Esad rejiminin çöküşüyle birlikte Suriye'de işkence ve kayıplarla ilgili gerçekler gün yüzüne çıkıyor. HTŞ lideri Colani, suçluların adaletten kaçamayacağını belirtirken, halk kaybolan sevdiklerini aramaya ve adalet talep etmeye devam ediyor. Colani, “İşkencelere karışan rejim yetkililerine af ya da bağışlama olmayacak. Onları takip edeceğiz ve adalet sağlanması için ülkelerden suçluları teslim etmelerini talep edeceğiz” dedi.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesinde kritik bir rol oynayan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Muhammed el-Colani, rejimin işkencelerinden sorumlu olanların adaletten kaçamayacağını vurguladı. Colani, yaptığı açıklamada, “İşkencelere karışan rejim yetkililerine af ya da bağışlama olmayacak. Onları takip edeceğiz ve adalet sağlanması için ülkelerden suçluları teslim etmelerini talep edeceğiz” dedi.
ESAD REJİMİNİN ÇÖKÜŞÜ VE KAÇAN YETKİLİLER
Kuzeydeki Halep kentine düzenlenen ani HTŞ saldırısının ardından Esad rejiminin çökmesiyle yaklaşık 14 yıllık iç savaş sona erdi. Rejimin çöküşünün ardından birçok üst düzey yetkili yurtdışına kaçarken, bazı yetkililerin rejimin geleneksel desteğinin güçlü olduğu kıyı bölgelerinde saklandığı iddia ediliyor.
KAYBOLAN İNSANLAR VE İŞKENCENİN İZLERİ
İç savaşın ardından halk, rejimin kötü şöhretli gözaltı merkezlerinde kaybolan sevdiklerinin izini sürmeye devam ediyor. 2011 yılında başlayan savaşta 300 binden fazla kişi hayatını kaybederken, 130 bin kişinin hala kayıp olduğu tahmin ediliyor. Bu kayıpların büyük bir kısmının rejimin hapishane sistemi içinde kaybolduğu düşünülüyor.
Dün, Şam’daki bir hastane morguna işkence izleri taşıyan 35 ceset getirildi. Doktorlar, yakınlarını arayan insanlardan cesetlerin fotoğraflarını incelemelerini istedi. Cesetlerin, Uluslararası Af Örgütü tarafından “insan mezbahası” olarak tanımlanan Sednaya hapishanesinden getirilen mahkumlara ait olduğu ve yakın zamanda öldürüldüğü açıklandı.
TADAMON KATLİAMI VE ADALET TALEBİ
Şam’ın el-Midan mahallesinde 2013 Tadamon katliamının faillerinden birinin halka açık bir şekilde cezalandırılacağı söylentileri üzerine binlerce kişi meydanda toplandı. Ancak beklenen yetkili ortaya çıkmayınca kalabalık dağıldı.
Tadamon katliamı, iki yıl önce The Guardian tarafından belgelenmişti. Olayda, elleri kelepçeli ve gözleri bağlı sivillerin bir çukura kurşuna dizilip ardından ateşe verildiği görüntüler dünya gündemine oturmuştu. En az 288 kişinin öldürüldüğünün belgelendiği katliam, Esad rejiminin en karanlık yüzlerinden biri olarak hafızalara kazındı.
ADALET VE İNTİKAM TALEPLERİ
Esad rejiminin işlediği suçların ortaya çıkmasıyla birlikte, halk arasında adalet ve intikam talepleri yükseliyor. Deyrizor’dan 35 yaşındaki Areej, “Bu sadece Tadamon veya Sednaya ile ilgili değil. İnsanlar çok acı çekti,” diyerek, rejimin suçlarının büyüklüğünü ve halkın adalet arayışını dile getirdi.
