Türkiye otomotiv pazarına son dönemde Çinli markalar damga vurdu. Getirdikleri üst segment modellerle neredeyse yerli üretici fiyatına satış yapabilen Uzak Doğulu üreticilere talep ise beklentilerin üzerinde oldu. Tablo bu yönde olunca pazarda ithal araç ve cari açık tehlikesi büyüdü. Önce elektrikli araçlara gelen vergi şimdi de tüm Çinli modelleri kapsadı. Yılın daha ilk 5 ayında toplam pazardan yüzde 10 pay alan Çinli üreticilere yüzde 40 ek vergi daha geldi.
Hiç kuşkusuz 27 bin adetle en çok dikkat çeken marka Chery oldu.
ALİ YILDIRIM
Türkiye pazarında son birkaç yıldır Uzak Doğulu markaların etkinliği hızla artıyor. Sundukları fiyat avantajlarıyla pazarda oldukça kabul gören birçok Çinli üretici Türkiye’de başarılı satış rakamlarına da ulaştı. Özellikle Türkiye’de lokal üreticilerin Uzak Doğulu markaların pazara bu kadar hakim olmasından da oldukça rahatsız. Zaten bu konu uzun süredir hükümetle görüşülüyordu. Sundukları fiyatlarla segmentine göre, yerli üreticilerden daha ucuza otomobil satan birçok Çinli markaya sonunda ek vergi geldi.
Daha önce yerli marka TOGG’u korumak adına atılan elektrikli otomobil satış tebliği sonrasında bu sefer direkt olarak Çin’den ithalatı yapılan araçlara yüzde 40 vergi uygulanmasına karar verildi. Daha önce de zaten Çin’den ithal edilen araçlara yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulanıyordu. Kararın alınmasındaki en büyük nedenlerden biri Çinli markaların kısa süre içinde pazarın dengesini değiştirecek başarılı satış rakamları. Bu alanda başı çeken markalardan biri Chery oldu. Neredeyse 10 markanın resmi olarak Türkiye’de boy gösterdiği iç pazarda Chery 9 markanın satamadığını tek başına satıyor. Bu yüzden gelen ek verginin öncelikle Chery’nin önünü kesmesi bekleniyor. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi.
YERLİ ÜRETİMİN KORUNMASI
“İthalat Rejimi Kararı ve eklerinde taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar, tüketici güvenliği, kamu sağlığının korunması, yerli üretimin pazar payının korunması, yurtiçine yatırımların özendirilmesi ve cari açığın düşürülmesi amaçları doğrultusunda gerekli düzenlemeler ilgili kurumlar ile istişare içerisinde yapılmaktadır. Bu kapsamda, Avrupa Birliği üyesi ve Serbest Ticaret Anlaşması imzaladığımız ülkeler haricindeki ülkelerden gerçekleştirilen bazı eşyaların ithalatında gümrük vergisi ile beraber ilave gümrük vergisi (İGV) uygulanmakta olup, tatbik edilen ilave gümrük vergileri ekonomik ve ticari hayattaki gelişmeler ve sektörel ihtiyaçlar dikkate alınarak güncellenmektedir.
İTHALAT BAŞINA EN AZ 7 BİN DOLAR
Bu meyanda, yerli üretimin iç pazardaki düşen payının yükseltilmesi ve korunmasını teminen, dış ticaret dengesine ilişkin gelişmeler ile cari açık hedeflerimiz dikkate alınarak, aynı zamanda yurtiçinde yatırım ve üretimi teşvik etmek amacıyla, Resmi Gazete’de yayımlanan 7 Haziran 2024 tarihli ve 8639 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 8703 Gümrük Tarife Pozisyonu altında sınıflandırılan konvansiyonel (içten yanmalı) ve hibrit binek otomobillerinin Çin Halk Cumhuriyeti menşeli olanlarının ithalatında ‘İthalat değerinin yüzde 40’ı veya 7 bin dolar/adetin yüksek olanı uygulanır’ şeklinde ilave gümrük vergisi uygulanması kararlaştırılmıştır.”
PAZARIN YÜZDE 10’NUNA HİTAP EDİYORLAR
Türkiye’de kısa sürede yüksek satış rakamlarına ulaşan Çinli üreticiler, yılın ilk 5 ayında da yüksek satış rakamlarına ulaştılar. Toplamda neredeyse 40 bine yakın satış yapan ODMD’ye kayıtlı 11 marka, 375 bin adetlik otomobil pazarından yüzde 10 pay aldı. Çinli markaların toplam satışlarında da aslan payı Chery’nin. Marka ilk 5 ayda neredeyse 27 bin adetlik satış rakamına ulaşarak Çinli üreticiler arasında yüzde 67 pay aldı. Tek başına ise Türkiye otomobil pazarından yüzde 7’nin üzerinde pastayı kaptı. Onu 9 bin 478 adetle MG ve bin adedi geçen BYD takip etti. Kalan diğer 8 marka ise binli satış rakamlarına bile ulaşamadı.
İLK MESAJI OSD VERMİŞTİ
Uzak Doğulu üreticilerle rekabet tarafında Türkiye’deki lokal üreticiler uzun bir süredir önlem alınmasını bekliyordu. Bunun ilk mesajı da Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından gelmişti. OSD Başkanı (TOFAŞ CEO’su) Cengiz Eroldu, ithal satış payının arttığına yönelik uyarılarda bulunurken, Çinli üreticilerin ek vergiye rağmen uygun fiyatlı otomobil sunmasına karşı ‘damping yapıyorlar’ yorumunda bulunmuştu. Artan ithal payı karşısında Eroldu, Çin’den ithal edilen otomobillerdeki artışa da dikkat çekmişti. Elektrikli araç tebliği karşısında Eroldu “Yalnızca elektrikli arabalara konulan uygulamalarla Çin ithalatının Türkiye’nin dış ticaret dengesine verdiği hasarı halletmek mümkün olmayacak. Çinlileri yatırım yapmaya davet ediyoruz. İthalatçılara bu ülkeyi bu kadar rahat bırakmamamız lazım. İhracatlarının da yüzde 75’i içten yanmalı. Herkes Çin deyince her taraf elektrikli zannediyor ancak öyle değil” diyerek ilk mesajı vermişti.
KARAR DOĞRU AMA GEÇ KALDIKÇA SORUNLAR BÜYÜYOR
Sürdürülebilir Hareketlilik Girişimi Yönetim Kurulu Başkanı ve eski Renault Group Türkiye CEO’su Hakan Doğu konuyla ilgili sosyal medya hesabından şu yorumu yaptı: “Çin bu sektörde oluşturmuş olduğu fazla kapasite ile tüm dünyaya ucuz araç satıyor. Elektrikli araçların satışının artışı ile iç piyasada daha az satılan içten yanmalı araçların kapasite fazlası problemi daha fazla olduğundan durumun daha da kötüleşmesi bekleniyor. Türkiye’nin kendi sanayisini korumak için alınan bu yeni karar bekleniyordu. Dış İşleri Bakanı, Hakan Fidan’ın ziyareti sonrası bırakılması ise diplomatik bir mesaj. Avrupa’ya yatırım yapan ve Türkiye’yi seçmeyen Çinli markalar, bu vergi ile ithal edilmeleri ile şu anki pazar paylarını korumalarını pek mümkün değil. Araba açlığı ile kırılan yurdumuz insanı ise haklı olarak kızacak. Türkiye otomotiv pazarını ve sanayisini yapılandırmakta geç kaldıkça sorunlar büyüyor. Anlaşılan Türkiye Çinlilerin işi salladığını sonunda anlamış!
Çin’den ithal içten yanmalı araçlara gelen ilave yüzde 40 vergi eğer Türkiye’ye bir yatırım kararı olsaydı daha yumuşak geçilirdi ama maalesef böyle olmadı. Korumacılık son tüketiciye olumsuz yansıyan, uzun vadede ülkenin teknolojik olarak geri kalmasına yol açan bir olgudur, ama karar genel ülke çıkarları açısından olumludur. Bu kararlarla Çinliler samimiyet testine tabi tutulmaktadır. Eğer eş ortak olarak ticaret istiyorlarsa Türkiye’de gelip üretmeleri ve Türkiye’nin önerdiği dış ticaret açığını azaltacak önlemler almaları gerekir. Türkiye’nin otomotivde potansiyel iç pazar dışında satacak hikayesi kalmamıştır, işçilikler Doğu Avrupa’dan fazla, ülke ekonomisi son 5 yıldır istikrarda değildir. Pazarı 2 milyon üstüne çıkarıp herkese, gel şunu gel bunu yap dememiz ve bu bazda teşvik vererek otomotivde bu büyük değişim trenini kaçırmamız gerekiyor.”
Hakan Doğu