Tüketici fiyatları Aralık ayında yüzde 0.69 arttı ve 2017 yılı enflasyonu yüzde 11.92 oldu. Kasım ayına göre ise 1 puanlık düşüş yaşandı. Dizel, benzinli otomobiller ve domates enflasyonun yüzde 15’ini oluşturmasaydı, tek hane görülecekti.
ALİ YILDIRIM
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre Aralık 2017’de yıllık tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yüzde 11,92 olarak açıklandı ve bu rakam beklentilerin çok üzerinde gerçekleşti. Çünkü Orta Vadeli Program’a (OVP) göre TÜFE’nin yıl sonunda yüzde 9,5 olacağı öngörülüyordu. Bir önceki OVP’de yılsonu enflasyon tahmini yüzde 6.5 seviyesindeydi. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyon hedefi ise yüzde 5 düzeyinde. Öte yandan enflasyonu en fazla artıran kalemlerin başında dizel ve benzinli otomobiller gelirken bu listenin üçüncü sırasını ise domates aldı. Yüzde 11.92’lik enflasyonda dizel otomobillerin etkisi yüzde 0,778 olurken, benzinli tarafı yüzde 0,719, domates ise yüzde 0,474 etki yaptı. Bu üç kalem düşüldüğünde enflasyon tek haneli rakamlara kadar inecekti. Bunların arasında kiracıların ödediği kiralar, LPG ücretleri, mazot ve altında enflasyona en fazla etki eden bir diğer kalem grubu olarak ön plana çıktı.
TÜFE’nin ayrıntılarına bakıldığında ana harcama grupların da şu noktalar dikkat çekti:
En yüksek artış ulaştırmada gerçekleşti. 2016’nın Aralık ayına göre bu grupta fiyatların yüzde 18,24 artması TÜFE’yi en olumsuz etkileyen etkenlerin başında geldi. Çünkü ulaştırmanın harcama grubundaki ağırlığı yüzde 16,31 seviyesinde ve yüzde 21,77’lik orana sahip olan gıda ve alkolsüz içeceklerin ardından ikinci sırada.
Geçtiğimiz yıllarda da enflasyonun en büyük nedeni olarak gösterilen gıda ve alkolsüz içeceklerde artış oranı yüzde 13,79 seviyesinde gerçekleşti. 2016’nın Aralık ayında ise bu gruptaki artış oranı yüzde 5,65 seviyesindeydi.
2016’nın Aralık ayında yüzde 11,08 artan çeşitli mal ve hizmetlerdeki fiyat artışı 2017’nin aynı döneminde bir miktar daha yükseliş yaşayarak yüzde yüzde 12,77’ye çıktı. Fakat ana harcama grubundaki ağırlığın yüzde 5,04 olması enflasyona olan etkiyi azalttı.
Ev eşyalarındaki fiyat artışı yüzde 12,74 seviyesinde gerçekleşirken, sağlıkta yüzde 11,90, giyim ve ayakkabı yüzde 11,48, lokanta ve oteller yüzde 11,47, eğitim yüzde 10,48, konut yüzde 9,62, eğlence ve kültür yüzde 8,38, alkollü içecekler ve tütün yüzde 2,68, haberleşme ise yüzde 1,41 artış kaydetti.
EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 1405 LİRA
Enflasyonun açıklanmasının ardından, kamu çalışanları ve emeklileri ile SSK ve Bağkur emeklilerinin Ocak ayında alacakları enflasyon farkları ve aylık zamları da belli oldu. Buna göre, yıllık enflasyonun yüzde 11.92’ye yükselmesi üzerine, 2.4 milyon kamu çalışanı ve 1.7 milyon kamu emeklisi Ocak’ta yüzde 1.69 enflasyon farkı alacak; SSK ve Bağkur emeklilerinin Ocak zammı da yüzde 5.69 olacak. Böylece en düşük memur maaşı 2 bin 721 liradan 2 bin 893 liraya çıkacak. En düşük memur emekli aylığı ise 1.871 liradan 1.978 liraya yükselirken, en düşük Bağ-Kur Emekli Aylığı ise 1.330 liradan 1.405 lira olacak. SSK Emeklileri de aylık 1.570 lira alacak. Memur ve memur emeklisi 2018 yılının ilk altı ayı için yüzde 4, ikinci altı ayı için ise yüzde 3.5 zam alacak.
TCMB KONTROLÜ KAYBETTİ
Tüketici fiyatlarındaki artış yıllık bazda yüzde 11,92’ye seviyesinde gerçekleşti ve Kasım ayına göre 1 puanlık düşüş yaşandı. TCMB’nin para politikaları ile kontrol edemediği için kenara ayırdığı, kontrol altında tutabildiği maddeleri bir sepette topladığı çekirdek enflasyon ise yüzde 12,3’e ulaştı. Yani TCMB’nin kontrol altında tutabildiği sepette yer alan ürünlerdeki fiyat artışı kontrol edemediklerinin de dahil olduğu enflasyonun oldukça üzerinde gerçekleşti. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Hedefimiz, 2017 sonu itibarıyla tek haneli rakamlara inmekti. Enflasyona sebep olan etkenlere baktığımızda yine şu noktaya geliyoruz; sebebi talebin fazlalığı olarak görürsek eksik teşhiste bulunmuş oluruz. Talep kadar arz yaratamamak şeklinde görürsek daha doğru teşhiste bulunmuş oluruz” dedi.
FİYATI BİR TÜRLÜ DÜŞMÜYOR
Geçen sene bir önceki yıla göre 106 gıda ürününün fiyatında artış gözlendi, 10 maddenin fiyatında gerileme oldu. Söz konusu dönemde fiyatı en çok zamlanan ürün yüzde 71,1 ile domates oldu, bu ürünün kilogram fiyatı 3,77 lirayı geçti. Domatesi yüzde 67,5 ile limon, yüzde 44,4 ile mandalina, yüzde 43,7 ile Antep fıstığı, yüzde 42,6 ile kahvaltılık tereyağı, yüzde 38,6 ile patates ve yüzde 36,7 ile nar izledi. Dana eti fiyatları söz konusu yılda yüzde 4,28 artarak 40,8 liraya yükselirken, bebek maması yüzde 21,3, su yüzde 13,3, ekmek yüzde 7,9 zamlandı. Bu dönemde sarımsak fiyatı yüzde 22,8 azaldı. Sarımsağı yüzde 20,1 ile karnabahar, yüzde 10,2 ile çarliston biber, yüzde 8,3 ile sivri biber ve mercimek, yüzde 8,1 ile fındık içi, yüzde 7,6 ile yeşil soğan, yüzde 6,8 ile yumurta, yüzde 4,1 ile salam, yüzde 1,8 ile salça takip etti.
DÜŞÜŞÜN İLK YARIDA DEVAM ETMESİ BEKLENİYOR
Ekonomistler, yıllık enflasyondaki düşüşün lehte baz etkisiyle 2018’in ilk yarısında devam etmesi öngörüsünde bulunurken, tek haneli seviyeleri görmek için yılın ikinci yarısının beklenebileceğini kaydetti. Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı, aralık enflasyonunun piyasa beklentisinin ılımlı oranda üzerinde gerçekleştiğini ifade ederek, “Ancak beklentilerin üzerinde gerçekleşen kısmının ağırlıklı olarak, beyaz eşya ve otomotivde gözlenen ve kurun son aylardaki değer kaybının gecikmeli etkileriyle ilgili olan artışlardan kaynaklandığını, kurdaki son toparlanma hareketinin devam etmesi durumunda ise gelecek dönem için çok ciddi bir risk unsuru yansıtmadığını düşünüyoruz” dedi. Tokalı, 2018 sonuna dair yüzde 8,7’lik tahminlerini koruduklarını ve enflasyonun bu yılın ilk yarısında yüzde 10’lu seviyelere kadar inebileceğini ifade etti. QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı, bundan sonraki süreçte baz etkileri kaynaklı olmak üzere yıllık enflasyondaki düşüşün devam etmesini bekleyebileceklerini ancak gıda enflasyonunda büyük bir sürpriz olmadığı takdirde tek haneli enflasyonu görmek için 2018’in son çeyreğine kadar beklenebileceğini kaydetti. Ekonomist Haluk Bürümcekçi ise “Önümüzdeki dönemin seyri açısından ise gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat/vergi ayarlamaları enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyecektir. Ancak enflasyonun seyri açısından döviz kurları daha önemli, belirleyici olmaya devam edecektir. Manşet enflasyonda baz etkisi nisan sonuna kadar olan dönemde lehte olacaktır” diye konuştu.