Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 6. Türk Tıp Dünyası Kurultayı'nda açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Suriye krizinde attığımız her adımda yalnız bırakıldık. Gerekirse Tel Abyad’la Resulayn arasında mülteciler şehrini biz kurabiliriz" dedi.
6. Türk Tıp Dünyası Kurultayı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'nin kuzeyinde terörden arındırılan bölgeyle ilgili önemli mesajlar verdi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Türkiye sağlık alanında dünyanın en önde gelen ülkelerinden biridir. Sağlığı önceliklerimiz arasında ilk sıraya çıkardık. Hemen kolları sıvayıp tüm dünyada örnek alınan bir sağlık reformunu hayata geçirdik. Sağlık çalışanlarının sayısını 378 binden 1 milyon 24 bine ulaştırdık. Hastanelerimizdeki tedavi cihazlarından her alana kaliteyi yükselttik. Hedeflediğimiz düzeyde sağlık hizmeti vermeyi başardık. Bugün çok sayıda ülke sağlık sistemimizi inceliyor. Bir önceki ABD Başkanı Obama kendi ülkesinde bizim sağlık reformunun çok küçük bir kısmın gerçekleştirmeye çalıştı ama başarısız oldu bana da sordu.
'YERLİ İLAÇ' VURGUSU
Hayatın dinamizmi ne kadar iyi olursa bizim sağlık sistemimizi daha da geliştirmeye yöneltiyor. Bu anlayışla doktorlarımız başta olmak üzere sağlık çalışanlarının niteliğinin yükseltilmesinde çok önemli gelişmeler kaydettik. Yerli ilaç, aşı ve cihaz üretimini, öyle sadece adı yerli, kendisi yine dışa bağımlı şekilde değil, formülünün geliştirilmesinden nihai ürüne kadar tüm aşamalarıyla kendimize ait hale getirmekte kararlıyız. Vatandaşlarımızdan bazılarının yabancı menşeli ilaçlara ve aşılara mesafeli yaklaştığını görüyoruz. İlaçları ve aşıları halkımızın hassasiyetlerine uygun şekilde üretip hizmete sunduğumuzda bu sorunu da aşmış olacağız.
Yerlileşmeye gizli bir direniş var. Yapılan tüm engellemeleri daha yakından takip altına alacağız. İnsanın sağlığının nasıl bozulduğuna ve nasıl tedavi edileceğine ilişkin başarılı eserler bırakılmıştır. İbni Sina anatomide çağının çok üzerinde çalışmalar yapmışlar Daha pek çok abide isme eserleriyle çığırlar açmıştır. Ölüme çağre bulunamadı ama tıp ve bilim sayesinde ortalama insan yaşama süresi uzadı.
Suriye gibi büyük yıkıma uğrayan bir ülkede ortalama yaşam süresi 73’ten 63’e geriledi. Bir tarafta yüz milyonlarca insan açlıktan ölmeyle karşı karşıya bir tarafta da obezitenin ciddi bir sağlık sorununun dönüştüğü yerler var. Bu çarpıklığı düşünmemiz gerekiyor.
Silahlanmaya harcanan paranın sadece bir kısmıyla dünyada ne aç ne de temiz su sıkıntısı kalmayacağına dikkat çekerim.
RESULAYN'DA MÜLTECİ ŞEHRİ
BM’nin daha adil daha etkin bir yapıya kavuşması için yaptığımız çağrının sebebi budur. Toplumların daha adil bir toplum ümitlerini canlı tutmak hepimizin görevidir. Bilim adamlarından önce siyasetçilere düşer görev ama unutmayın bilim adamları siyasetçilere yol gösterir.
Ülkemizdeki sığınmacıların hepsi de tüm şehirlerimizdeki sağlık kurumlarından hizmet alabiliyor. Gıdadan barınmaya eğitimden istihdama kadar her konuda ülkemizdeki sığınmacıları insani şartlarda yaşatma gayretindeyiz. Kimse bizi sınırlarımızı açmaya zorlamamıştır. Tarihimizden dolayı biz bu insani duruşu sergiledik. Asıl üzücü konu tek başına bırakılmamızdır. AB başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarımıza gelen destek 3 milyar avro. Bizim 8,5 yıldır yaptığımız harcama 40 milyar doları aşmıştır. Suriye krizinde attığımız her adımda yalnız bırakıldık. Gerekirse Tel Abyad’la Resulayn arasında mülteciler şehrini biz kurabiliriz.
Türkiye olarak sınırlarımız dışındaki 3 milyon kişiye de hayatlarını sürdürebilmeleri için destek sağlıyoruz.
Kimin ne dediğini bakmadan mazlumların ümit kapısı olmayı sürdüreceğiz. Böylece sadece kendisi sorumluluklarımızı yerine getirmekle kalmayıp tüm insanlığın onurunu kurtaracağımıza inanıyorum.
