ABD’nin Türkiye sınırında ‘30 bin kişilik YPG ordusu kurulacağı’ açıklamasının ardından Ankara’dan yükselen sert ve kararlı tutum MGK bildirisiyle ‘devlet kararına’ dönüştü. Son dönemin en kritik MGK’sından ‘Gereken derhal yapılacak’ mesajı çıktı. Harekatın Afrin ile sınırlı kalmayacağının işareti verildi. Hükümet Sözcüsü Bozdağ da, ‘Artık sabır tükendi’ sözleriyle kararlılığı dile getirdi.
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından yayımlanan bildiride, “Türkiye’nin, sınırlarının hemen yanı başında bir terör koridoru oluşturulmasına ve bir terörist ordusu kurulmasına izin vermeyeceği, bu konuda gereken her türlü tedbirin alınacağı belirtilmiştir.” ifadelerine yer verildi. Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelerin milli güvenlik siyaseti çerçevesinde müzakere edildiği vurgulanan bildiride, şunlar kaydedildi: “Terör örgütlerinin ülkemize yönelik açık tehdidi söz konusu iken NATO çatısı altında ve ikili ilişkilerimizde müttefikimiz olan bir devletin, güvenliğimizi dikkate almadan teröristleri ortak ilan edip silahlandırması üzüntüyle karşılanmıştır. Suriye’de DEAŞ ile fiili mücadelenin büyük ölçüde tamamlanmış olması sebebiyle PKK/PYD-YPG terör örgütüne verilen silah, araç ve gereçlerin gecikmesizin toplanması gerektiği kuvvetle vurgulanmıştır. Türkiye’nin, sınırlarının hemen yanı başında bir terör koridoru oluşturulmasına ve bir terörist ordusu kurulmasına izin vermeyeceği, bu konuda gereken her türlü tedbirin alınacağı belirtilmiştir.”
“Sınır emniyetimizi tahkim etmenin yanı sıra vatandaşlarımız ile bölge halkının can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla ilk aşamada Suriye’nin batısından ülkemize yöneltilen tehditlerin bertaraf edilmesi için gereken adımların derhal ve kararlılıkla atılacağı vurgulanmıştır.” değerlendirmesinde bulunulan bildiride, şu ifadelere yer verildi: “Ülkemizin, üyesi olduğu uluslararası örgütlerden ve taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan sorumluluklarını, terörle mücadele dahil yerine getirmek suretiyle, bölge ve dünya barışına önemli katkılar sağladığının altı çizilerek, müttefiklerimizden de aynı ilkeli tutumun beklendiği ifade edilmiştir.”
MGK’nın ardından toplanan Bakanlar Kurulu’ndan sonra yapılan açıklamada da Afrin harekatı konusundaki kararlılık vurgulandı. Toplantının ardından açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, “Türk milleti ve devletinin bekası olduğu zaman riskleri ortadan kaldırmalı, tehditleri yok etmelidir. Türkiye’nin bekası için daha büyük riskleri göze almak gerekebilir. Türkiye sabrının son noktasına gelmiştir. Kimse Türkiye’nin daha fazla sabır göstermesini beklemesin. Türkiye atılacak adımlarda kararlıdır” diye konuştu. Bozdağ, harekatın ne zaman başlayacağı sorusuna, ‘Ne zaman başlayacağını açıklamamız doğru olmaz”karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaretini verdiği harekat için Suriye sınırında eller tetikte beklenirken Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da muhatapları ile son diplomatik girişimlerini sürdürüyor. Kanada’da ABD’li mevkidaşı Tillerson ve Savunma Bakanı Mattis ile görüşen Çavuşoğlu, operasyonun Afrin ile sınırla kalmayacağı mesajını verdi. Tillerson ile görüşmesini anlatan Çavuşoğlu, aralarında geçen diyaloğu şu sözlerle aktardı: “Böyle bir oluşumda Türk-Amerikan ilişkileri geri dönülmez bir şekilde zarar görür. Biz ilişkilerimizin o noktalara gitmesini arzu etmeyiz. Ancak o noktaya giderse çok ciddi karşılığı da olur dedim. Afrin’de bulunan YPG/PKK teröristlerinin hem İdlib’deki gözlemcilerimize, hem Fırat Kalkanı bölgesindeki askerlerimize, hem Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensuplarına yönelik hem de Türkiye’ye yönelik saldırılarına karşılık vereceğimizi ve karşımıza kimsenin çıkmaması gerektiğini söyledik. YPG/PKK’ya yönelik alacağımız tedbirler sadece Afrin’le sınırlı olamaz, burada Münbiç ve Fırat’ın doğusu da var.