Seçimde ikinci tur için geri sayım başlarken, rezervler erimeye, CDS puanı artmaya ve döviz kurları yükselmeye devam ediyor. İktidar kazandığı takdirde mevcut ekonomik politikalarda ısrarcı olduğunu belirtirken, uzmanlar bunu sürdürülemez olduğunu vurguluyor. İktidar kazanırsa ülkenin ekonomik çöküşe nasıl dayanacağını bilmediklerini belirten ekonomistler Türkiye’yi kıtlık, kuyruk ve sefaletin beklediğini söyledi.
Seçimde ilk turun geride kalmasıyla birlikte piyasalarda da hareketlilik durmazken, rezervler erimeye ve döviz kurları artmaya devam ediyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Kapalı çarşı arasında oluşan ikili kur arasındaki makas kapanmazken borsada da zaman zaman kayıp yaşanıyor.
Seçim öncesinde 480 seviyelerine kadar gerileyen kredi risk primi (CDS) yedi ayın zirvesi olan 698 baz puan seviyesini gördü. CDS’teki artış, Türkiye’nin borçlanma maliyetlerini artırıyor. İkinci tur için oldukça farklı tahminlerde bulunulurken, iktidar kazandığı takdirde mevcut politikaları sürdüreceğini her fırsatta dile getiriyor. Uzmanlar mevcut politikaların sürdürülemez olduğunu vurgularken hepsinin buluştuğu nokta ‘kriz’ oldu.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MİT) öğretim üyesi, ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu ekonomideki kötü yönetim ve yolsuzlukların seçmen üzerindeki etkisinin beklendiği kadar büyük olmadığını dile getirdi. Acemoğlu “Bütün bunlar Türk kurumlarının geleceği için kötü haber. Ancak demokrasi için işler daha da kötü olabilir. Daha da kötü haberler: Ekonomi paramparça. AK Parti, himaye şebekesini güçlendirmek için rezervleri tüketti ve vaatleri ile harcamalarını büyük ölçüde genişletti. Ülkenin ekonomik çöküşe nasıl dayanacağını bilmiyorum. Maalesef AK Parti’nin de krizle başa çıkabileceğine dair bir işaret görmüyorum. Bu görevi üstlenecek çok az kalifiye insan var ve yolsuzluk ile kötü yönetim muhtemelen devam edecek. Ekonominin ve demokrasinin geleceği için endişeleniyorum” diye konuştu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da benzer uyarılarda bulunarak Erdoğan’ın bir dönem daha seçilmesi halinde Türkiye’yi kıtlık, kuyruk ve sefaletin beklediğini söyledi.
‘TÜRKİYE TAM TEŞEKKÜLLÜ KRİZE GİRECEK’
2008 finansal krizini tahmin ettiği için “kriz kahini” olarak anılan ABD’li ünlü ekonomist Nouriel Roubini, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Roubini “Eğer Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçimini kazanırsa, Türkiye tam teşekküllü bir kur krizi ve finansal kriz yaşayacak. Merkez Bankası’nın net rezervleri 60 milyar dolar ekside, cari açık büyüyor, enflasyon ise kontrolden çıktı. Sermaye kontrolleri bu tren kazasını ancak geciktirebilir” dedi.
REZERVLERDE ERİME DEVAM EDİYOR
Seçim öncesinde düşük faiz politikasında ısrar eden ve ithalatla birlikte cari açığı patlatan hükümet, TCMB’nin rezervlerinin de hızla gerilemesine neden oldu. Yıl başından 5 Mayıs’a kadar olan dönemde brüt rezerv 14,7 milyar dolar, net rezerv 20,8 milyar dolar, swap hariç net rezerv 10 milyar dolar azaldı. 5-15 Mayıs arasındaki dönemde rezervde 10 milyar dolarlık daha düşüş olduğu tahmin ediliyor. Swap ve Hazine döviz mevduatı hariç TCMB’nin net döviz pozisyonu ise 10 Mayıs’ta -72,7 milyar dolarla tarihi dibe geriledi. Yüksek enflasyon nedeniyle yurt içinde artan altın talebi de seçim öncesinde TCMB’nin kasasından satılan altınlarla karşılandı. 3 Mart-5 Mayıs dönemindeki dokuz haftada bankanın brüt altın rezervi 146,5 ton düşüşle 697,5 tona, swap dahil net altın rezervi 137,2 ton düşüşle 476,2 tona, swap hariç net altın rezervi ise 133,2 ton düşüşle 425,2 tona geriledi.
’29 MAYIS’TA CUMHUR İTTİFAKI VARSA EKMEK YOKTUR’
Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan 28 Mayıs cumhurbaşkanı seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanması halinde olabilecekleri değerlendirdi. Cumhur İttifakı’nın kazanması halinde ülkeyi bir felaketin beklediğini söyleyen Özcan “29 Mayıs’tan sonra tekrar Cumhur İttifakı varsa ekonomi yoktur. Bakın kuru soğan yoktur demiyorum. Ekonomik sistem yoktur. Sağlıklı bir bankacılık sistemi yoktur. Ekmek yoktur. Bunu herkesin bilmesi lazım. Fakiri daha fakir zengini daha zengin yapan bu sistem daha da büyüyecektir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik daha da artacaktır” dedi.Erdoğan’ın ‘Faizi düşüreceğiz’ açıklamasını da eleştiren Özcan, Türkiye’nin kasasında ithalatını ödeyecek dövizi kalmadığını, iktidarın ülkede vatandaş kredi kartıyla gidip bankadan para çekip dolar almasın diye kredi kartına nakit avans çekimi durdurmak zorunda kaldığını söyledi. Türkiye incecik bir buzun üzerinde yürüdüğünü söyleyen Özcan, ülkenin ilaç ve doğalgaz alamayacak hale geleceğini belirtti. Türkiye’nin ağır bir ödemeler dengesi krizine girdiğini aktaran Özcan, ‘’Biz bazı ilaçları zaten şuan alamıyoruz. Allah korusun şekeri tansiyonu olan insanlar, kanser hastası olan insanlar ilaçlarını alamayacak duruma gelecek. Bu ülke doğalgaz alamayacak duruma gelecek. Rusya daha kaç kere erteleyecek bizim borcumuzu?” dedi.
‘İKTİDARA OY VERMEK BATMAYA İZİN VERMEKTİR’
İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) bir canavara dönüştüğünü belirterek, “Türkiye ekonomisini yutmasına çok az kaldı” dedi. KKM’nin bir servet transferi olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Erdoğan’a oy vermek hem bunu onaylamak hem ekonominin batmasına izin vermektir” dedi. Yılmaz, Twitter’dan yaptığı paylaşımda “KKM bir canavara dönüştü ve Türkiye ekonomisini yutmasına çok az kaldı. Erdoğan iktidarının kendi eliyle yarattığı bu canavarın tek hedefi sahibinin, Erdoğan’ın, siyasi ömrünü uzatmak. Bugün devlet KKM adı altında dolara yüzde 36 faiz ödüyor. Akıllara zarar bu faiz hepimizin cebinden çıkıp dar bir grubun cebine giriyor. Bu düpedüz servet transferidir. Erdoğan’a oy vermek hem bunu onaylamak hem ekonominin batmasına izin vermektir” ifadelerini kullandı.