Lübnan’da binlerce sivilin yaralandığı ve çocukların öldüğü vahşetin ardından İsrail’in ‘devlet terörünü’ nasıl soğukkanlı bir planla uyguladığı ortaya çıktı.
Hizbullah liderinin üyelerine ‘Cep telefonu kullanmayın’ talimatı vermesinin ardından Mossad, çağrı cihazı üreten paravan şirket kurdu. Saldırıda kullanılan cihazlar batarya kısımlarına patlayıcı bileşik enjekte edilerek Lübnan’da piyasaya sürüldü.
SAVUNMA BAKANI’NDAN ‘BÜYÜK BAŞARI’ İÇİN TEBRİK
Beyrut’ta binlerce kişinin yaralandığı çağrı cihazı ve telsiz saldırılarının ardından İsrail istihbarat örgütü Mossad’ı işaret eden kanıtlar meydana çıktı. Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın patlamaların ardından savunma teşkilatını ‘büyük başarıları’ için övdüğüne ilişkin iddianın İsrail basınına yansıması da dikkat çekti. Hiçbir ülkenin güvende olmadığını gösteren saldırıda ‘Mossad cihazlara nasıl sızdı?’ sorusu öne çıktı. İsrail’in planı aylar öncesinden planladığı anlaşıldı.
MİLYON DOLARLIK BİR SUİKAST PLANI: TRUVA ATI
üreç, Nasrallah’ın cep telefonlarını riskli görerek Hizbullah üyelerine “Gömün” talimatı vermesiyle başladı. Hizbullah’ın çağrı cihazı tedarikine girişmesiyle birlikte de Mossad, Macaristan’da çağrı cihazı üreticisi gibi görünen BAC adlı paravan şirket kurdu. Ancak Mossad, üretim aşamasına doğrudan müdahil olarak cihazların bataryalarına PETN adı verilen patlayıcı bir bileşik enjekte edilmesini sağladı. Bu cihazlar da paravan şirket üzerinden Lübnan’a ulaştırıldı.
Lübnan’da ölenler arasında çocukların da bulunduğu patlamaların şifresi çözüldü. Buna göre; İsrail istihbarat örgütü MOSSAD, aylar öncesinden milyonlarca dolarlık yatırımla çağrı cihazı ve telsiz üreten BAC adlı paravan şirket kurdu. Üretim aşamasında bataryalarına patlayıcı bir bileşik enjekte edilen cihazlar, Hizbullah’a ulaştırıldı.
KOD ADI: TRUVA ATI
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, iki gün üst üste çağrı cihazı ve telsizlerin eş zamanlı patlatılmasının şoku yaşanıyor. Saldırılarda aralarında çocukların da bulunduğu 40’a yakın kişi hayatını kaybederken, 3 bin 250’den fazla kişi yaralandı. Okullarda eğitime ara verilirken birçok resmi kurum da kapatıldı. Lübnan ordusu, şüpheli bulduğu çağrı cihazı ve telsizleri imha etti. Refik Hariri Havalimanı’nda “pager” ve “walkie-talkie” olarak bilinen iletişim cihazlarının kullanımı yasaklandı. Başbakan Necib Mikati “Bu konuda birinci sorumluluk uluslararası topluma aittir ve İsrail saldırganlığını caydırmak için harekete geçmelidir. Çünkü bu tüm insanlığı ilgilendiren bir meseledir. Birleşmiş Milletler nerede?” diye sorarken İsrail’in ‘devlet terörünü’ nasıl soğukkanlı bir planla uyguladığı da ortaya çıktı. ABD’li New York Times gazetesinde yer alan iddiaya göre; İsrail, söz konusu cihazları ayrıntılı bir planın parçası olarak kendisi üretti. “Truva Atı” benzetmesi yapan gazete, her ne kadar Tel Aviv yönetimi ve ABD, saldırılarla alakası olmadıklarını açıklasa da ayrıntıları şöyle aktardı...
2022’DE SATIŞ BAŞLADI:İsrail, yüksek teknoloji aracılığıyla suikastlar düzenlemeye başlayınca Hizbullah bir dizi tedbir aldı. Ancak örgütün bu kararından önce İsrail, uluslararası çağrı cihazı üreticisi gibi davranacak bir şirket kurma planını uygulamaya koydu. MOSSAD, birkaç yıl önce milyonlarca dolarlık yatırımla BAC Consulting isimli Macaristan merkezli paravan bir şirketi hayata geçirdi ve çağrı cihazlarını Tayvanlı Gold Apollo adına üretmek üzere sözleşme imzaladı. Cihazları üreten kişilerin gerçek kimliklerini gizlemek için de en az iki tane daha sahte şirket kuruldu. BAC bu süreçte önce sıradan müşterilere satış yaptı. Asıl hedef Hizbullah’tı. Çağrı cihazları 2022 yazında az sayıda da olsa Lübnan’a gönderilmeye başlandı. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın militanlarına “Cep telefonlarınızı kırın, gömün veya demir bir kutuya kilitleyin” çağrısının ardından üretim hızla artırıldı. Üretim aşamasında cihazların bataryalarına PETN adı verilen patlayıcı bir bileşik enjekte edildi. Bazı kaynaklara göre; 5-6 ay önce Hizbullah, bu cihaz ve telsizlerden 5 bin civarında sipariş verdi. Patlayanlar da, bu yeni cihazlardı.
MACARİSTAN DA KARIŞTI: Bu arada BAC Consulting firmasının Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki ofisine aylardır kimsenin gelmediği anlaşıldı. Şirketin bulunduğu apartmanın üst katında yaşayan ve kamera önünde konuşmak istemeyen bir kişi “20 yıldır burada kiracıyım. Bugüne kadar yalnız bir kadın çalışanı gördük. O da gelen postalarla ilgileniyordu. Herhangi bir üretim yapıldığına şahit olmadık. Haberleri okuyunca dehşete düştük” şeklinde konuştu. Macar Hükümet Sözcüsü Zoltan Kovacs ise “Söz konusu şirketin ülkemizde herhangi bir üretimi ya da tesisi yok. Aracı firma. Belirtilen adresinde kayıtlı bir müdürü var. Atıfta bulunulan cihazlar hiçbir zaman Macaristan’da bulunmadı” ifadelerini kullandı.
ICOM’DAN AÇIKLAMA: Öte yandan Japonya merkezli iletişim ekipmanları üreticisi ICOM Direktörü Yoshiki Enomoto, Lübnan’da patlatılan telsizlerin daha önce sattıkları bir modelin bataryaları değiştirilmiş versiyonu olabileceğini duyurdu. Enomoto “Sahte olma ihtimalini göz ardı edemeyiz. Ürünlerin seri numaralarını kontrol etmeden dağıtım kanallarını belirlemek zor. 2014 yılında satışları sonlandırmadan önce söz konusu modelden yurt içinde ve yurt dışında yaklaşık 160 bin adet sattık” dedi.
İRAN MI YAPTI? BİNLERCE İSRAİLLİ'YE SAHTE MESAJ GİTTİ
Binlerce İsraillinin cep telefonuna önceki gece “Acilen sığınaklara girmelisiniz” yazılı acil durum mesajı gönderildi. Mesajda alıcıların bağlantıyı açmamaları gerektiği uyarısı ve İbranice metinde yazım hataları bulunuyordu. Yaklaşık 1 saat sonra, İsrail ordusu hiçbir bildirimde bulunmadığını duyurdu. Yetkililer, sahte uyarı mesajına ilişkin soruşturma başlatırken, bunun İran kaynaklı bir siber saldırı neticesinde gönderilmiş olabileceği ihtimalini değerlendiriyor. Bu arada İran, Lübnan’da Büyükelçi Mücteba Emani’nin yaralanmasına yol açan saldırıya uluslararası hukuk uyarınca gerekli cevabı verme hakkını muhafaza ettiğini bildirdi.
