Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, sanık eski Yargıtay üyesi Nazmi Çatak, hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, Çatak ile yakınları ve avukatı katıldı.
Duruşmada Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tarafından sanık hakkındaki iddianamenin özeti okundu.
İddianamede, sanığın örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği, örgütün toplantılarına katıldığı, adalet mahrem yapısı içinde yer aldığı, böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle amaçları doğrultusunda hareket ettiği belirtildi.
Aleyhinde ifade veren 4 kişinin beyanları nedeniyle suçlandığını söyleyen Çatak, bu kişilerden FETÖ'nün yargı yapılanmasında görev yapan sivil imamlarından olduğu iddia edilen Nesip Yılmaz adlı kişiyi tanımadığını iddia etti.
Sanık Çatak, Nesip Yılmaz'ın iddia ettiği sohbet toplantılarına katılmadığını, Yılmaz'ın ifadesinin çelişkili olduğunu, usule aykırı yollarla gösterilen fotoğraftan kendisini teşhis ettiğini ileri sürdü.
Örgütün talimatıyla Yargıtay'a üye seçildiğini kabul etmeyen Çatak, 1989'da başladığı meslek hayatında hakimlik, müfettişlik ve 10 yıl Yargıtay Savcılığı görevlerinin ardından üye seçildiğini anlattı. Çatak, müfettişlik görevinde bulunduğu için Adalet Bakanlığında personelcileri tanıdığını, üye seçilmesinde eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman'ın etkisi olduğunu düşündüğünü söyledi.
Çatak, Gerede hakimliği sırasında, 28 Şubat döneminde başörtülü bir avukatı duruşmaya kabul ettiği için bazı basın kuruluşlarının hedefi haline geldiğini, bu nedenle soruşturma geçirdiğini dile getirdi.
Aynı yıllarda nörolojik rahatsızlığı bulunan çocuğunun Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde tedavi gördüğünü ifade eden Çatak, bu durumunu bilen Ahmet Kahraman'ın aracılığıyla Ankara'ya Sincan hakimi olarak atandığını, kendisini bu olaylardan dolayı tanıyan Kahraman'ın Yargıtay üyesi seçilmesinde etkisinin olduğunu savundu.
Terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmeyen Çatak, hiçbir zaman örgütün yatay ve dikey yapılanmasında yer almadığını, örgütün nihai amacına ilişkin eylemi bulunmadığını ileri sürdü.
Cezaevinde kendisine kanser teşhisi konulduğunu, boynunda 5 ayrı kitle tespit edildiğini, cezaevi doktorunun beyin MR'ı çektirilmesini istediğini ancak hala çektiremediğini söyleyen Çatak, tahliyesine karar verilmesini istedi.
Daha sonra Bank Asya'daki hesap hareketleri sorulan Çatak, söz konusu paranın babasına ait kavak arazisinin satışından geldiğini, onun adına buraya para yatırdığını savundu. Çatak, "Annemin okuma yazması yoktur, babam da felç geçirmişti. Parayla ben ilgileniyordum. Hükümet, 'Paranızı çekin, destek olmayın.' deyince çekip başka bir bankaya yatırdım." savunmasını yaptı.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın kanser teşhisi konduğuna yönelik raporu doğrultusunda sağlık durumu nedeniyle tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi. Sanığa, yurt dışına çıkış yasağı konuldu.
Sanık hakkında ifade veren eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici ve eski HSYK 1. Dairesi Başkanı İbrahim Okur ile Nesip Yılmaz'ın tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 28 Mayıs'a bırakılması kararlaştırıldı.
ANKARA / AA