Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, konut kiralarında yüzde 25 zam sınırına ilişkin açıklamalarda bulundu. Temmuza kadar bir sürenin olduğunu belirten Yılmaz, "Yaklaştığı zaman bir etki değerlendirme yapılacak, artılarına, eksilerine bakılacaktır. Enflasyonun gidişine, kiralardaki gidişata, hepsine bakılarak bir karar verilecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, konut kiralama ücretlerindeki artışlarla ilgili açıklamalarda bulundu ve Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirdi. Enflasyonla mücadele, konut politikaları ve yabancı yatırımcılarla ilgili taahhütlerini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konut kiralarında yüzde 25 zam sınırının, enflasyonist dönemde kiracıları korumak, gözetmek için alınan bir karar olduğunda dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Son 10 haftada Merkez Bankasının rezervlerinde 14,5 milyarlık bir azalma söz konusu. Bu da 'seçim sonrasında bir politika değişikliği mi olacak' sorusuna gelip takılıyor gibi gözüküyor?" sorusuna yanıt veren Yılmaz, serbest kur rejimi izlediklerini, Merkez Bankasının spekülasyonlarla mücadele etme görevini yerine getirdiğini ve küçük yatırımcıyı koruyacak şekilde müdahalelerini yapacağını anlattı.
'ENFLASYONDAKİ ARTIŞ KURDA DA BİR MİKTAR ARTIŞ GETİRECEKTİR'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bir ülke enflasyonla mücadele ediyorsa kendi parasını zaten daha cazip hale getiriyor demektir. Dolayısıyla eğer gerekiyorsa Merkez Bankamız son dönemde yaptığı gibi sıkılaştırıcı adımlar da atıyor burada. Bazı spekülatif şeyler gördüğü zaman geçici de olsa bir takım adımlar da atabilir, başka enstrümanlar da kullanabilir. Burada şunu küçük yatırımcının özellikle bilmesi lazım, daha geniş perspektifte baktığınız zaman, enflasyonla mücadele edilen bir ortamda, kurun enflasyonun üstünde gelişmesini beklememek gerekir. Böyle bir şey yok yani bu eşyanın tabiatına aykırı. Nominal kurdan bahsetmiyorum ama reel kurdan bahsediyorum. Enflasyondaki artış kurda da bir miktar artış getirecektir. Son dönemde enflasyon bir miktar beklentinin üstünde oldu, bu bir miktar kura yansıyacaktır. Bu da normal bir şey. Bunu kurda çok aşırı hareketlilik oluyor diye yorumlamamak gerekir."
"Büyümemizin kompozisyonunun, enflasyonist olmayacak, cari açığı arttırmayacak şekilde, yatırım ve ihracat ağırlıklı bir yapıya doğru geçmesini arzu ediyoruz" diyen Yılmaz, tüketimi daha ılımlı hale getirmeyi, iç tasarruf oranlarını arttırmayı, artan tasarrufları da daha üretken alanlara kanalize etmeyi hedeflediklerini, böylece hem belli oranda büyümeyi sağlamayı hem de dezenflasyonist sürece katkıda bulunmayı istediklerini ifade etti.
'ENFLASYONUN GİDİŞİNE, KİRALARDAKİ GİDİŞATA BAKILARAK BİR KARAR VERİLECEKTİR'
Yılmaz, sosyal refah açısından konut konusunun çok önemli olduğunu, özellikle birinci konut üzerinde durduklarını ve afet riskini dikkate alarak büyük bir kentsel dönüşüm programını ilan ettiklerini anımsatarak, "Önümüzdeki dönemlerde gerek merkezi idare gerek yerel yönetimler olarak daha fazla sosyal konut üretme konusunda politikalarımızı göreceksiniz." diye konuştu.
Konut arzını artırmanın önemine işaret eden Yılmaz, sosyal konut, ilk konut sahipliği gibi hususların yanı sıra afette dayanıklı, yeşil dönüşümle birlikte enerji anlamında da daha efektif bir konut yapılanmasına doğru gidilmesini gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konut kiralarında yüzde 25 zam sınırının, enflasyonist dönemde kiracıları korumak, gözetmek için alınan bir karar olduğunda dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Asıl olan tabii enflasyonu düşürmek ve bu ihtiyacı ortadan kaldırmak. Dolayısıyla enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürdüğünüz zaman buna ihtiyaç kalmayacak zaten. Ama bu konudaki karar henüz alınmış değil. Bu yılın ortasına kadar geçerliliği var. Temmuza kadar süremiz var. Yaklaştığı zaman bir etki değerlendirme yapılacaktır. Artılarına, eksilerine bakılacaktır. Enflasyonun gidişine, kiralardaki gidişata, hepsine bakılarak bir karar verilecektir."
ASGARİ ÜCRETLİLERE VE EMEKLİLER İÇİN NE DÜŞÜNÜLÜYOR?
Asgari ücretli çalışanların ve emeklilerin seçim öncesi bir beklentisinin olduğuna ve bu konuda yeni bir gelişme yaşanıp yaşanmayacağına ilişkin soru üzerine Yılmaz, "Olabildiğince elimizdeki tüm imkanları kullanarak bu konularda adımlar attık. Önümüzdeki dönemlerde de ekonomimiz büyüdükçe, geliştikçe, istikrarımız meyvelerini vermeye devam ettikçe emeklilerimiz başta olmak üzere bütün kesimlere dönük yine aynı yaklaşımımızı devam ettireceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın." diye konuştu.
Cevdet Yılmaz, bütçenin sonsuz olmadığına ve kısıt olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bizim önceliğimiz emekli oldu, çalışanlar oldu. Kesinlikle bundan hiçbir tereddüt yok. Bütçemizin içindeki payına bakabilirsiniz. Çalışanların payına, emeklilere yaptığımız aktarmaların sosyal güvenlik sistemine. Ama bir taraftan da şu gerçek tabii, emekli sayımız da oldukça yüksek bir rakama geldi, 16 milyon gibi bir rakama ulaştık. Dolayısıyla burada en küçük attığınız adımın büyük bir yansıması oluyor. Bayram ikramiyelerinde yüzde 50 artış yapıldı değil mi? Bunun mali yansıması 27 buçuk milyar lira. Tek başına bu atılan adımın mali etkisi 27,5 milyar lira."
Aynı işi yapan insanlardan eşit oranda vergi almak adına çalışmaların yürütüleceğine de dikkati çeken Yılmaz, "Aynı işi yapan, herkesten eşit oranda vergi almak istiyorsunuz. Birisi öderse diğeri ödemezse ne olur? Hem sosyal adaletsizlik olur hem de haksız rekabet olur. Yani aynı konuda çalışan iki işletme var diyelim. Biri vergisini ödüyor düzenli bir şekilde, diğeri ödemiyorsa rekabet güçleri etkilenir ve haksız rekabet olur. Dolayısıyla kayıt dışılığı engellediğiniz zaman rekabet ortamını da güçlendirmiş olursunuz." dedi.