Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkındaki tepki çeken sözlerinin ardından Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa eden Bülent Arınç, istifa sonrası ilk kez konuştu: Cesur bir siyasetçi olarak doğruları savunmaya kararlıyım.
Önce Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, daha sonra da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dikkat çeken 'hukuk ve ekonomi' alanında reform açıklamalarının ardından, katıldığı Habertürk televizyonunda eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala'nın tutukluluklarıyla ilgili konuşan eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa etmişti.
İSTİFA SONRASI İLK AÇIKLAMA
Demirtaş ve Kavala'nın tutukluluk hallerini eleştirdiği için tartışmalara neden olan Arınç, istifasının ardından yeni bir açıklama yaparak kendisine destek verenlere teşekkür etti. Arınç, "Her zaman olduğu gibi hukuka bağlı dürüst ilkeli cesur bir siyasetçi olarak doğruları savunmaya kararlıyım" diyerek söylediklerinin arkasında olduğunu yineledi.
'DOĞRULARI SAVUNMAYA DEVAM'
Bülent Arınç, yapmış olduğu açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Habertürk Tv'de yaptığım konuşma sebebiyle yüzlerce dostumdan samimi duygularını ifade eden desteklerini ve dualarını bildiren mesajlar aldım. Bazılarıyla telefonda görüşüm. Ben onurlandıran bu mesajlardan dolayı hepinize teşekkür ederim. Bana verilen bu destek sözlerimin vicdanlarda karşılık bulduğunu göstermektedir. Her zaman olduğu gibi hukuka bağlı dürüst ilkeli cesur bir siyasetçi olarak doğruları savunmaya kararlıyım."
BÜLENT ARINÇ'I İSTİFAYA GÖTÜREN SÜREÇTE NELER YAŞANDI?
Bülent Arınç, 17 Kasım'da Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa etti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Arınç'ın istifasını kabul ettiğini açıkladı.
Arınç, Habertürk televizyonunda katıldığı programdaki görüşlerinin ana ekseninin yargıda yapılacak reform konusu olduğunu, bir hukukçu olarak olarak bu konudaki görüşlerini açıkladığını vurguladı. Konuşmasına yönelik seviyeli ve saygın eleştirilerin tümüne saygı duyduğunu ve not aldığını belirten Arınç, "Ancak şahsıma karşı içlerinde duydukları kin ve nefretlerin dışa vurumu olan seviyesiz hakaretleri sahiplerine iade ediyorum" dedi.
Arınç'ın açıklamasında şu ifadeler de yer aldı:
"Benim konuşmamın, şahıslar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan, Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği görevimden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim. Kurul üyeliği görevimden ayrılma talebimi Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettim ve kendileri de bunu uygun gördüler. Karşılıklı iyi niyet temennileriyle helalleştik ve görevimden ayrıldım.
Bu süre zarfında verimli çalışmalar sürdürdüğüm Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Yüksek İstişare Kurulu üyesi arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti'nin ülke yararına yapacağı her türlü çalışmayı, milletin faydasına olacak her türlü reformu destekleyeceğimin bilinmesini isterim. Hayatım boyunca doğru söz, doğru ilke, dürüstlük ve vicdanımın sesi rehberim oldu. Bu yüzden çok bedel ödedim ama bundan asla vazgeçmedim. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğim."
'TUTUKLU KALMALARINA HAYRET EDİYORUM'
Bülent Arınç, 19 Kasım'da Habertürk televizyonunda katıldığı bir televizyon programda sarf ettiği sözlerle tartışma yarattı ve gündeme oturdu. Arınç, eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliye olabileceğini ve iş insanı Osman Kavala'nın tutuklu kalmasına hayret ettiğini söyledi.
Bülent Arınç, Demirtaş ile ilgili olarak, "Tutukluluk cezaya dönüşmemeli. Demirtaş ile bizim 1-2 görüşmemiz oldu. Cezaevlerinde isyanlar, açlık grevleri olmuştu. Selahattin Demirtaş'ı tanımak veya onu yargılamak için onun yazdığı 'Devran' isminde kitap var. Ne olur onu alıp okuyun" dedi.
Arınç, 2019 yılında basılan bu kitabın Demirtaş olmasa bile "Kürtler ve Kürtlerin yaşadığı travmalar üzerine kafalar çok şeyler değiştireceğini" belirtti.
Eski TBMM Başkanı, Kavala'nın tutukluluğu konusunda ise "Ben iddianameyi okudum. Hala tutuklu kalmasına hayret ediyorum. Tahliye edilmesi lazım. Bu iddianameleri okuduğumda çocuk bile yazmaz bunu dedim, cübbeyi bile giyesim gelmişti. Çıkması lazım" diye konuştu.
Bülent Arınç ayrıca, hem kendisinin hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem de Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün adaletten yana olduklarını ve adil yargılama istediklerini ancak hakimlerin yanlış yaptığını da sözlerine ekledi.
Demirtaş, hakkında açılan 30'dan fazla dava nedeniyle Kasım 2016'dan bu yana tutuklu. Kavala da 2013 yılındaki Gezi Parkı protesto eylemleriyle ilgili dava kapsamında Kasım 2017'de tutuklandı, bu davadan beraat etmesine karşın hakkında açılan başka bir soruşturma nedeniyle tutukluluğu devam ediyor.
ERDOĞAN TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan da 22 Kasım'da partisinin Isparta, Burdur, Gümüşhane, Kastamonu ve Sinop kongrelerine İstanbul'dan canlı olarak video konferans bağlantısıyla katılmış, Arınç'ın açıklamalarına göndermede bulunarak, "Reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz" demişti.
"Geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi açıklamaları hükümetimizle, partimizle ilişkili hale getirilemez" diye konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürmüştü:
"Bizim nerede durduğumuz bellidir, istikametinde değişiklik yoktur. Teröre bulaşmış, terörle el ele kol kola yürüyenler bizim temasta olduğumuz kişiler olamaz. Şu anda yargının tasarrufu altında olanlar, yüzlerce, binlerce insanımızın, Yasin Börülerin ölümüne neden olanlar hiçbir zaman Tayyip Erdoğan tarafından, dava arkadaşları tarafından asla ve asla savunulmaz."
'KONUŞMA BENİ RENCİDE ETTİ'
Arınç ise Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından "Konuşma beni çok rencide etti. Sayın Cumhurbaşkanı çok ağır bir konuşma yaptı. İstifa ettiğim yönünde bazı söylentiler çıkmış ama şu an için bu doğru değil. Kendisiyle görüştükten sonra gereken neyse onu yapacağım" demişti.
BÜLENT ARINÇ'IN SÖZLERİ NEDEN TARTIŞMA YARATTI?
AK Parti'nin kurucularından olan Bülent Arınç, partinin en önde gelen ve siyasi hayatı boyunca Erdoğan'ın yakın çevresinde yer almış isimler arasında yer alıyor.
Bülent Arınç, 2015'e kadar 20 yıl aralıksız milletvekilliği yaptı. TBMM başkanlığının yanı sıra hükümet sözcülüğü ve başbakan yardımcılığı gibi görevlerde bulundu.
2015 yılında AK Parti'nin en fazla üç dönem milletvekilliği yapma kuralı gereğince yeniden aday olmadı. O dönemde yaptığı bir açıklamada, "Biraz dinlenelim, siyasete dışarıdan katkı sağlayabilirsek sağlayalım" sözlerini sarf etti.
2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesinin ardından 2019 yılında Yüksek İstişare Kurulu oluşturuldu. Arınç, bu kurulda yer alan altı siyasetçiden birisi.
Bazı siyasetçiler ve medya kuruluşları, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istifasıyla sonuçlanan süreçte ay başında yapılan Yüksek İstişare Kurulu toplantısının önemli rol oynadığını öne sürmüştü.
Ortaya atılan iddialara göre, başta Arınç olmak üzere bazı Kurul üyelerinin, Erdoğan'a ekonomide yaşanan sıkıntıları aktarmış ve bu da ekonomi yönetiminde yaşanan değişimi tetiklemişti.
Bülent Arınç, 7 Kasım'da katıldığı Kanal 42 yayınında, ekonomide sıkıntılar olduğunu ve bunların varlığının kabul edilip çözüme odaklanılması gerektiğini söyledi.
Arınç, Habertürk yayınında da Kanal 42'deki konuşmasını "tabiatıma uygun" olarak tanımladı ve Albayrak'ın istifasıyla ilgili sürece dahil olmadığını belirtti.