Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bülent Arınç'ın açıklamalarına sert tepki gösterdi: Yasin Börü'lerimizin ölümüne neden olanlar, Kobani katliamının failleri, Tayyip Erdoğan ve dava arkadaşları tarafından asla savunulamaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bülent Arınç'ın Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala çıkışını sert sözlerle eleştirdi, "Yasin Börü'lerimizin ölümüne neden olanlar, Kobani katliamının failleri, Tayyip Erdoğan ve dava arkadaşları tarafından asla savunulamaz" dedi.
Arınç'ın "Kavala'nın tutuklu kalmasına hayret ediyorum, Demirtaş'ın da tahliyesi olabilir" açıklamalarına isim vermeden tepki gösteren Erdoğan "Son günlerde yeni bir fitne ateşi yakıldığını görüyorum. Geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi ifadeleri Cumhurbaşkanıyla, hükümetimizle ilişkili hale getirilemez. Hiç kimsenin şahsi ifadeleri, Cumhurbaşkanı ile hükümetimizle partimizle ilişkili hale getirilemez. Terör örgütleri ile el ele, kol kola, omuz omuza Ankara'dan İstanbul'a yürüyenlerle biz birlikte olamayız.
Yasin Börü'lerimizin ölümüne neden olanlar, Kobani katliamının failleri, Tayyip Erdoğan ve dava arkadaşları tarafından asla savunulamaz" diye konuştu.
AB'YE İKİNCİ ÇAĞRI
Avrupa Birliği'ne ikinci kez çağrı yapan Erdoğan "Avrupa Birliği'ne, 'Tam üyelikten mülteciler meselesine kadar ülkemize verdiğiniz sözleri tutun, birlikte daha yakın, daha verimli bir iş birliği tesis edelim' çağrısında bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR ETTİ
Cumhur İttifakı ile ilgili de önemli mesajlar veren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cumhur İttifakı'nı kurarken de samimiydik. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası mücadelemizi, nice sınamaları başarıyla geçerek bugünlere gelen Cumhur İttifakı'nın çatısı altında bütün bu adımları yürütüyoruz. Sayın Bahçeli'ye ve tüm MHP camiasına, 15 Temmuz darbe girişimi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere ülkenin ve milletin menfaatine olan her hususta yanımızda bulundukları için bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. İnşallah hep birlikte daha yapacak çok işimiz, hayata geçirecek çok politikamız var."
AK Parti 7. Olağan Isparta, Burdur, Gümüşhane, Kastamonu ve Sinop İl Kongrelerine canlı bağlantıyla katılan ve partililere seslenen Erdoğan, son günlerdeki reform gündemi ile ilgili de "Değişim kararlılığımızdan hiç vazgeçmedik. Şimdi yeni hukuk ve ekonomi reformlarıyla bunu daha da ileri taşıyacak bir atılım başlatıyoruz" açıklaması yaptı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Salgının yeni dalgası, tüm dünyayla birlikte ülkemizi de esir aldı. Bu sebeple insan hareketliliğini mümkün olduğu kadar azaltarak virüsün bulaşma hızını düşürecek ilave tedbirler almak mecburiyetinde kaldık. Milletimiz TMM diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarıyla bu tedbirlere hassasiyetle riayet ederse inşallah birkaç hafta içinde salgın grafiğinin boynunu yeniden aşağı çevirmeyi başaracağız. Aksi takdirde sınırlamalara devam etmek, hatta belki ilave tedbirler almak durumuyla karşı karşıya gelebiliriz.
"ENGELLERİ AŞA AŞA BUGÜNLERE GELDİK"
Bir süredir ardı ardına yaşadığımız saldırılar ve karşılaştığımız tuzaklar tıpkı bir asır önce yapılmaya çalışıldığı kadar bizi Anadolu bozkırlarına hapsetme amacı taşıyordu. Milletimizle birlikte İstiklal Harbinden sonraki en büyük mücadelemizi vererek bu kirli senaryoyu yırtıp çöpe attık. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize daha sıkı sarıldık. Vatanımıza, ezanımıza, bayrağımıza daha sıkı sarıldık. Medeniyetimize, tarihimize, kültürümüze, uzunca bir süre bize unutturulmaya çalışılan haklarımıza daha sıkı sarıldık. Kendi vatandaşlarımızla birlikte kalbini ve gözünü bize yöneltmiş tüm dostlarımızın dualarıyla engelleri aşa aşa bugünlere geldik.
"HEVESLERİ HEP KURSAKLARINDA KALDI"
Ülkemizi eskiden yaptıkları gibi içerideki maşalarını ve dışarıdaki mekanizmalarını kullanarak sinsi oyunlarla ve tuzakla tehditle, tecritle teslim alabileceklerini sananların heveslerini hep kursaklarında bıraktık. Bize yapılan saldırılara, savunmada kalarak cevap vermek yerine üzerine üzerine gittik. Sokakları karıştırmaya çalıştılar, ihanetlerini ortaya serdik. Önce emniyet ve yargı, ardından ordu içindeki FETÖ'cüleri kullanarak darbe yapmaya kalktılar. Demokrasiye, milli iradeye ve hukuka daha güçlü şekilde sarıldık. Terör örgütleriyle mahallelerimizi çukurlarla bölmeyi, sınırlarımızı taciz etmeyi denediler. Başlarını ezdik.
"EKONOMİMİZİ YIKMAYI DENEDİLER"
Siyaseti etkisiz hale getirerek, vesayeti diriltme hesabına girdiler. Cumhur İttifakı'yla yönetim sistemimizde tarihi bir değişim gerçekleştirdik. Irak'ta ve Suriye'de bölgemizin ve medeniyetimizin kalbine bir hançer gibi saplanacak oluşumlar kurmaya kalktılar, önüne geçtik. Ekonomimizi yıkmayı denediler. Yapısal reformlarımızı yeni bir anlayışla hızlandırarak bu saldırıyı da engelleyecek adımları attık. Gelişmiş ülkelerin dahi önüne geçemediği salgın dalgasının altında kalmamızı umdular, tam tersine kendimizle birlikte tüm dostlarımıza el uzattığımız bir mücadele iklimi tesis ettik.
"CUMHUR İTTİFAKI'NIN KURARKEN DE SAMİMİYDİK"
Biz milletimize verdiğimiz her sözde samimiydik. Biz ülkemize yaptığımız hizmette, her yatırımda, her projede samimiydik. Biz Türkiye'nin bölgesel ve küresel düzeydeki her çıkarını savunurken samimiydik. Biz doğrudan bekamızı hedef alan saldırılar karşısında verdiğimiz her mücadelede samimiydik. Biz 83 milyon vatandaşımızın her birinin özgürlüğünü genişletmek, güvenliğini temin etmek, refahını artırmak için attığımız her adımda samimiydik. Cumhur İttifakı'nı kurarken de samimiydik.
Sayın Bahçeli'ye ve tüm MHP camiasına, 15 Temmuz darbe girişimi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere, ülkenin ve milletin menfaatine olan her hususta yanımızda bulundukları için bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
"İSTİKAMETİMİZDE EN KÜÇÜK BİR DEĞİŞİKLİK YOKTUR"
Son günlerde bizimle asla ilgisi olmayan kimi bireysel açıklamalar ile reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz. Velev ki geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi ifadeleri Cumhurbaşkanı'yla hükümetimizle partimizle ilişkili hale getirilemez. Bizim ne dediğimiz, nerede durduğumuz, nereye gittiğimiz bellidir ve istikametimizde en küçük bir değişiklik yoktur.
"GEZİ'Yİ ORGANİZE EDENLERİN SAVUNUCUSU OLAMAYIZ"
Şu anda yargının tasarrufu altında olanlar bizim yüzlerce, binlerce insanımızın, Yasin Börü'lerimizin ölümüne neden olanlar, Kobani katliamının failleri hiçbir zaman Tayyip Erdoğan tarafından, dava arkadaşları tarafından asla ve asla savunulamaz. CHP'nin ve arkasındaki mahfillerin dümen suyuna girenlere, 'Siz gidin heykellerinizle, iç kavgalarınızla, karanlık pazarlıklarınızla uğraşın, düşün bu ülkenin ve milletin yakasından.' diyoruz. Türkiye'yi dışarıya şikayet ederek, başka ülkelerin yönetimlerine bize nasıl ve nerelerden saldıracaklarının akıllarını vererek, dün söylediğini bugün yalayarak siyaset yaptığını sananların sonu hüsran olacaktır. Gezi eylemlerini organize edenlerin savunucusu olamayız.
"HER TÜRLÜ FİTNE VE FESAT GİRİŞİMLERİNİ REDDEDİYORUM"
Biz 18 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da milletimizin hizmetkarlığını yapmayı en büyük şeref kabul ederek yolumuza devam edeceğiz. Biz özellikle Gezi olaylarının finansörlüğünü yapan ve bunlarla ilgili olarak da şu anda içeride olan özellikle bugün, yarın hiçbir zaman bunları savunucusu olmadık, bundan sonra da olmayız. Bunca yıldır iktidar gücünü kullanan bir parti olarak elbette eksiklerimiz olmuştur, hatta belki hatalarımız da olmuştur. Ama samimiyetimizi, hizmetlerimizi, vizyonumuzu kimse sorgulayamaz, aksini iddia edemez. İstikamet doğru olunca eksikleri tamamlamak mümkün hale geliyor. Bugün de tüm samimiyetimizle çareyi yine milletimizde arıyoruz. Bunun dışındaki her türlü fitne ve fesat girişimlerini reddediyor, sizlerden de dikkatli olmanızı istiyorum.
Terör örgütleriyle el ele, kol kola, omuz omuza, Ankara'dan İstanbul'a yürüyenlerle biz birlikte olamayız. Gezi olaylarının finansörü olanlarla, Kavala'larla, onlarla hiçbir zaman bir arada olamayız. Kobani'yi unutamayız. Biz Diyarbakır'da Kürt kardeşlerimizi öldürenlerin savunuculuğunu yapamayız. Hukuka sarılarak onların savunmasını yapmaya girenler kusura bakmasınlar artık şunu bilmeleri lazım ki AK Parti hiçbir zaman bunları savunmamıştır, savunmaz. Ama AK Parti Diyarbakır'da öldürülen Yasin Börü kardeşlerimizin yanındadır, yanında olmaya devam edecektir. Biriz, beraberiz, iriyiz, kardeşiz ve hep birlikte Türkiye'yiz.
AB'YE DİYALOG ÇAĞRISI
Daha öncesini bir kenara bıraksak bile sadece Osmanlı'nın Avrupa'da 600 yıllık geçmişi vardır. Bugün de kendimizi Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Daima NATO başta olmak üzere batı ittifaklarının en güçlü üyesi olduk. Bizi başka arayışlara mecbur bırakmadıkları sürece savunmadan ticarete kadar tercihimizi hep batıdan yana kullandık. Ama bu ülkemize ve milletimize yönelik açık saldırılara, farklı kılıflar altında dayatılan haksızlıklara, çifte standartlara boyun eğeceğimiz anlamına da gelmiyor. Her şeye rağmen hiçbir ülkeyle, kurumla siyaset yoluyla, diyalog, müzakere yoluyla çözülemeyecek sorunumuzun olmadığına inanıyoruz. Bunun için Avrupa Birliği'ne tam üyelikten mülteciler meselesine kadar ülkemize verdiğiniz sözleri tutun, birlikte daha yakın, daha verimli bir iş birliği tesis edelim çağrısında bulunuyoruz.
"AYNI TEMENNİYİ AMERİKA İÇİN DE İFADE EDİYORUZ"
Aynı temenniyi müttefikimiz Amerika ile olan ilişkilerimiz için de ifade ediyoruz. Türkiye'nin sınırlarının güvenliği ve savunma ihtiyaçları konusundaki hassasiyetine saygı gösteren bir Amerika ile bölgesel ve küresel düzeyde yapabilecek çok işimiz olduğunu düşünüyoruz. Kadim tarihi ilişkilere sahip olduğumuz Türk Cumhuriyetleri, Rusya, Körfez ülkeleri başta olmak üzere tüm Asya ve Afrika coğrafyasıyla önümüzde çok büyük iş birliği potansiyeli olduğunu da biliyoruz. Böylesine geniş bir vizyona sahip Türkiye'yi kendilerinin dahi uymadığı kuralları bahane ederek, köşeye sıkıştırmaya çalışanlardan artık bu yöntemlerden vazgeçmelerini istiyoruz. Bizim hiçbir ülkenin hakkıyla, hukukuyla, hele hele siyasi ve toprak bütünlüğüyle asla sorunumuz yoktur. Tam tersine biz müdahil olduğumuz her yerde bu ilkeler çerçevesinde hareket ediyoruz.
BÜLENT ARINÇ NE DEMİŞTİ?
Bülent Arınç, 4 yıldır Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ve 3 yıldır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala'nın tutukluluğunu eleştirmiş, iddianameler ile ilgili "Belki şunu konuşmuşlardır diyerek, bu iddianameleri okuyarak isyan etmiştim. Çocuk bile yazmaz bile demiştim, cübbeyi bile giyesim gelmişti" yorumunda bulunmuştu.
Arınç "Kavala'nın tutuklu kalmasına hayret ediyorum, Demirtaş'ın da tahliyesi olabilir" ifadelerini kullanmıştı.
ERDOĞAN'DAN 'YENİ' AVRUPA HEDEFİ
Ekonomi ve hukuk alanında 'yeni dönem' mesajları veren Erdoğan, dün de AB'ye seslenmişti Kendilerine verilen sözlerin tutulmasını isteyen Erdoğan "Geleceğimizi Avrupa ile kurmayı tasavvur ediyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan şunları kaydetmişti: "Avrupa Birliği'nden bize verdiği sözleri tutmasını, ayrımcılık yapmamasını, en azından ülkemize yönelik aleni düşmanlıklara alet olmamasını bekliyoruz. Kendimizi başka yerlerde değil, Avrupa'da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile birlikte kurmayı tasavvur ediyoruz."