Türkiye’nin en büyük ihracat pazarına ‘Trump’ planı: ‘Önce ABD’ politikası resesyon getirebilir

Türkiye’nin en büyük ihracat pazarına ‘Trump’ planı: ‘Önce ABD’ politikası resesyon getirebilir

İkinci kez ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın Avrupa ve Çin’e getirmeyi planladığı ek gümrük vergilerinin, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Euro Bölgesi'nde 2025 sonuna doğru resesyona yol açabileceği ve euro/dolar paritesini 1,03 seviyesine kadar düşürebileceği öngörülüyor.

Donald Trump'ın ikinci kez ABD başkanlığına seçilmesi, küresel ekonomi ve ticaret piyasalarında büyük bir dalgalanmaya yol açarken, özellikle Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı Euro Bölgesi ülkeleri için ekonomik endişeleri de artırdı.

Trump’ın “Önce Amerika” politikası doğrultusunda vadettiği yeni gümrük vergileri, ABD-AB ticaret ilişkilerini zorlu bir döneme sürükleyebilir. Euro Bölgesi'nin ana ticaret ortaklarından biri olan ABD'ye uygulamayı planladığı yüzde 10 ila 20 arasında değişen ithalat vergileri, yaklaşık 1 trilyon dolarlık ikili ticareti tehlikeye atıyor.

Trump'ın başkanlığıyla birlikte Euro Bölgesi ekonomilerinin ciddi bir resesyon riskiyle karşı karşıya kalabileceğini belirten ekonomistler, özellikle Almanya’nın bu yeni dönemde büyük bir ekonomik kayba uğrayabileceğine dikkat çekiyor. Hollanda merkezli yatırım bankası ING tarafından yayımlanan analizde, ABD’nin başlattığı korumacı önlemlerin başta Almanya olmak üzere Euro Bölgesi ekonomilerini derin bir resesyona sürükleyebileceği ifade edildi. Almanya'nın otomotiv sektörünü doğrudan etkilemesi beklenen yeni vergilerin bu ülkede ekonomik büyümeyi ciddi ölçüde yavaşlatabileceği belirtiliyor. ING ekonomistlerine göre, Trump'ın getireceği yeni vergilerin ekonomik etkilerinin özellikle 2025’in sonlarına doğru hissedilmeye başlanacağı ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) yıl sonunda faiz indirimi yapma olasılığını artırdığı düşünülüyor.

AVRUPA’DA 260 MİLYAR DOLARLIK EKONOMİK KAYIP BEKLENİYOR

Hollandalı yatırım bankası ABN Amro, Trump’ın ticaret politikasının etkisiyle Euro Bölgesi’nde yaklaşık 260 milyar euroluk bir ekonomik kayıp yaşanabileceği tahminini paylaştı. Bu kayıp, bölge GSYH’sinin yüzde 1,5’ine denk geliyor. Özellikle büyük ekonomiler arasında bulunan Almanya için büyüme kaybının yüzde 1,5’e ulaşabileceği öngörülüyor. Almanya’nın 2027’ye kadar bu ekonomik zararın etkilerini hissetmeye devam etmesi beklenirken, diğer büyük ekonomiler olan Fransa ve İtalya’nın da benzer şekilde olumsuz etkilenebileceği ifade ediliyor.

Ekonomim'den Hilal Sarı'nın haberine göre; ABD merkezli Goldman Sachs ekonomistleri, Trump’ın getireceği gümrük vergilerinin Euro Bölgesi’nde yüzde 1’lik bir GSYH kaybına neden olabileceğini belirtiyor. İsviçre merkezli UBS ve Almanya merkezli Natixis ise Euro Bölgesi'nin GSYH’sinde yüzde 0,5 ila 1 arasında bir daralma yaşanabileceğini öngörüyor. Bu durumun, 2025 sonlarına doğru resesyon tehlikesini artırabileceği ve ECB’nin faiz oranlarını tekrar sıfıra yakın seviyelere çekmek zorunda kalabileceği yorumları yapılıyor.

ALMANYA’DA KOALİSYON ÇATLAĞI VE ERKEN SEÇİM HAZIRLIĞI

ABD seçim sonuçları Avrupa’da siyasi sahneyi de etkiledi. Almanya’da Başbakan Olaf Scholz, seçimlerin hemen ardından Maliye Bakanı Christian Lindner’i görevden alarak erken seçim ihtimaline kapı araladı. Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller’in azınlık hükümeti kurması beklenirken, Almanya’nın siyasi ve ekonomik olarak ABD'nin politikalarından en çok etkilenecek ülke olacağı değerlendiriliyor. Scholz, yeni bir güven oylamasına gitmeye hazırlanırken, ABD-AB ticaret ilişkilerindeki belirsizliğin de ülkenin ekonomik istikrarını zorlayabileceği görüşü hâkim.

ÇİN ÜZERİNDEKİ VERGİLER AVRUPA’YA YANSIYACAK

Trump hükümetinin Çin’e karşı uygulamayı planladığı yüzde 60 gümrük vergisi, Çin’in Avrupa pazarına yönelebileceği endişelerini doğuruyor. Asya Pasifik bölgesinde önde gelen analistler, Çin'in Avrupa pazarlarına ihracat yapmaya başlayarak özellikle Avrupa’nın tekstil ve elektronik gibi sektörlerini zora sokabileceğini ifade ediyor.

PARİTE VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKE PARALARI BASKI ALTINDA

Trump’ın yeniden seçilmesinin ardından doların diğer para birimleri karşısında değer kazanması bekleniyor. Dolar endeksi, seçim zaferiyle birlikte yüzde 1’in üzerinde değer kazanarak 105 seviyesini aştı. ING ve MUFG gibi önde gelen finans kurumları, paritenin önümüzdeki haftalarda 1,05 seviyelerine kadar inebileceği öngörüsünde bulunuyor. Bu durumun özellikle gelişmekte olan ülke para birimlerinde zayıflama eğilimi yaratacağı ve küresel borç maliyetlerinin artabileceği ifade ediliyor.

KÜRESEL PİYASALARDA DALGALANMA VE TÜRKİYE İÇİN ETKİLERİ

Trump'ın korumacı politikalarının, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler üzerinde de baskı yaratması bekleniyor. Euro Bölgesi ekonomilerindeki zayıflamanın Türkiye'nin ihracatını olumsuz etkileme potansiyeli taşıdığı ifade ediliyor. Bu bağlamda, döviz kurundaki dalgalanmaların Türkiye’de de hisse senedi piyasalarına ve tüketici fiyatlarına yansıması beklenebilir.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN