KARAR’ın ‘FETÖ’nün yeni kaçış güzergahı’ diye duyurduğu Kuzey Irak üzerinden örgüt üyelerinin kaçışları devam ediyor. İzmir’de yargılandığı davada mahkemece adli kontrol şartıyla tahliye edilen binbaşı M.K. eşi E.K. ile sınırı geçmeye çalışırken yakalandı.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra deşifre olan FETÖ’cüler haklarında açılan soruşturmalardan kaçmak için başta Edirne üzerinden Yunanistan’a olmak üzere, Gürcistan ile Ege Denizi üzerinden AB ülkelerine gitmek için birçok güzergah denedi. Ancak örgüt üyelerinin Kuzey Irak üzerinden ülkeyi terkettiği ve yeni güzergahının da burası olduğunu KARAR gazetesi 6 Nisan’da manşetten duyurmuştu. Aynı güzergah eski Binbaşı M.K. ile eşinin firarında da gündeme geldi.
Ordudan ihraç edildikten sonra İzmir’de FETÖ davasında tutuklanıp ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan binbaşı M.K. ile eşi E.K. Kuzey Irak’a geçmek için Şemdinli’ye oradan da Derecik beldesi Anadağ köyü Yeşilova mezrasından geçmeye çalıştı. Ancak yakalandı. Konuyla ilgili açıklama yapan Hakkari Valiliği, jandarma tarafından yapılan incelemede yakalanan kişilerin eski TSK personeli Binbaşı M.K. ve eşi E.K. olduğu adli kontrol şartıyla İzmir’deki davada serbest bırakıldığı belirtildi. FETÖ’cü sanıkların işlemleri sonrası Derecik Jandarma Komutanlığı tarafından İzmir’e gönderileceği öğrenidli.
SINIRI ATLA GEÇİYORLAR: Örgüt üyelerinin Kuzey Irak’a eski usulle kaçakçılarla anlaşarak katır veya at sırtında geçmesini 6 Nisan’da KARAR gazetesi ‘FETÖ’nün yeni kaçış yolu Hakkari-Kuzey Irak’ başlığıyla duyurmuştu. Eşi ile Kuzey Irak’a kaçarken yakalanan Zeynep Büşra Ş., Şemdinli’de verdiği ifadesinde atlı kaçakçılar tarafından sınırdan nasıl geçirildiklerini detaylarıyla anlatmıştı. Azerbeycan’da kapatılan Özel Kafkas Üniversitesi’nin eski rektörü Ahmet Saniç’in kızı olan Zeynep Büşra Ş. Eşi Cihan Ş. ile yakalandıktan sonra şu ifadeyi vermişti: “Eşim, İlhan isimli bir şahısla irtibata geçti. Bu şahıs bize sahte kimlik ve güzergah konusunda yardımcı oldu. Kimlikler kargoyla geldi. 21 Mart’ta gece İzmir’den otobüsle Ankara’ya oradan da uçakla Hakkari Yüksekova’ya geçtik. Havaalanından İlhan isimli şahsın ayarlamış olduğu taksiye binerek Şemdinli’ye geldik. Şemdinli’den 16.00-17.00 sıralarında minibüsele Derecik’e geldik. İlçede birkaç saat bekledikten sonra İlhan isimli şahsın yönlendirdiği adamıyla buluştuk. Bu şahıs bir araçla bizi yüzleri kapalı iki kişinin yanına götürdü. Bunlar atlarıyla bekliyordu. Yüzleri kapalı olan şahıslarla birlikte yarım saat boyunca bilmediğimiz bir yere doğru gittik. Sonra iki el ateş sesi duyduk. Kaçakçılar ben ve eşimi bırakıp kaçtı. Biz de sabaha kadar askerin gelmesini bekledi.”
