Bloomberg News, 7 Haziran seçim senaryoları üzerinden piyasaların nabzını tuttu. Analistlere göre ekonomi piyasalarını en kötü etkileyecek senaryo 8 Haziran'da sandıktan koalisyon çıkması.
Seçim senaryolarını değerlendiren analistler, en iyi görülen seçim sonucunun dahi piyasalara uzun süreli rahatlama getirmeyebileceğini belirtirken, 8 Haziran'da sandıktan koalisyonun çıkmasının ekonomiye darbe vuracağı konusunda hemfikir.
Bloomberg News'ün haberine göre, Türk tahvil faizleri, bu yıl gelişen ülkeler arasında en hızlı yükselen faizler oldu. Hem seçim sonrası oluşacak bir koalisyonun ekonomi politikalarını yönetemeyeceğine, hem de mecliste nitelikli bir çoğunluk oluşması ihtimaline yönelik endişeler de bu artışta kısmen etkili oldu.
Capital Economics analisti William Jackson Pazartesi günü yayınlanan raporunda, “en ılımlı sonucun,” yani AK Parti'nin tek başına iktidar olacak çoğunluğu elde edecek ancak anayasayı değiştiremeyecek kadar oy aldığı senaryonun gerçekleşmesinin dahi “yatırımcıları heyecanlandırmayacağını” söyledi. Jackson, AK Parti'nin elde edeceği ılımlı bir çoğunluğun da geçtiğimiz son beş yıla benzer sonuçlar yaratacağını belirtti.
Societe Generale gelişen piyasa strateji direktörü Phoenix Kalen de en ideal senaryonun bir rahatlama rallisini tetikleyebileceğini söyledi, ancak orta vadede özellikle başkanlık sistemine dair oluşabilecek belirsizliklere dikkat çekti.
İşte seçime dair dört senaryo ve piyasalar ve ekonomi politikaları açısından beklenen sonuçları:
SENARYO 1: AK Parti'nin nitelikli çoğunluğu elde etmesi
HDP'nin barajı geçememesiyle, AK Parti mecliste üçte ikinin yani 367'nin üzerinde sandalye alır. AK Parti anayasa değişikliği ve muhtemelen başkanlık sistemi için bastırır.
Royal Bank of Scotland (RBS) ekonomisti Gabor Ambrus, “Bu, piyasalar açısından daha az tercih edilir bir sonuç” dedi.
UBS Group analistlerine göre, bu senaryoda Borsa İstanbul 100 endeksindeki hisseler ve TL aşağı yönlü baskı altında kalırken, 10 yıllık tahvil faizleri 75 baz puan artabilir.
SENARYO 2: AK Parti'nin en az yüzde 60 çoğunluğu elde etmesi
AK Parti en az 330 sandalyeyle çoğunluğu elde eder, ancak meclisin referanduma gitmeden anayasayı değiştirmesini sağlayacak 367 sandalyeyi alamaz. Bu durumda HDP muhtemelen barajı geçmesine yetecek oy oranını elde edemez.
Ambrus, bu durumun piyasa açısından tercih edilir olduğunu, ancak başkanlık sistemi belirsizliğine dair sorunlar olabileceğini söylüyor.
Societe Generale'den Kalen ise bu senaryo konusunda daha kötümser. Ekonomist, yönetimde gerekli kontrol mekanizmalarının etkisini azaltacağından yatırımcıların bu sonucu “olumsuz” olarak algılayacağını belirtiyor.
SENARYO 3: AK Parti'nin salt çoğunluğu elde etmesi
AK Parti, mecliste 276 ile 330 arasında sandalye alır. HDP barajı geçer. AK Parti tek başına hükümet kuracak, ancak tek başına anayasa değişikliği için referanduma gitmesine yetmeyecek kadar oy alır.
Teneo Intelligence Direktörü Wolfgango Piccoli, bu senaryo AK Parti'nin “anayasayla ilgili amaçlarını” törpüleyeceğinden piyasada kısa süreli bir rahatlama rallisi görülebileceğini söyledi.
Citigroup ekonomisti İlker Domaç, bu tarz bir sonucun AK Parti'nin daha uzlaşmacı bir yaklaşım benimseyeceği beklentisiyle “Türk varlıkları için iyiye işaret” olacağını belirtti.
UBS ekonomisti Mark Narain de, “ortalamanın altında seyreden değerlemeler, daha ucuz bir lira ve makul gelir ivmesi düşünüldüğünde” bu senaryonun hisseler açısından olumlu sonuçları olmasını bekliyor.
SENARYO 4: AK Parti'nin koalisyon yapması
Bu senaryoda AK Parti 276 sandalye alamaz, HDP meclise girer ve hükümet kurulması için bir koalisyona ihtiyaç olur.
RBS ve Teneo'ya göre bu sonuç piyasalar açısından olumsuz olur.
Ambrus, bu durumun “hükümet ve cumhurbaşkanı arasında daha da çok anayasa çatışma riski” doğuracağını ve liranın muhtemelen “yoğun baskı” altına girerek, Merkez Bankası'nın Ocak 2014'ten bu yana ilk kez faizleri yükseltmesine sebep olabileceğini söyledi.
Farklı bir açıdan bakan Domaç ise, Türkiye'deki “yüksek kutuplaşma seviyesi düşünüldüğünde koalisyon hükümetinin siyasi istikrar ve kritik konularda uzlaşma sağlanması açısından daha iyi olacağının söylenebileceğini” vurguladı.