Merkez Bankası'nın beklentilerin aksine gerçekleşen faiz indiriminin etkisi piyasalarda devam ederken, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, aralık ayında 100 baz puan indirim daha beklediğini açıkladı. Aran, 9 liraya yürüyen dolar kurunun ekonomi yönetiminin bilinçli bir tercihi olduğunu savundu.
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının (TCMB), kasım ayında planladığı faiz indirim kararını öne çektiğini düşündüğünü, aralık ayında da 100 baz puan indirim daha beklediğini söyledi.
Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen'in sorularını yanıtlayan Hakan Aran, ABD faizlerindeki seyre bağlı olarak bu hamlenin zor olabileceğini de ekledi.
'YÜKSEK KUR BİLİNÇLİ BİR TERCİH'
Aran, enflasyonla mücadeleyi sıkı para politikasıyla yapma konusunda başarılı olunamadığını belirterek, enflasyon düşmeden kredi maliyetlerinin düşemeyeceğini kaydetti.
Aran kurdaki rekor seviyeler için ise şunları söyledi:
“Kur oynaklığının iki şekilde üretimi destekleyen yanı var. İhracat yapanlar kur arttığında ihracatlarını artırıyor. Üretim yapanlar ise ithalat pahalılaştığı için, içeride onun ikamesini yapabilir miyim diye düşünüyor. Ben yüksek kurun bu kapsamda bilinçli bir tercih olduğunu düşünüyorum. Kur düşsün istenmiyor. O nedenle kur artışının, enflasyon etkisini hariç tutuyorum tabii, üretimi teşvik etmek için kullanıldığını sanıyorum.“
'MERKEZ, PİYASALAR AÇISINDAN RİSK ALDI'
Hakan Aran, TCMB'nin faiz indirim kararına ilişkin olarak, "Tüm merkez bankalarında olduğu gibi bizde de bir baskı oluştu. Sektörün normal şartlarda kasım-aralık ayında beklediği indirimi, baskıyı en azından savabilmek için TCMB'nin önden faiz indirimi yapabileceğini düşünmüştüm. TCMB Kasım ayında yapacağı indirimi öne çekmiş gibi görünüyor. Ama piyasalar açısından bir risk aldığını düşünüyorum" dedi.
Politika faizinin 100 baz puan indirilmesinin anında TL mevduatlara yansıdığını aktaran Aran, "TL mevduat faiz oranları 100 baz puan indi" dedi.
'BİREYSEL KREDİLERDE YÜZDE 20 DARALMA OLABİLİR'
Bireysel kredilerde vade sınırlamasının 50 bin lira olmasının isabetli olduğunu kaydeden Aran, ancak bunun yüzde 20’lik daralmaya yol açabileceğini söyledi.
Önümüzdeki dönem seçim öncesi yıl olacağı için, kredi büyümesinin kaçınılmaz olacağını ifade eden Aran, bankaların ise bunu bir politika aracı olarak değil kendi kârlılıkları için yapacağını belirtti. Bu konuda büyümeyi bankaların finanse edebileceklerini düşündüğünü kaydeden Aran, “Ama bu geçmiş yıllarda olduğu gibi bir yaptırımla, zoraki değil kendi doğalında gerçekleşecektir” dedi.