hikaye olmaması. İzlediğimiz her rolün arka planında derinlikler var. Sadece zengin ya da görkemli bir hayat izlemeyeceğiz. Sadece öğretmen ‘Güneş’i izlemeyeceğiz. O insanların geçmişte nelerle mücadele ettiğini, nelerden kaçtıklarını ve nelerle yüzleştiklerini göreceğiz. Senaryoyu okurken en çok bu kısmı heyecanlandırmıştı beni.
‘Güneş’ nelerle yüzleşecek?
Kendisiyle ve geçmişiyle yüzleşecek. ‘Güneş’, üç çocuk annesi yalnız bir kadın. Tek başına üç kız yetiştirmiş, ayakta kalmayı başarmış. Sadece 1 - 2 dostu var.
Aslında hayatında sadece kızları var diyebiliriz. ‘Güneş’ her şeye rağmen çok güçlü bir kadın. İyi insan olmak için, çocuklarını iyi yetiştirmek için çabalıyor. Her anne gibi çocuklarıyla ilgili konularda kaplan kesiliyor.
Karakterin size benzeyen yanları var mı?
Ben pes etmeyi sevmem. Hayat devam ettiği sürece umut vardır benim için. ‘Güneş’in de o tarafını kendime benzetiyorum. Hiç pes etmemiş, pes etse delirebilirmiş zaten.
‘Güneşin Kızları’ anne rolünü oynadığınız üçüncü dizi değil mi?
Evet. Çocuğum yok ama sürekli anne rolleri geliyor. Herhalde artık anne olmam gerekiyor (gülüyor). ‘Benim Adım Gültepe’ devam etseydi, çok üst üste geldiği için anne sayfasını kapatabilirdim. İnşallah bu dizide tadına varacağım.
Anne olmayı istiyor musunuz peki?
Her kadın gibi istiyorum. Aslında başta istemiyordum, herhalde yaşlanmaya başlayınca düşünür oldum. Bir de alıştım artık, annelik konusunda tecrübeliyim.
Rol arkadaşlarınızla aranız nasıl?
Kadro muhteşem... Herkes o rolün insanı. Rol değil de sanki gerçekten o insanlarmış gibi. O yüzden cast oya gibi işlenmiş diyebilirim. Gerçekten hepimizin kimyası tuttu. Çekimler gayet keyifli, yüksek enerjili devam ediyor. Yoğun çalışıyoruz ama çok mutluyuz. Umarım emeğimizin karşılığını alırız.
Projeyi kabul etmenizde oyuncu kadrosunun etkisi oldu mu?
Ben ona çok dikkat ediyorum. Sürekli aranızda gerilim olan biriyle oyun oynama ihtimaliniz olamaz! Düşünün, çocukken küs olduğunuz bir arkadaşınızla oyun oynayabilir misiniz? Bu da aynı şey işte. Çocukken oynadığımız oyunlardan bir farkı yok. O yüzden oyuncu kadrosu benim için çok önemli. Bu tiyatroda da, sinemada da, televizyonda da böyle... Sonuçta ben işimi keyif aldığım için yapıyorum. Keyif almadıktan sonra işsiz kalmayı tercih ederim.
Emre Kınay’la ilk kez çalışıyorsunuz sanırım, memnun musunuz uyumunuzdan?
Emre’yle müthiş bir uyumumuz var. Keyifliyiz o anlamda. Emre, televizyon sektöründe deneyimliolduğu için benim işimi daha çok kolaylaştırıyor. İkimizin tiyatro kökenli olması da önemli tabii.
Dizi isminden dolayı ‘Güneşi Beklerken’i çağrıştırıyor. Aynı başarıyı yakalar mı? Beklentiniz nedir?
Tabii ki beklentimiz yüksek... Biz keyifli olduğumuz için her şey güzel gidiyor. Aramızdaki uyum ekrana yansıyacaktır diye düşünüyorum. İş gerçekten kaliteli, sadece bir gençlik dizisi değil. ‘Güneşi Beklerken’le de tek ortak noktası, ‘güneş’ kelimesinin geçmesi ve kadroda Emre’nin olması. Biraz fazla düz mantık kuruluyor bu durumla ilgili ama gerçekten alakası yok. İsim konusu tamamen tesadüf oldu. Emre, bu konuyla daha çok uğraşıyor.
‘Mantık kısmı ağır basanlardanım’
“Güneş’in yaptığı şeyleri ben kolay kolay yapamayabilirdim. Mantık kısmı ağır basanlardanım. Yine de aşkla ilgili çok net bir cümle kuramıyorum. Çünkü öyle bir şey ki, kontrol bizim dışımızda... Ama ‘Güneş’ hayatını aşkla değiştiriyor gerçekten. ‘Haluk’ da (Emre Kınay) ona çok aşık.”
‘Muhteşem Yüzyıl’da gençliğini canlandırdığınız Nebahat Çehre, “Görünce şoke oldum” demişti. Gerçekten çok benziyorsunuz...
Son 2 -3 yıldır özellikle çok sık duyuyorum. “Kızı mısınız? Ne kadar çok benziyorsunuz” diyorlar. Bu işin sonu nereye gider bilemiyorum...
Siz benzetiyor musunuz kendinizi?
Açıkçası çok benzetemiyorum. Kendimi başka türlü görüyorum. An an bazı hatlarımızın benzediğini görüyorum ama bütününde çok benzetemiyorum. Tabii dışarıdan kendimi göremediğim için net bir şey diyemiyorum.
