Esad'ın IŞİD'in petrolünü paraya çevirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "DAİŞ üzerinden İslam'ı tahkir edenler yanılıyor. O örgüt en çok müslümanları katlediyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Grand Tarabya Otel'deki 7. Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi Açılış Töreni'ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde Suriye ve IŞİD vardı. IŞİD'in Paris saldırısının İslam'a mal edilmesine tepki gösteren Erdoğan, "IŞİD'in en çok öldürdüğü insanlar müslümanlar" dedi. Erdoğan'ın bir diğer hedefi ise Putin ve Esed oldu. "Esad'ın arkasında duran da en az onun kadar suçludur diyen Erdoğan, IŞİD'in petrolü Esed aracılığıyla nakite çevirdiğini söyledi.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Türkiye'deki kamplarda 280 bin kişi yaşıyor ve biz bu insanlara 8.5 milyar dolar harcadık. Sadece İstanbul'da 500 bin insan yaşıyor. Bunun yarattığı sosyolojik travmaları düşünüyor musunuz?
DAEŞ nereden türedi, El Kaide'nin içinde. Suriye'de bakıyorsunuz YPG var. Nijerya'ya gidiyorsunuz Boko Haram var. Bunlar müslümanların arasından çıktığı gibi hıristiyanların arasında da musevilerin arasında da çıkar. Ben şu anda mensubu içinde olduğum dinin içinden çıkan teröristleri şiddetle lanetliyorum.
Bizim kapımızı çaldı
Bizim kapımızı çalan terör yarın sizin kapınızı çalar dedim. Nitekim Ankara'dan sonra Paris'in kapısını çaldı. Dışişleri, İçişleri Bakanları yoğun bri çalışma içine girmeli. Zirveye katılan nüfusu müslümanlardan oluşan ülkeler olarak aşırılıklarla mücadele konusunda anlaşmaya vardık. Bu konuyu ikili temaslarda dile getireceğiz.
Müslümanlara karşı giderek artan önyargının yayıldığına şahit oluyoruz. Bizler Fransız halkının acısını paylaşırken çeşitli ülkelerde müslümanlra saldırı haberlerini alıyoruz.
Arkasında duran da Esed kadar suçludur
Terör olaylarının baş müsebbibi kendi halkından 380 bin kişiyi katladen Esed rejimidir. Rejim, iktidarını mezhep çatışması ve terör örgütlerinin faaliyeti üzerinden devam ettirmeye çalışmaktadır. Esed Suriye'de bir devlet terörü estiriyor. Arkasında duranlar da en az onun kadar suçludur.
Hala gitsin mi gitmesin mi tartışması Suriye halkına değil insanlığa nasıl bir mesaj olduğunu çok iyi görmemiz gerek. Rejim meshep kavgaları üzerinden varlığını sürdürmek istemektedir.
Peterspurg'daki G-20'de kimyasal silahların kullanılıp kullanılması tartışıldı. Tamam kimyasal silahlarda 1500 kişi öldü, konvensiyonel silahla 120 bin kişi öldü. Tamam da 120 bin kişi konvansiyonel silahlarla öldürülürken bu silahları Suriye'ye kim verdi? Bizim için önemli olan sebep ve netice ilişkisidir.
IŞİD Esed'e petrol veriyor
DAİŞ üzerinden İslam'ı tahkir edenler büyük bir yanlış içindedir. Bu örgütler en çok müslümanları katlediyor. Bugün bölgedeki tüm terör örgütleri Esed rejimine destek veriyor. DAEŞ Esed'i desteklemektedir. Esed DAEŞ'in petrolunü alıyor. PYD'yi de Esed destekliyor. Ama Kürtlere düşmandı Esed. Biz görüşürken kimlik kartı bile vermiyordu. Biz ona ver bunlar senin vatandaşın diyorduk, vermiyorduk.
Bu terör örgütleri Müslümanları katletmektedir. Bu örgütlerin katlettiği her masumun kanı onların da eline bulaşmaktadır.
Türkiye olumlu ilişkiler kuran herkes gibi Avrupa'da bundan olumlu kazanç sağlayacaktır. Türkiye'nin küresel düzeyde ortak olarak artıları ortadadır. biz yakın coğrafyamızda yaşanan tüm sorunlara rağmen geleceğe umutla bakıyoruz. Dost ve kardeş toplumları da bu şekilde görmek istiyoruz.
Avrupa'nın en çokl ihtiyaç duyduğu ekonomik ve sosyal dinamizmi birliğe kazandıracak tek ülke Türkiye'dir. Güçlü demokrasimiz ve güçlü ekonomizle geleceğe umutla bakıyoruz.
Son 13 yılda ekonomik sosyal, kültürel ve insani ilişkilerimiz geniş bir çoğrafyada katlanarak artmıştır. Biraz da az gelişmiş ülkelerin gelişimine katkıda bulunduk. 4.5 milyar dolarlık insani yardımla kalkınma yardımlarını en fazla arttıran ülke olduk.
Enerji alanında yeni aktörlerin ortaya çıktığını görüyoruz. Enerjinin çeşitlendirilmesi şart. Kaynakların olmayışından değil var olmasına rağmen devreye alınamamamsından dolayı fakirdi. Enerji güvenliğinin sağlanmasında üretici transit ve tüketici ülkeler arasında etkin işbirliğinin önemli olduğuna inanıyoruz. Enerji işbirliklerini teşvik etmelidir. Orta Asya'daki enerjinin Avrupa'ya sevki Türkiye aracılığıyla büyük bir öneme sahiptir.
Avrupa ile NABUCCO'yu imzaladık 6 yıl geçti
Şimdi AB'ye sesleniyorum. Biz sizinle NABUCCO'yu imzaladık. 6 yıl geçti. Niye adım atamadık? Sen para çıkaramazsan, tedariği halletmezsen bu iş yürümez. Sonra faturayı bize kesiyorlar. Bizim her şeyimiz hazır. Biz transitiz, tüketimimiz de hazır. Ama sen parayı getirdin mi? Bak Azerbaycan adımı attı biz de el ele verdik inşaatlar devam ediyor.
Dönem başkanlığını yürttüğümüz bu süreç içinde enerji konusunu ön plana ilk kez biz çıkardık. Bu salonda enerji toplantısı yaptık.
G-20 olarak hedefimiz dengeli güçlü kapsayıcı bir büyümeyi tesis etmektir. Küresel ekonomideki yavaş toparlanma yeni risklere işaret ediyor. Büyüme stratejilerin uygulamaya konulması büyük önem taşıyor. Enerji olarak da hiç bir şeyi boşa çıkarmamız gerekiyor. Esen rüzgardan güneşten gelen enerjiyi her halükarda yapmamız lazım. Bizim suyumuz aslında fazla değil ama sular akar denizle buluşurdu. Su akar türk bakar diyorlardı. Dedik ki bu böyle olmaz. Bunu değiştirdik su akar Türk yapara dönüştürdük. Ve yoğun bir şekilde hidroelektrik santrallere ağırlık verdik. RES ve diğer enerji alanlarında da hızlı adımlar atıyoruz.
Yatırım ihtiyaçlarını sadece kamu kaynaklarını kullanarak karşılamamız mümkün değildi. Bu noktada özel va kamu ortaklığını hayata geçirmemiz oldukça önemliydi.
Tarımla ilgili konularda da önemli adımlar attık.
Afrika'da milyonlarca insan enerji yoksunu. Afrika'da enerjiye erişim konferansını bunun için düzenledik.
Önümüzdeki dönemde ülkemizle birlikte bölgemiz ve tüm dünyanın insani kalkınmasına katkı için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.