Ipsos'un 'Anti Kriz Monitörü' araştırmasının verilerine göre, toplum en çok elektrik giderleri nedeniyle zorlanıyor. Türkiye ekonomisinin mevcut durumunun iyi olmadığını düşünenlerin oranı ise yüzde 81.
EDA NARİN | KARAR
Araştırma ve danışmanlık firması Ipsos, gündemini yakından takip etmek, toplumun memnuniyet ve beklentilerini anlamak, tüketim ve yatırım davranışlarını beraberinde gündeme ilişkin düşüncelerini ölçmek, Koronavirüs salgını ile ilgili farkındalık düzeylerini, endişelerini, değişen davranışlarını ortaya koymayı hedeflediği "Anti Kriz Monitörü" verilerini açıkladı.
VATANDAŞI EN ÇOK ELEKTRİK ZORLUYOR
Verilere göre; bireylerin yüzde 55’i elektrik giderlerinin kendilerini çok zorladığını belirtiyor. Elektrik giderlerinin yanı sıra vatandaşları zorlayan diğer gider kalemleri giyim, doğalgaz, ev temizlik ve gıda ürünleri olarak öne çıkıyor. Ancak genel olarak bakıldığında aslında her türlü gider kaleminin bireyleri zorladığı görülüyor.
EKONOMİNİN İYİ OLACAĞINI DÜŞÜNENLERİN ORANI SADECE YÜZDE 6
Bireylerin yüzde 54’ü son 12 ay içinde hane gelirlerinin azaldığını belirtirken önümüzdeki bir kaç ay içindeki kendi kişisel ekonomilerine yönelik beklentileri de olumlu değil. Önümüzdeki birkaç ay içinde kişisel ekonomilerin daha da kötü olacağını belirtenlerin de oranı yüzde 57. Geleceğe yönelik kişisel ekonomilerinin daha iyi olacağını düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 6.
Türkiye ekonomisinin mevcut durumunun iyi olmadığını düşünenlerin oranı yüzde 81. Ekonominin iyi olduğunu düşünenlerin oranı sadece yüzde 3.
EKONOMİ TOPLUMUN EN ÖNEMLİ SORUNU
Haziran 2021 tarihinden itibaren ekonominin en önemli sorun olarak belirtilme oranı Salgının önüne geçmişti. Bugüne gelindiğinde ise artık her 10 kişiden 9’u için ekonomi en önemli problem. Salgındaki hızlı bulaş ya da vaka sayılarındaki artış bile Koronavirüs Salgının önemli bir sorun olarak görülmesine neden olmuyor. Bireylerin sadece %5’i salgının en önemli sorun olduğunu düşünüyor.
Ipsos Türkiye CEO Sidar Gedik verilerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülkenin en önemli problemi hangisidir sorusuna çok açık ara ile ekonomi yanıtını almaya devam ediyoruz. Bu noktada yaklaşımı biraz daha netleştirebilmek için önceki hafta ilginç bir soru sormuştuk, elinizde tek bir sorunu çözme imkanı olsa salgını mı yok edersiniz yoksa ekonomiyi mi düzeltirsiniz demiştik, bu soruya da yine büyük farkla ekonomi yanıtını almıştık. Bu haftaki sonuçlara bakarak şunu söyleyebiliriz, ülkenin en önemli sorunu ekonomi hatta neredeyse diğer tüm sorunları unutturacak kadar önemli, tek sorunumuz haline gelmiş durumda. Koronavirüs salgını en önemli sorundur diyenlerin oranı yüzde 5 iken ekonomi en önemli sorundur diyenler yüzde 86. Bu yüzden bu hafta ekonomi başlığına odaklandık.
Çoğunluk, yakın gelecekte kişisel ekonomik durumunun daha kötüye gideceğini düşünüyor. Yaklaşık üçte birlik bir kesim kişisel ekonomisinin yakın gelecekte aynı kalacağı veya daha iyi olacağı düşüncesinde. Ancak ülke ekonomisi ve kişisel ekonomi sorularını bir arada değerlendirdiğimizde görüyoruz ki kendi durumuna dair daha umutlu olan bu grubun da bir kısmı ülke ekonomisinin durumundan memnun değil.
Araştırmamıza katılanların yüzde 54’ü son 12 ay içinde hane gelirlerinin azaldığını belirtiyor. Kişisel ekonomi sorusu ile de paralellik arz edecek şekilde bu soruda da yüzde 40 civarında bir kitle aynı dönem içinde hane gelirinin pek değişmediğini veya arttığını belirtiyor. Yine de ülkenin en önemli sorunu ekonomidir diyenlerin oranının yüzde 86 olduğunu hatırlarsak hane gelirinde kayıp yaşamayanların da önemli bir kısmının ekonomiyi bir sorun olarak gördüklerini söyleyebiliriz.
Fiyat artışlarında vatandaşı en çok etkileyen kalemin elektrik faturası olduğunu görüyoruz. Kış mevsiminin de etkisi ile giyim masrafları bir diğer kalem. Doğalgaz, su gibi diğer kaçınılmaz aylık fatura kalemleri de önemli etki yapıyor. Araştırmamıza katılan her üç kişiden ikisi market alışverişlerinde tasarruf için bazı ürün kategorilerini tüketmekten vazgeçebileceğini belirtiyor.
Ekonomi, siyasi tercihlerden bağımsız bir sorun haline dönüşmüş halde. Bunu her on kişiden sekizinin ülke ekonomisinin durumunu kötü olarak nitelendirmesinden anlıyoruz, son yayınlanan araştırmalara göre hiç bir siyasi partinin veya ittifakın %80 oy oranı yok, vatandaş oy tercihinden bağımsız olarak ekonomiden memnuniyetsiz."