Türkiye’de her 100 kişiden 53’ü bir işte çalışırken 47’si ise işsiz. Eğitim arttıkça istihdamın da sınırlı kaldığı ülkemizde ilk kez iş dünyasından vasıfsız dahi işçi bulunamadığı sesleri yükseliyor. 32 milyon 200 bine ulaşan işgücü piyasasında en büyük kitle 16 milyon 932 bin kişi ile lise altı eğitimlilerden oluşuyor.
İBRAHİM KAHVECİ / EKONOMİ SERVİSİ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi üretimde çalıştıracak ara eleman değil, vasıfsız işçi dahi bulamadıklarını belirterek, kimsenin üretimde çalışmak istemediğine dikkat çekti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Temmuz 2017 işgücü verilerine göre, ülkemizde 15 - 64 yaş aralığında 53 milyon 171 bin kişi bulunuyor. Bu kişilerin içinden 27 milyon 941 bin kişi ise bir işte çalışıyor. Çalışma çağında olan her 100 kişiden 53 kişi bir işte çalışırken, 47 kişi ise çalışmıyor. Aylık resmi işsizlik oranının yüzde 10,9; tarım dışı işsizlik oranının ise yüzde 13,0 olduğu ülkemizde vasıflı işçi bulma sorununu çok duyardık ancak, ilk kez vasıfsız işçi dahi bulunamadı sesleri yükseliyor.
Eğitimli işgücü artıyor: Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, işgücü piyasası Ocak/2014 -Temmuz/2017 arasında eğitimli kesimde hızla artıyor. 32 milyon 200 bine ulaşan işgücü piyasasında en büyük kitle 16 milyon 932 bin kişi ile lise altı eğitimlilerden oluşuyor. Fakat bu kesimdeki artış bin 723 kişi ile sadece yüzde 10,2’de kalıyor. Benzer durum lise mezunlarında da yaşanıyor. Oysa mesleki veya teknik lise mezunları 777 bin kişilik artışla yüzde 22,5 oranında yükseliyor. Yüksek öğretim mezunları ise tam 2 milyon 30 bin kişilik artışla işgücü piyasasında yüzde 27,4 büyüme ile en yüksek artışı gösteriyor. Kısaca son 2,5 yılda 4,9 milyon artış gösteren işgücü piyasasında, bu artışın yüzde 57’si meslek liseli veya yüksek öğretim mezunlarından oluşuyor. Vasıfsız işgücü artışı ise 2,1 milyon kişide kalıyor.
Ama istihdam göstergeleri bu şekilde çalışmıyor. Vasıfsız işgücünün daha yüksek oranda iş bulduğu, ama eğitimli ve vasıflı kesimin daha düşük oranlarda iş sahibi olduğu anlaşılıyor. Ülkemizde eğitim oranı arttıkça istihdam artışı daha sınırlı kalıyor. Özellikle kadınlarda bu durum çok daha sert şekilde gelişiyor. Okumuş kadınların iş bulma oranları hızla geriliyor.
Verilerden görüleceği gibi son 2,5 yılda 4,9 milyon kişi işgücü piyasasına geliyor ve bunların 4,3 milyonu bir iş buluyor. İş bulma oranı yüzde 87,1. Ama iş bulma oranı lise ve altı eğitimlilerde yüzde 99,6 iken, meslek lisesi ve üniversite mezunlarında yüzde 77,6’da kalıyor. Maalesef veriler ülkemizde eğitim oranının artışı ile iş bulma oranının ters işlediğini gösteriyor. Anılan dönemde 2 milyon 472 bin kadın iş gücüne katılıyor. Bunların 1 milyon 257 bini vasıfsız; 1 milyon 215 bini ise vasıflı eleman olarak işgücü piyasasına geliyor. Kadınlarda vasıfsız kesimden 1 milyon 92 bin kişi bir iş bulurken, vasıflı kesimden sadece 773 bin kişi bir işe yerleşebiliyor. Vasıfsız kadınların iş bulma oranı yüzde 86,9’a ulaşırken, vasıflı-eğitimli kadınların iş bulma oranı yüzde 63,6’da kalıyor.
EN YÜKSEK GELİR HİZMET SEKTÖRÜNDE
Gelir ve yaşam koşulları araştırmasına göre hizmet sektöründe ortalama 26 bin 852 lira olan yıllık gelir, sanayi sektöründe 24 bin 616 liraya geriledi. İnşaat sektöründe ise 21 bin 720 liraya düşen bu gelir, en düşük seviye olarak tarımda 17 bin 375 lira olarak dikkat çekti. Gelirdeki artış hızına bakıldığında ise (2009-2016 arası) en yüksek gelir artışının tarım sektöründe çalışanlarda olduğu görüldü. Sanayi sektörü ise ortalamanın altında kalmasına rağmen yine de cazibesini koruduğu belirlendi. Gelir artışı yüzde 88 oranında kalan inşaat sektöründe ise en durağan olarak görüldü.
İSTANBUL’DA İŞ BULMAK ZOR
Yıllık ortalama değerlendirmelere göre 2016 itibariyle 30,5 milyon işgücünün 6,4 milyonu İstanbul’da bulunuyor. Ama İstanbul’da işsizlik oranı yüzde 13,5 seviyesinde. 2016 yılı Türkiye geneli ortalama işsizlik oranının yüzde 10,9 olduğu hesaplandığında İstanbul’un iş imkanının azaldığı görülüyor. İstanbul’un ardından en yüksek işsizlik Güney Anadolu’da bulunmaktadır. Oysa Doğu Karadeniz’de işsizlik oranı yüzde 4,5 görülmekte ve sadece 49 bin işsiz bulunmaktadır. 2014-2016 arası işgücü piyasası 1,7 milyon artıyor. Bu artışında yüzde 72,7’si iş buluyor. Ege Bölgesinde iş bulma oranı yüzde 84,6’ya çıkarken, Batı Anadolu’da bu oran yüzde 88,9 oluyor. Doğu Marmara yüzde 44,1 ve Batı Karadeniz yüzde 43,1 iş bulma oranı ile en düşük bölgeler oluyor.
GENÇ NÜFUS OKULDA
TÜİK’in 2009 ve 2016 yıllarında iki kez yaptığı “Gençlerin İşgücü Piyasasına Geçişi” araştırma sonuçlarına göre, 15 - 34 yaş arasındaki nüfusun durumu şu şekilde: Eğitime devam eden: 2009: 5.428 bin kişi. 2016: 7.891 bin kişi. Son 7 yılda eğitime devam eden nüfus sayısı 2 milyon 463 bin kişi artıyor. Oysa aynı dönemde 15 - 34 yaş arası nüfus 635 bin kişi artıyor. Bu da genç nüfusun özellikle eğitimde kalarak iş gücü piyasasına çıkmadığını göstermektedir. Veya bir başka deyişle, ülkenin vasıfsız iş gücü talebi karşılıksız kalmaktadır.
EĞİTİM ARTTIKÇA GELİR AZALIYOR
TÜİK’in “Gelir ve Yaşam Koşulları” araştırma sonuçları Türkiye’de yaşam koşullarının hızla değiştiğini ortaya seriyor. Ortalama fert gelirinin 11 bin 967 liradan yüzde 108,7 artışla 24 bin 976 liraya çıktığı görülüyor. Toplam artış oranı enflasyon oranının üzerinde olmasına karşılık gelir artışında eğitim seviyesi yükseldikçe düşüş gözleniyor.
Çalışmanın alt detaylarına bakıldığında özellikle kadınlarda okur-yazar olmayanların gelirinin yüzde 250 oranında artış gösterdiği anlaşılıyor. Buna karşılık yükseköğretim bitirmiş kadınların ücretleri sadece yüzde 89,5 artış gösterdiği görülüyor. Bütün bu sonuçlara rağmen kadın-erkek gelir farkı halen devam ediyor. Ortalama bir kadın fert geliri 20 bin 645 lira olurken, erkeklerde 26 bin 438 liraya ulaşıyor.
Kadın-erkek gelir farkı vasıfsız kesimde yüzde 70-80 aralığında seyrederken, yüksek öğretim mezunlarında bu fark yüzde 30-35 aralığına geriliyor.