Medipol Başakşehir kaptanı Emre Belözoğlu Fenerbahçe'den ayrılmasının kendisini üzdüğünü belirtti. Bir çok konu hakkında açıklamalarda bulunan Belözoğlu Beşiktaş'da oynamak istemediğini söyledi.
Medipol Başakşehir Kaptanı Emre Belözoğlu A Spor’a açıklamalarda bulundu. Belözoğlu Fenerbahçe'den ayrılma şeklinin kendisinde kırgınlık yarattığını söylerken Slaven Bilic, Felipe Melo ve Didier Zokora ile yaşadığı olaylarda hakarete uğrayan taraf olduğunu belirtti.
Yüzüme söylenseydi iyi olurdu
3 Temmuz'u hep beraber yaşadık, onu zorluklarını içinde bulunan herkes inanıyorum iliklerine kadar yaşamıştır. Biz de kendini o kulübe ait oyuncu grubu olarak bunu yaşadık. Ayrılık sürecimle ilgili bir kırgınlığımı dile getirmiştim, televizyondan duymasam bir yönetici büyüğümüzden duysaydım bu ayrılık kararını benim için çok daha iyi olurdu, iyi anılardan bir tanesi olabilirdi. Ama yine de Fenerbahçe'nin vermiş olduğu karara saygı duyuyorum. Futbolda, profesyonel hayatta bunlar var.
Fenerbahçe ne vaat ettiyse yapmıştır
Bana Fenerbahçe ne vaat ettiyse yerine getirdi, benim hiç öyle sıkıntım olmadı. Oynadığım dönemlerde böyle şeylerle karşılaşmadım. Başkan sinirlenir, başkan zor bir insandır ama futbolcusunu da korur, özellikle oynadığı dönemde Fenerbahçe formasını giyen herkesi korur.
Terraneo ile hiç görüşmedim
Terraneo ile hiç konuşmadım. Konuşmama da gerek yok zaten. Bir birlikteliğim de olmadı yönetici olarak onunla. Ben oradaki diğer yönetici büyüklerimle kader birliği yaptığımı düşünüyorum, yapmam gerekeni yaptığımı düşünüyorum o süreçlerde.
EURO 2016 oyuncuları için fırsat
Bu şampiyonaya gitmenin de birçok oyuncu için bulunmaz bir nimet olduğunu düşünüyorum. İnşallah oralarda da geçmişte yakalandığı gibi en iyi başarılar yakalanır. Çünkü turnuvalara gitmekte hep problem yaşayan bir ülke olduk biz, oralara gidince hep başarı yakalandı. Her futbolcu ister, bu ülkeye hizmet etmek isteyen herkes ister. Ama layıkıyla o görevi orda yürüten kardeşlerimiz, arkadaşlarımız var.
Milli takımı herkes ister
Ama bizden de böyle bir şey istenirse, yine geçmişte yaptığımız gibi bu ülkeye hizmet etmeye devam ederiz. Artık akraba da olduğumuz için hocayla, özel hayatlarımız da bir olduğundan, zaman zaman yüz yüze, zaman zaman telefonda görüşüyoruz. Hali hazırda hayatımda her konu ile ilgili fikir danıştığım 3-4 kişiden birisidir Fatih Hoca.
Hakarete uğrayan hep ben oldum
Benim yaşamış olduğum olaylarda ben ya hakarete maruz kaldım, ya da futbolun içinde olmaması gereken bazı olaylara maruz kaldım. Bunlara tepki olarak ben bazı şeyler yaptım. Bilic ile yaşadığım diyalog da böyle, Melo ile yaşadığım, Zokora ile yaşadığım diyalog da böyle. Hiçbir zaman ilk adımı atan ben olmadım, hiçbir zaman da olmam zaten.Ortada bana veya takım arkadaşıma bir haksızlık varsa, o günkü forma giydiğim camiaya karşı ben bunu savunurum hiç de çekinmem. Bütün Türkiye, dünya benim karşımda olsa ben doğru bildiğimi yaparım.
Beşiktaş’ta oynamak istemem
Benim Beşiktaş taraftarı ile yaşadığım bir şey yok, bir saygısızlığım da olmadı. Kendi hocalarının bana yağmış olduğu bir hakaret vardı, benim kendimce bir cevabım oldu. Yine ilk hakarete uğrayan bendim. Ama Beşiktaş taraftarı kendi üzerilerine aldılarsa bu kadar, o benim hatam kusurum değil. Sokakta beni gördüğünde bir Beşiktaşlı, veya feribotta yaşadığım olayda benim eşime, bana rahatlıkla küfür edebiliyorsa o onun ayıbıdır. Ben hiçbir zaman bir üzerinde Beşiktaş formalı birini gördüğüm zaman içimden kötü bir şey geçirmem.