Otomotivde yeni dönem 7 Temmuz tarihinde başlıyor. Öncede yüksek miktarlar ödenerek satın alınan opsiyonel güvenlik uygulamalarının bu tarih itibariyle standart olması zorunlu kılınırken, yeni düzenleme otomobil satışlarını da etkileyecek. İşte detaylar…
Avrupa Birliği’nin yeni güvenlik donanımı regülasyonu 7 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe giriyor. Bu kapsamda geçmişte opsiyonel olan ve bazıları yüksek rakamlarla alınan sistemlerin sıfır araçlarda standart olması zorunlu hale geliyor. Peki bu durum sıfır ve ikince el araç fiyatlarını nasıl etkileyecek? Merak edilen soruların yanıtını Otomotiv Uzmanı Erol Şahin TRT Haber’e anlattı…
GENEL GÜVENLİK YÖNETMELİĞİ’YLE NELER DEĞİŞECEK?
Genel Güvenlik Yönetmeliği’nin AB mevzuatına uyum kapsamında Mayıs 2020 tarihinde hazırlandığını anlatan Erol Şahin, temelde araçların genel güvenliği ile karayolu kullanıcılarıyla yolcuların korunmasının esas olduğunu belirtiyor. Belirlenen güvenlik unsurları bulunmayan araçların üretimine tip onayı verilmemesinin bunun en büyük göstergesi olduğunu aktaran Şahin, “Bu çalışmalar yapıldığında sürecin başlangıç tarihi olarak 7 Temmuz 2024 işaret edildi” diyor.
Yönetmeliğin neleri değiştireceğine de değinen Şahin, değişiklikleri şöyle sıralıyor:
Acil durum frenleme asistanı, sürücü yorgunluk algılama sistemi, alkol kilidi hazırlığı, kaza veri kaydedicisi, ani frende otomatik yanan flaşörler, önden çarpmada yaya koruması için ‘safety glass’ özellikli ön cam, akıllı hız yardımı, olun hız limitine göre geri bildirim veren bir hız sabitleme sistemi, şerit takip asistanı, geri görüş kamerası veya arka park mesafe sensörü yeni dönemin olmazsa olmazları. Aynı zamanda, otobüsler ile kamyonlarda olası kör noktaları daha iyi belirlemek için teknolojiler, yayalar ya da bisikletliler ile çarpışmaları engellemek için uyarılar ve lastik basıncı izleme sistemleri de zorunlu kılınacak.
FİYATLARA ETKİSİ OLACAK MI?
Söz konusu değişimin fiyatlara nasıl yansıyacağı da merak edilirken, önce işleyişle ilgili görüşlerini paylaşan Erol Şahin şunları söylüyor:
“Otomotiv sektöründe en çok kafa karıştıran ve şaşkınlık yaratan nokta bu yönetmeliğin başlangıç tarihi ve ilerleyişi olacak. Çünkü ilk yönetmelikte 7 Temmuz itibarıyla stokta bulunan araçların satışı için adet sınırı olmadan 12 aylık bir süre tanımlanmıştı. Ardından Bakanlık tarafından bu madde değiştirildi ve tescil standardı getirildi. Bir önceki yıl yani 2023 yılında ilgili markanın toplam satış adedinin sadece yüzde 10’u kadar aracı stokundan 7 Temmuz sonrası satabileceği belirtildi.
İşte burada sorun başlıyor çünkü Avrupa’dan gelen araçlar siparişten 2-3 ay, Asya’dan gelenler ise 4-5 ay önce çıkan araçlar. Mayıs başında alınan kararla markaların elinde standart dışı on binlerce araç kalma durumu oluştu. Bu araçlar ülkeye gelecek ancak satışı mevcut tabloya göre mümkün olmayacak. Peki değeri milyarlarca lirayı aşan bu araçlar ne olacak sorusu bugün itibarıyla yanıtsız kalıyor…”
Mevcut standartları karşılamaya yetmeyen stokların 7 Temmuz’dan önce bitirilmesinin önemini vurgulayan ve son 2 aydır yapılan kampanyaların bunun işareti olduğunu belirten Şahin, "Bir tarafta 2-3 aylık dönemde hızla daralan sıfır araç pazarı diğer tarafta ise yeni güvenlik yönetmeliği nedenli satılamayacak sıfır araç stoku… Bu açmaz bir şekilde devam edecek…
İndirimler sınırlı da olsa 6-7 aydır durgun olan 2. el otomobil pazarı üzerindeki baskıyı elbette artıracaktır. Ancak dediğimiz gibi durgun ve düşüşte olan pazarda fiyatlara ne derece etkisi olur bekleyip görmek gerek…
Öte yandan değişen yönetmelik çok değerli sistemlerin araçta standart olmasını zorunlu kılıyor. Bu güvenlik ekipmanlarının sıfır araç maliyetlerine etkisinin yaklaşık 1.000-2.000 avro arasında olacağı görülüyor. Bu da aslında vatandaşın 7 Temmuz sonrası güvenlik ekipmanları takılı araçları alabilmek için fark ödeyeceği anlamına geliyor. Peki, bu süreçte yeni bir araç alınır mı? İhtiyacı olan vatandaşlar için her zaman alım zamanı…" ifadelerine yer veriyor.