Türkiye Varlık Fonu (TVF) ile LYY Telekomünikasyon A.Ş. (LYY) arasında dün imzalanan Pay Satın Alım Sözleşmesi, Türk Telekomünikasyon AŞ’nin (Türk Telekom) toplam sermayesinin yüzde 55’ini temsil ediyordu. Gazeteci Füsun Sarp Nebil, Türk Telekom’un aslında satılmadığı, yalnızca imtiyaz hakkının verildiğini belirterek, ‘Türk Telekom, 2026’da zaten devlete mi geçecekti?’ diye sordu.
Devlete ait telekomünikasyon şirketi Türk Telekom, 2005 yılında yapılan bir ihaleyle özelleştirildi. İhalede, Ojer Telekomünikasyon A.Ş. Firması (OTAŞ) 6,55 milyar dolara şirket hisselerinin yüzde 55’ini satın aldı.
Türkiye Varlık Fonu (TVF), LYY Telekomünikasyon A.Ş. firmasına ait Türk Telekom'u, dün yapılan Pay Satın Alım Sözleşmesi kapsamında, şirketin bankalara borcu olan yaklaşık 6,4 milyar dolara karşılığında geri aldı.
yetkinreport.com’dan Füsun Sarp Nebil, Türk Telekom’un özelleştirilmesi ve geri alınması ile ilgili süreci inceleyerek, 2005 yılında yapılan imtiyaz sözleşmesinde yer alması gereken yatırım mecburiyeti miktarının ne olduğu sorularına cevap alınmadığını anımsattı. Nebil, tüm dünyada telekomünikasyon şirketlerinin devlete ait olduğunu ancak özel şirketlere ‘imtiyaz’ verilebileceğini kaydederek, şirketin imtiyaz süresinin 2026 yılında biteceğini söyledi.
“OTAŞ PATRON DEĞİL, ANCAK YAVRU OLABİLİRDİ”
Türk Telekom’un özelleştirilmesinde, şirket hisselerinin yüzde 55’ini ve altyapısının kullanım hakkını alan OTAŞ’ın aslında bu ekonomik birikime sahip olmadığının vurgulandığı yazıda, “Buna rağmen yetkili olanlar arasından kimse, bu firmaya ‘sen hangi boyunla?’ diye sormamış. Neden acaba?” Ifadelerine yer verildi.
Bankaların bu şirkete, sermayesinin düşük olmasının yanı sıra daha önce ödemediği borçlar olduğu halde 4,75 milyar dolar borç verdiğini belirten Nebil, “Nasıl yani” diye sorarak, şunları ifade etti:
“Ama bu sorulara cevap veren yok. Hatta TBMM’de sorulsa bile. Mesela yıllar içinde cevap alamadığımız onlarca sorudan en önemlisi, imtiyaz sözleşmesinde yer alması gereken “yatırım mecburiyeti miktarı” idi. Bu soruyu 2005’ten itibaren gazeteci olarak da sorduk. TBMM’deki soru önergelerinde de kimi siyasetçiler tarafından soruldu. Ama cevap “Ticari Sır” şeklindeydi. Yani halkın şebekesinin imtiyazını veriyorsunuz ve verdiğiniz yere soru sorulmasını engelliyorsunuz. Sonucunu bugün olması gerekenin 10’da biri olan 400 bin km fiber ile yaşıyoruz maalesef.”
“YÖNETİM KURULU İKİ KİŞİ”
Şirketin hisselerini geri alanın basında TVF olarak yer aldığını ancak şirketin asıl adının, TVF’nin iştiraki olan ‘TVF Bilgi Teknolojileri İletişim Hizmetleri Yatırım Sanayi ve Ticaret AŞ’ olduğunu vurgulayan Nebil, şirketin yönetim kurulu hakkında şunları söyledi:
“Yönetim Kurulu için şöyle bir bilgi var: Varlık Fonunun Genel Müdürü olan Arda Ermut aynı zamanda bu bilgi teknolojileri firmasının Yönetim Kurulu Başkanı. TRT’de önce dijital editör olan ve son olarak TRT’de Dijital ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığını üstlenen Murat Akgüç ile birlikte Yönetim Kurulu 2 kişiden oluşuyor. Bu 2 kişi, firmanın pay devri yapması durumunda da onaylama hakkına sahip.”