Son dakika haberi... Kanal İstanbul Projesi'nin, Montrö ile alakasını olmayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan "Burada kendi bağımsızlığımızı, kendi egemenliğimizi tamamen tesis ettiğimiz bir eser kazandırıyoruz" dedi. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili bir soruya da cevap veren Erdoğan "Bizim dinimizde kadına şiddet haramdır. Biz bu sözleşmenin daha adilini, daha güzelini, daha güçlüsünü yapar onunla yola devam ederiz" diye konuştu.
Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'nde düzenlenen Kütüphane Söyleşileri'nde, gençlerle bir araya geldi ve onların sorularını cevapladı.
Erdoğan, Kanal İstanbul Projesi ile ilgili konuştu. Erdoğan, şunları kaydetti: "Burada kendi bağımsızlığımızı, kendi egemenliğimizi tamamen tesis ettiğimiz bir eser kazandırıyoruz. Kanal İstanbul Projesi ile İstanbul büyük zenginliğe kavuşmuş olacak, İstanbul Boğazı da çevrecilik açısından ciddi manada rahatlayacak. Montrö ile yakından uzaktan alakası olmayan böyle bir Kanal İstanbul bizi çok daha huzurlu, rahat kılacaktır."
İstanbul Sözleşmesi ile ilgili de konuşan Erdoğan "İstanbul Sözleşmesi ne ülkemizde ne dünyada kadın haklarına saygıyı getirmedi. Bizim dinimizde kadına şiddet haramdır. Biz bu sözleşmenin daha adilini, daha güzelini, daha güçlüsünü yapar onunla yola devam ederiz" ifadelerini kullandı.
İtalya Başbakanı'nın kendisine yönelik sözlerine tepki gösteren Erdoğan "İtalya Başbakanı'nın yapmış olduğu açıklama tam bir densizliktir, tam bir terbiyesizliktir" dedi.
#KütüphaneSöyleşileri'nin ilk sorusu Kanalİstanbul ile ilgiliydi. Gençlerimiz böylesine büyük bir projeyi elbette önemsiyor, merak ediyor.
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) April 14, 2021
İnşallah Kanalİstanbul’u hayata geçirecek, ülkemizle birlikle tüm insanlığın kullanımına sunacağız. pic.twitter.com/Ag1AUq5R0p
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde gençler ile söyleşi yaptı.
Erdoğan, "Kanal İstanbul'un ne gibi avantajları olacak? Bunu yaparak, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nden çıkmayı hedefliyor muyuz?" sorusu üzerine, bunun, 42-43 kilometre uzunluğunda bir kanal olduğunu, bu kanaldan Karadeniz'i Marmara'ya bağladıklarını aktardı.
"HEPSİ BİZİM KUDRETİMİZDE"
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Bununla birlikte de tabii Karadeniz'den ve Marmara tarafından gelen gemilerin oralarda bekleme veya beklememe, bu süreçler, hepsi bizim kudretimizde. Bunun Montrö ile yakından uzaktan bir alakası da yok. Montrö, İstanbul Boğazı ile alakalı bir sözleşmeydi. Burada kendi bağımsızlığımızı, kendi egemenliğimizi tamamen tesis ettiğimiz bir eser kazandırıyoruz.
"İSTANBUL BOĞAZI DA RAHATLAYACAK"
Montrö ile yakından uzaktan alakası olmayan böyle bir Kanal İstanbul bizi çok daha huzurlu, rahat kılacaktır. Kanal İstanbul'umuzu, İstanbul'umuza kazandırdığımızda, İstanbul çok çok büyük bir zenginliğe kavuşmuş olacak, İstanbul Boğazı da çevrecilik açısından ciddi manada rahatlayacaktır."
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ CEVABI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kararınızla İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldık. Bu kararınız, öncelikle kadın hakları ve kadına şiddet konusunda sizin, kabinenizin, yani iktidarın düşüncelerinin değiştiğini mi gösteriyor?" sorusunu ise şöyle cevapladı:
"İstanbul Sözleşmesi, uygulaması itibarıyla maalesef ne ülkemizde ne dünyada özellikle kadın haklarına saygıyı getirdi. Şu anda Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ülkelerinden de 11 tanesi bundan çekilme arifesinde. Kadına şiddeti bizim anayasamız reddediyor mu? Reddediyor, kabul etmiyor.
Burada bizim üzerinde durmamız gereken, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun. Bu zaten var. Öyle bir medeniyetin, öyle bir dinin mensubuyuz ki dinimizde kadına şiddet bir defa haramdır. Eğer, böyle bir sözleşmeye illa ihtiyacımız varsa biz bu sözleşmenin daha adilini, daha güzelini, güçlüsünü kalkarız, Ankara Sözleşmesi diye hazırlarız, onunla beraber yola devam ederiz."
"BÖYLE BİR AÇIKLAMA NASIL YAPIYORSUNUZ?"
Erdoğan "Önceki hafta 104 emekli amiral tarafından gece yarısı bir bildiri yayınlandı. Bu bildiride, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kanal İstanbul Projesi ile alakalı bazı vurgulamalar yapıldı. Amiraller 'düşüncelerimizi özgürce ifade edemeyecek miyiz?' diye ikinci bir açıklamada bulundular. Bu konudaki düşünceniz nedir?" sorusuna şu cevabı verdi:
"Askerin emeklisi veya emekli olmayanı olmaz. Asker, askerdir. Şu anda Cumhurbaşkanı olarak bu ordunun başkomutanıyım. 104 emekli olarak böyle bir açıklamayı nasıl yapıyorsunuz? Bu sizin özgürlüğünüzle alakalı bir konu değil. Zaten içinizde bu işi alışkanlık haline getirmiş olanlar var. Bu işi çok seviyorsanız, kalkarsınız siyasete soyunursunuz.
Kalkıp da bunu, 104 tane koordine olan, aynı düşünce kalıbı içinde, böyle bir metnin ortaya konulmasını, bir başkomutan, Cumhurbaşkanı olarak ülkemin birlik, beraberliği, huzuru noktasında, bunu teminle sorumlu olan bir insan olarak tabii ki kabul etmemiz mümkün değil. Bundan sonraki süreç zaten tamamen yargıya ait olan bir süreçtir."