Gazze Şeridi'ne 176 gündür düzenlediği saldırıların yanı sıra yardımların ulaşmasını da engelleyemeye devam ederek büyük bir felakete neden olan İsrail ordusu, Batı Şeria'da bulunan toprakları da gasbediyor. Filistinli yetkililer İsrail'in "Aksa Tufanı" saldırısının ardından işgal altındaki Batı Şeria'da, 27 bin dönüm Filistin toprağına el koyduğu bildirildi.
İsrail'in, Hamas'ın düzenlediği 7 Ekim'deki "Aksa Tufanı" saldırısının ardından işgal altındaki Batı Şeria'da, 27 bin dönüm Filistin toprağına el koyduğu bildirildi.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Müeyyed Şaban, "30 Mart Filistin Toprak Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze saldırısının ardından Batı Şeria'da 27 bin dönüm Filistin toprağını gasp ettiğini ve yerleşim birimi projeleri üzerinde çalıştığını belirtti.
BATI ŞERİA'DA 1277 KİŞİ GÖÇE ZORLANDI
Şaban, Gazze'ye yönelik saldırıların başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana, 220 aileden oluşan ve toplam 1277 kişilik 25 bedevi topluluğunun göçe zorlandığını ve bölgede 1156 ayrı saldırı düzenlendiğini paylaştı. Bu saldırılar sonucunda 12 Filistinli sivil vatandaşın yaşamını yitirdiği, ve 9 bin 600 ağaç da dahil olmak üzere birçok mülkün zarar gördüğü ifade edildi.
İşgal güçlerinin icraatları sonucu Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında çoğunluğu zeytin ağacı olmak üzere 9 bin 600 ağaca zarar verildiğinin altını çizen Şaban, bütün bu uygulamalarla Batı Şeria'daki Filistin topraklarının "bölük pörçük" edildiğini ve buralarda gidiş geliş güzergahlarında, 140'ı 7 Ekim sonrası olmak üzere, toplam 840 askeri barikat ya da geçiş noktaları kurulduğunu belirtti.
OSLO ANLAŞMASI
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.