"Suriye Araplarını DEAŞ'ın eline bırakmadığımız gibi Suriye Kürtlerini de PKK/PYD'nin zulmüne terk etmeyeceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye'de mesele özgürlük meselesidir, Suriye'nin toprak bütünlüğü meselesidir. Şu anda biz Suriye'de niye varız? Arap kardeşlerimizin, Kürt kardeşlerimizin özgürlüğünü kendilerine iade için, yoksa terör örgütlerinin değil" sözlerini kaydetti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Engelli Vatandaşların ve Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni"nde konuştu.
Burada önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki son gelişmelere yönelik kritik mesajlar verdi.
Erdoğan, "İlk defa devlet korumasındaki gençlerimiz öğretmenlik, doktorluk, hemşirelik gibi görevlere atanıyor. Bugünkü atamalarla toplam 5 bin 778 kardeşimiz yeni bir hayata başlamış oluyor" diyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Çocuklarımıza daha iyi hizmet verebilmek için yeni projeleri devreye alıyoruz. Sahipsiz kalmış her çocuğun annesi de babası da devlettir. Yetimine, garibine, mağduruna, mazlumuna sahip çıkmayan devlet, bizim gözümüzde devlet değildir. Aynı şekilde vatandaşını güven ve huzur içinde tutmayan, çalışması, üretmesi, refahını yükseltmesi için imkan sağlamayan devlet de bizim nazarımızda devlet değildir."
31 MART YEREL SEÇİMLERİ
31 Mart yerel seçimlerini bir değişim dönüşüm olması bakımından çok önemli gördüğünü tekrarlayan Erdoğan, "Bu konuda adımlarımızı kararlı atacağız. Sizleri cumhurbaşkanınız olarak Allah için seviyorum" ifadesini kullandı.
Suriye'deki gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Suriye'de Arapların güvenliği ve huzurunu, Kürtlerin sorununu kendi meselemiz olarak görüyoruz. Sincar aynı şekilde orası da güvenli hale gelecek" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"16 yıldaki başarılar bölgemizde ve dünyada yüzlerce milyon insan için umut ve ışık oldu. Türkiye'nin dünya 5'ten büyüktür itirazı, kendini çaresiz hisseden ülkelere özgüven aşılamıştır. Önümüzdeki dönemde de, bu ülkede tek bir sahipsiz vatandaşımızı, muhtaç insanımızı bırakmayana kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Türkiye'nin geçtiğimiz 16 yıldaki başarı hikayesi, sadece milletimizin kazanım hanesine yazılmakla kalmamıştır. Bu başarılar aynı zamanda bölgemizde ve dünyada yüzlerce milyon insan için de bir umut, ışık olmuştur. Zalimlerin pençesi altında inleyen mazlumlar, Türkiye'nin dik duruşuna, yükselişine, vakarına bakarak bir silkiniş, diriliş heyecanına kapılmışlardır. Yokluk, yoksulluk, yoksunluk içinde kıvranan garipler, ülkemizin geldiği refah seviyesini örnek almışlardır. Özgürlük kavgası veren nice toplumlar, Türkiye'nin yedi düvele karşı yürüttüğü mücadeleden aldıkları feyzle cesaretlerini katlamışlardır.
SURİYE'DE NİYE VARIZ?
Suriye'deki Arapların güvenliğini ve huzurunu kendi meselemiz olarak görüyoruz. Bugüne kadar 300 bine yakın Suriyeli evlerine döndü.
Suriye Araplarını DEAŞ'ın eline bırakmadığımız gibi Suriye Kürtlerini de PKK/PYD'nin zulmüne terk etmeyeceğiz. Suriye'de mesele Arap, Kürt, Türkmen meselesi değil özgürlük meselesidir. Suriye'nin toprak bütünlüğü meselesidir. Türkmenler zaten öz kardeşlerimiz, elbette onların güvenliği ve huzuru bizim meselemizdir.
Suriye'deki Arapların güvenliği ve huzurunu kendi meselemiz olarak görüyoruz. Kürtlerin sorununu kendi meselemiz olarak görüyoruz. Şu anda biz Suriye'de niye varız? Oradaki Arap kardeşlerimizin özgürlüğünü kendilerine iade için, Kürt kardeşlerimizin özgürlüğünü kendilerine iade için, yoksa terör örgütlerinin değil."