ABD’nin Kuzey Suriye’de kuracağını açıkladığı 30 bin kişilik yeni ordu projesi bölgedeki tansiyonu zirve yaptırdı. Rusya bu adımın ‘Suriye’yi bölme girişimi’ olduğunu belirterek, tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı Lavrov, Türkiye’ye de seslenerek İdlib’deki gözlem üslerinin kurulma sürecinin hızlanması istedi. Lavrov, Afrin içinse ‘çatışmasızlık bölgesi koşullarını’ hatırlattı. ABD’nin Koalisyon Sözcüsü de sınır ordusunun daha önceden planlanan bir adım olduğunu duyurdu.
HABER MERKEZİ / İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk olarak geçen cumartesi “1 hafta içinde ne olacağını göreceksiniz” sözleri ile işaretini verdiği Afrin operasyonunun hazırlıkları sürüyor. Bölgeye dün yeni tank ve zırhlı birlik sevkiyatı yapılırken, İdlib’deki gözlem üsleri, Azez ve Kilis’ten de günboyu YPG noktaları vuruldu. Askeri kaynaklar, operasyon için bölgedeki birliklere ‘hazır ol’ talimatı verildiğini belirtiyor. Suriye’de tansiyonu yükselten bir diğer gelişme de Türkiye’nin tüm kırmızı çizgilerine karşın YPG ile birlikte hareket eden ve son olarak Türkiye sınırına konuşlandırmak için 15 bini SDG’lilerden oluşacak 30 bin kişilik bir ordu kuracağını duyuran ABD’nin attığı adımlar oldu. Ankara’nın öfkesinin merkezine oturan ABD’nin yeni ordu girişimi bölgede karışık olan denklemleri iyice içinden çıkılmaz hale getirdi.
TEKNOLOJİK DESTEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’ye sert mesajlar verdiği YPG, Irak sınırına kadar olan yaklaşık 600 kilometrelik hattı şu an fiili olarak elinde bulunduruyor. Güneyde Fırat Nehri boyunca Rakka ve Deyri Zor’un sınır olduğu hat en doğuda Irak sınırı ile birleşiyor. Bu bölgede yaklaşık olarak 2 bin ABD askeri bulunuyor. Bu askerlerden bini ‘Özel birlik.’ ABD askerlerinden hariç sayıları bilinmeyen İngiliz ve Fransız askerlerinin de sahada olduğu belirtiliyor. Batı’da Mençi uç noktası olan YPG bölgesinde ABD’nin eğitip donattığı Suriye Demokratik Güçleri mensubu silahlı militan sayısı ise 30 binin üzerinde. Bazı kaynaklarda bu rakam 60 bin olarak gösterilse de ABD’nin son açıkladığı, yeni ordu 30 bin ile sınırlandırılıyor. Bu sayının 15 bini ise halen aktif durumdaki SDG üyelerinden oluşacak. ABD medyasında orduya yakın kaynaklar, ‘Sınır Birlikleri’ olarak adlandırılan yeni orduya biometrik tanıma sistemleri, dinleme cihazları, sınır istihbaratı konularında eğitim ve teknik malzeme yardımı yapılacağını duyuruyor. ABD’li kaynaklar ise resmi olarak ordunun kurulacağını duyursa da içerik hakkında bilgi vermekten kaçınıyor. ABD Savunma Bakanı Mattis, daha önce yaptığı açıklamalarda ülkesinin Suriye’de yeni bir aşamaya geçtiğini, bundan böyle direkt silah yardımı yerine geçiş sürecine hazırlık için çalışma yürüteceklerini duyurmuştu. Bu açıklama 24 Kasım’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın yaptığı telefon görüşmesinin ardından gelmişti. Trump’ın bu görüşmede YPG’ye artık silah sevkiyatı yapılmayacağını söylediği belirtilmişti. Görüşmede yer alan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da ABD Başkanı’nın silah sevkiyatı yapılmasını ‘büyük bir hata’ olarak değerlendiğini duyurmuştu.
RUSYA’DAN ÇİFTE UYARI
ABD’nin yeni ordu projesine bölgedeki bir diğer etkili güç Rusya’dan yanıt gecikmedi. Türkiye ile birlikte Astana Zirveleri düzenleyen ve Çatışmasızlık Bölgeleri ilan ederek 7 yıl süren savaşta görece ateşkes sağlamakta ön ayak olan Rusya ABD’nin bu adımının Suriye’ye bölünmeye götüreceğini duyurdu. Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, 2017 yıllık değerlendirme toplantısında hem ABD’yi hem de Afrin’de koruma altında tuttukları YPG’yi uyardı.
LAVROV: BÖLÜNME RİSKİ
Lavrov, başkent Moskova’da düzenlediği basın toplantısında, ABD’nin, Suriye’de ‘sınır güvenlik gücü’ kurulmasına yönelik planlarıyla ilgili “Bu tek taraflı ultimatom benzeri kararın Suriye’nin toprak bütünlüğüne zarar verebileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. ABD tarafından duyurulan sınır gücü kurulmasına yönelik kararın, Suriye’nin Türkiye ve Irak sınırında büyük bir bölgenin izole edilmesi anlamına geleceğine işaret eden Lavrov “Bu ciddi mesele nedeniyle Suriye’deki bu bölgelere yönelik atılacak adımlara ilişkin endişeler ortaya çıkıyor” değerlendirmesinde bulundu. ABD’nin aldığı kararın gerek BM Güvenlik Kurulu nezdinde gerekse de daha önce varılan anlaşmalarla bağdaşmadığını vurgulayan Lavrov “Türk ve İranlı meslektaşlarımız gibi biz de bu konuda ABD’den açıklama bekliyoruz. Bu kararın Suriye’nin toprak bütünlüğüne zarar verebileceğini düşünüyoruz” diye konuştu. Lavrov, Suriye’deki Kürtlerin durumuna da değinerek “ABD’nin tek taraflı, ultimatom benzeri Suriye’de ordu kurulmasına yönelik projesi, Türkiye ile Kürtler arasındaki ilişkilerde problem yaratabilir ve Afrin’deki durumun yatıştırılmasına yardımcı olmaz. Afrin’deki amacımız tümüyle bir ateşkes sağlanmasıdır” dedi. Türkiye ve İran’la Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ne yönelik çalışmalara devam ettiklerini hatırlatan Lavrov, şöyle konuştu: “Türk ortaklarımızın, yeni provakasyonların önlenmesi amacıyla İdlib’deki gerilimi azaltma bölgeleri çevresindeki gözlem noktalarının kurumunu bir an önce tamamlamasını umuyoruz. Şu anda 3 gözlem noktası kurulmuş durumda ve toplam 20 tane kurulacak. Bu noktaların kurulmasıyla İdlib’teki durumun sakinleşeceğini umuyoruz.”
ABD’DEN CILIZ SES
ABD ise dün günboyu konu hakkında sesizliğini korurken tek açıklama IŞİD Karşıtı Koalisyon Sözcüsü Albay Ryan Dillon’dan geldi. Albay Dillon Kolasiyon’un resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Irak ordusu ile SDG’nin geçtiğimiz aylarda yaptığı sınır güvenliğini hatırlatarak “Irak ordusunda 8 bin asker eğittik. SDF’de de aynı süreç olacak. Sınır birliklerine eğit donat, istihbarat ve teknik eğitim verilecek” ifadesine yer verdi.
ABD’nin girişimine bir tepki de Suriye’den geldi. Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdad, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kürtlere ilişkin de şunları söyledi: “Biz binlerce yıl ortak bir hayatı paylaşmış tek bir halkız. Ancak ABD, Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yatırım yapıyor. ABD’nin çıkarlarına hizmet eden Kürtlerin, Türk güçleri için kapıları açtıklarını düşünüyoruz. Vatanı ve vatanının çıkarlarına aykırı hareket edenler Suriye ve Suriye halkının düşmanıdır. Kürtlerin çoğu birer Suriye vatanseveri. Ancak başka ülkelerden para alanlar da var. Elbette onlara ne Suriyeli ne de vatansever diyebiliriz. Ülke içindeki sorunların tamamını kendi kendimize çözmeliyiz, ABD ile müttefik olarak değil. Suriye’yi bölmeyi başaramayacaklar, bu yakın zamanda apaçık olacak. Onlar (SDG) için daha iyi olan Suriye ordusunun safına geçmeleri. Her ihanetin bedeli vardır.”
Suriye’de kaynayan bir diğer nokta ise Afrin. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği iki noktadan biri olan kente yönelik TSK’nın kuşatması ve top atışları dün günboyu devam etti. Fırat Kalkanı bölgesindeki ÖSO güçlerinin de harekat için hazırlık yaptığı belirtiliyor.
ÖSO HAREKTA HAZIR
ÖSO’dan yapılan açıklamada da bölgedeki 10 bini aşkın militanın operasyon için hazır olduğu duyuruldu. Kilis sınır hattına TSK yeni birlikler ve zırhı araçlar sevk ederken kritik bir nokta ön plana çıkıyor: Afrin’deki Rus üsleri. Yakaşık 8 ay önce kentteki üç notaya yerleşen Rus askerlerinin sayısının 100 ile 200 arasında olduğu tahmin ediliyor. Rusya’nın ‘ateşkes gözlem üssü’ görevi ile açıkladığı bu noktaların olası harekat esnasında ne olacağı konusu henüz netlik kazanmış değil. Yerel kaynaklar üslerin konumu ve akıbeti hakkında da net bilgilerin olmadığının altını çiziyor.
İNGİLTERE’DEN 10 İL İÇİN SEYAHAT UYARISI
ABD’nin vatandaşlarına Türkiye’ye yönelik yaptığı seyahat uyarısının ardından İngiltere’den benzer bir açıklama geldi. Birleşik Krallık, vatandaşlarını Şırnak, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır, Siirt, Tunceli, Hakkari, Kilis ve Hatay’a seyahat etmemeleri konusunda uyardı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı güncellemede ‘olası protesto ve gösteriler’e ilişkin uyarı kaldırılırken, Türkiye’den İngiltere’ye sefer yapan uçuşlarda ek güvenlik önlemleri alınabileceği belirtildi.