Ünlü ekonomist Mahfi Eğilmez, son yazısında enflasyon beklentileri üzerine önemli bir değerlendirme yaparak, Türkiye ekonomisi için çarpıcı öngörülerde bulundu. Eğilmez'e göre, enflasyon beklentileri ekonominin gidişatını belirleyen en önemli faktörlerden biri olup, beklentilerin gerçekleşme üzerindeki etkisi oldukça yüksek. Eğilmez, 2025 enflasyonu için "Reel sektörün beklentileri belirleyici olacak" dedi.
Merkez Bankası'nın düzenlediği enflasyon beklentileri anketlerine göre, farklı kesimler arasında önemli farklılıklar bulunuyor. Uzmanlara göre, piyasa katılımcıları enflasyonun düşeceğini beklerken, reel sektör temsilcileri ve hane halkları ise enflasyonun yüksek seyredeceğini düşünüyor. Ancak, hiçbir kesim Orta Vadeli Program'da (OVP) belirtilen enflasyon hedeflerine inanmıyor.
Ünlü ekonomist Mahfi Eğilmez, Kendime Yazılar isimli blog sayfasında “12 Ay Sonra Enflasyon Ne Olur?” başlıklı yazısında 2025 enflasyon beklentilerini analiz etti. Eğilmez, enflasyon beklentilerinin Türkiye ekonomisi için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Eğilmez'e göre, enflasyon beklentileri, ekonominin gidişatını belirleyen en önemli faktörlerden biri olup, beklentilerin gerçekleşme üzerindeki etkisi oldukça yüksek.
REEL SEKTÖR
Eğilmez'in en dikkat çekici tespiti ise, fiyatlar üzerinde en önemli etkiye sahip olan grubun reel sektör temsilcileri olması. Bu grubun enflasyonun düşeceğini düşünmemesi, enflasyonla mücadeleyi daha da zorlaştırıyor.
Eğilmez, enflasyona yönelik beklentilerin, gerçekleşmeler üzerinde ne kadar etkili ve önemli olduğunu şu şekilde açıkladı:
“Ekonomide gidişi belirleyen en önemli etkenlerden birisi beklentilerdir. Rasyonel beklentiler kuramı, beklentilerin ekonomideki ağırlıklı yerini “beklentiler, gerçekleşmelerin öncüsüdür” tespitiyle ortaya koyar. Genellikle beklentilere göre hareket edildiği için beklentiler büyük ölçüde gerçek olur. Karar alıcıların, özel kesim kuruluşlarının yöneticilerinin enflasyonda artış olacağını beklediklerini varsayalım. Bu durumda bu yöneticiler, mal ve hizmetleri ucuza satıp zarar etmemek ya da kardan fedakârlık etmemek için bu ürünlerin satış fiyatlarını henüz enflasyon artmaya başlamadan önce artırmaya başlayacaklardır. Bu da sonunda fiyatların artmasına yani enflasyonun yükselmesine yol açacaktır.”
"MERKEZ BANKALARI ENFLASYONLA DOĞRU MÜCADELE İÇİN ANKET DÜZENLER"
Eğilmez, beklentilerin önceden görülmesi açısından, “Merkez bankalarının enflasyonla doğru bir şekilde mücadele edebilmek için bu beklentileri önceden görerek ona göre tavır almak durumunda” olduklarını belirtirken, “Bu gidişatı önceden görebilmek için de süreklilik taşıyan anketler düzenlerler” diye de vurguladı.
TCMB’nin düzenlediği anket sonuçlarını paylaşan Eğilmez, gelecek yıl Eylül 2025’te enflasyonun hangi beklentiye daha yakın olacağına yönelik öngörüsünü de açıkladı.
Anketlere yönelik değerlendirmesinde Eğilmez, anketlerin kitlelerini “Piyasa katılımcıları grubu finansal ve reel kesimde karar alıcı ve uzman konumda bulunanlar arasından seçilmiş kişilerden oluşuyor, reel sektör grubu imalat sanayinde çalışan işyerleri arasından seçiliyor, hane halkı grubu da hane halkları arasından seçilmiş 4.484 haneyi temsil ediyor” şeklinde açıkladı.
ENFLASYONDA KİMİN BELENTİSİ GERÇEKLEŞECEK?
Eğilmez, enflasyon beklentilerinde hangi kesimin daha ağır bastığını ve gelecek yıl enflasyon seviyesinin hangi beklentiye yakın gerçekleşebileceğini ise şu şekilde ifade etti:
“Piyasa katılımcıları Eylül 2025’te enflasyonun yüzde 27,49’a düşmesini beklerken reel sektör temsilcileri aynı tarihte enflasyonun bugünkü düzeyinde olacağını tahmin ediyor. Gruplar arasında en kötümser olanlar hane halkları, onlar da Eylül 2025’te enflasyonun yüzde 71,56’ya yükseleceğini düşünüyorlar. Bu üç grubun, ağırlıklara bakılmaksızın alınmış ortalaması ise Eylül 2025’te enflasyonun bugünkü düzeyinde kalacağına işaret ediyor. Orta Vadeli Program'da (OVP) 2025 yılsonu için öngörülen hedef yüzde 17,50 olduğuna göre toplumun hiçbir kesimi OVP hedeflerine inanmıyor demektir.
'KİMSE İNANMIYOR'
Burada, fiyatlar üzerinde en önemli etki sahibi olan grup reel sektörü temsil edenlerdir. Çünkü fiyatları belirleyenler büyük ölçüde onlar. Onların beklentisi enflasyonun 12 ay sonra bugünkü düzeyinde kalmaya devam edeceği yönünde olduğuna göre, enflasyonla mücadeleden olumlu sonuçlar çıkması pek de mümkün değil demektir.
Ne desek boş: Kassandra Laneti etkisiyle olsa gerek karar vericiler bize inanmıyor.”
Mahfi Eğilmez'in bu değerlendirmesi, Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu önemli bir sorunu tekrar gözler önüne serdi. Uzmanlara göre, enflasyonla mücadele etmek için hem yetkililerin hem de Merkez Bankası'nın daha etkili politikalar uygulaması gerek. Aksi takdirde, Türkiye ekonomisi uzun süreli bir durgunluk dönemine girebilir.