Nakit akışı problemleri ve ekonomik dalgalanmalar birçok firmayı zor durumda bırakıyor. Geçtiğimiz yıl kapanan şirketlerin sayısı neredeyse 27 bine ulaşıyor. İflas tehlikesiyle karşı karşıya kalmamak isteyen firmalar, konkordato çözümüne yöneliyor. Şirketler süreci doğru şekilde yönetebilmek için deneyimli mali müşavirlerin kapısını çalıyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin yayınladığı rapor, 2023 yılında Türkiye’de 26.952 şirket kapandığına işaret ediyor. Ekonomik dalgalanmalar ve nakit akışında yaşanan dengesizlikler şirketleri iflas tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor. Bu durumdan korunmak isteyen şirketler ise konkordato çözümüne yöneliyor. Mali Müşavir (SMMM) Hasan Murat Kızılöz’e göre konkordato, nakit akışı bozulan şirketler için bir nefeslenme molası olarak görülmeli.
“Konkordato iflas değildir”
Hasan Murat Kızılöz, “Konkordato toplumumuzda iflasla eşdeğer görülüyor. Bu yanlış algı, tamamen bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Konkordato ile nakit akışı bozulan firmalar yasal güvence ile koruma altına alınıyor ve nakit akışlarını düzene sokmaları hedefleniyor. Bu alacaklı için de kurtarıcı bir adım. Konkordato sürecinde, mahkeme gözetiminde ve konkordato komiserinin nezaretinde, borçlu alacaklılarıyla anlaşıyor. Bunun sonucunda alacaklıya parasının belli bir oranda veya belirli vadelerle ödenmesi yoluyla borçlar yeniden yapılandırılıyor” diyerek konkordato sürecinden başarıyla çıkan şirket sayısında ciddi artış olduğuna dikkat çekti.
Konkordato süreçlerine dair bilgiler aktaran SMMM Hasan Murat Kızılöz, “2019 yılında konkordato sürecinde bulunan şirketlerden 91 tanesi iflas ederken 27 tanesi bu süreci başarıyla tamamlamış. Aradan geçen 4 yılda ise rakamlarda pozitif yönde büyük değişim mevcut. 2023 sonu itibarıyla konkordato sürecinde iflas eden şirket sayısı 65’e düşerken süreci başarıyla tamamlayan şirket sayısı 171’e yükselmiş. Bu rakamlar, doğru yönetildiğinde hem borçlu hem de alacaklı için konkordatonun bir çözüm yolu olduğunu doğruluyor” dedi.
“Uzman olmayan kişiler süreci baltalayabilir”
Hasan Murat Kızılöz, “Konkordato ilanı ciddi uzmanlık ve takip isteyen süreçlere sahiptir. Bu noktada, konkordato ilan edecek şirketin durumunun değerlendirilmesi, doğru zamanda ve eksiksiz şekilde başvurunun yapılması ve ardından sürecin takibi oldukça elzemdir. Bu alanda uzman olduğunu iddia eden ancak yeterli bilgi ve deneyime sahip olmayan kişiler ise süreçleri baltalayıp şirketlere zarar verebiliyor. Biz de danışmanlıktan projelendirmeye, süreç yönetiminden revizyonlara, tüm konkordato süreçlerinde birikim ve uzmanlığımızla şirketlerin yanında yer alarak onların en iyi şekilde konkordatoyu sonuçlandırmasını destekliyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
Konkordatotakip.com verilerine göre konkordato ilanında ilk sırada inşaat sektörü yer alıyor. Özellikle kredi faizlerinin yükselmesi sektörde ciddi bir nakit akışı sıkıntısına sebep oluyor. İnşaat sektörünü sırasıyla tekstil, akaryakıt, mobilya ve giyim sektörü takip ediyor. En çok konkordato alan şirketlerin bulunduğu şehirler İstanbul, Ankara ve Bursa olarak sıralanıyor.