Tunus kıyılarında balıkçılık yapan Usame Dabbebi’nin ağına çoğu zaman balık yerine göçmenler vuruyor. İlk seferinde gördüğünde korktuğunu söyleyen balıkçı, “Bazen balık yerine, ceset de vuruyor. Bir süre sonra ağdan insan çıkarmak, balık çıkarmaktan farksız hale geldi” dedi. Balıkçı yakın bir zaman önce, üç gün içinde 15 göçmen cesedini sudan çıkardığını anlattı.
Tunus kıyıları Avrupa’ya ulaşmak isteyen düzensiz göçmenlerin bir numaralı kapısı haline gelmiş durumda. Eldeki verilere göre bu yılın Ocak - Nisan tarihleri arasında bu kıyılardan 24 bin göçmen botlarla açıldı ve İtalya kıyılarına ulaştı. Aynı yolculukta kaç kişinin hayatını kaybetmiş olabileceği bilinmiyor.
Tunus kıyıları, Libya’nın içinde bulunduğu şiddet sarmalı nedeniyle göçmenlerin ana tercihi haline geldi. Avrupa Birliği yetkilileri göçmen akınını engellemekte zorlanırken, yoksulluk ve şiddetten kaçmak isteyenler Akdeniz kıyılarında trajik izler bırakıyor.
BBC'nin haberine göre, Safakes'te balıkçılık yapan Usame Dabbebi bu izlere birebir şahit oluyor. Her ağ çekişinde umut ve endişe dolu gözlerle ağa takılanlara bakıyor. Çünkü ağa takılan her zaman balık olmuyor.
“Bazen balık yerine, ceset de vurduğu oluyor. İlk kez olduğunda çok korktum ama sonra alışmaya başladım. Bir süre sonra ağdan insan çıkarmak, balık çıkarmaktan farksız hale geldi.”
‘BEBEK CESEDİNİ GÖRÜNCE AĞLAMAYA BAŞLADIM’
30 yaşındaki balıkçı, yakın bir zaman önce, üç günlük bir zaman diliminde 15 göçmen cesedini sudan çıkardığını anlatıyor:
“Bir keresinde bir bebek cesedi buldum. Bir bebeğin suçu ne olabilir ki? Ağlamaya başladım. Yetişkinler için durum farklı çünkü onlar yaşadılar. Ama o bebek daha ne yaşamıştı ki?”
Dabbebi, Safakes kıyılarında 10 yaşından bu yana balıkçılık yaptığını anlatıyor. Usame Dabbebi, yıllardır yan yana ağ attıkları balıkçıların çoğunun teknelerini insan kaçakçılarına sattıklarını söylüyor:
“Kaçakçılar bana birçok kez, inanılmaz paralar önerdiler. Hep reddettim çünkü eğer benim teknemde biri böyle ölürse kendimi asla affedemezdim.”
Safakes limanı yakınlarında, benzer kaçış girişimlerinden geriye kalanların yığıldığı bir nokta var. Bu trajik yolculukların nasıl sonlanabildiğini gösteren bir başka yer de şehrin dışındaki mezarlık. Bir sonraki deniz faciasına hazırlık için yeni mezar yerleri açılmış.
İKİ HAFTADA 200 CESET
Ama bunların da yeterli olmayacağı biliniyor. Sadece göçmenlere ayrılacak bir mezarlık planı hayata geçirilecek. Bu yıl içinde yalnızca iki haftalık bir sürede 200’den fazla göçmenin cesedi sudan çıkarıldı. 2014 yılından bu yana Akdeniz’de 27 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği biliniyor. Ancak gerçek sayının bunun çok üzerinde olabileceği düşünülüyor.
Safakes bölgesi Sağlık Müdürü Doktor Hatem Şerif, bu denli ölümle başa çıkabilecek imkanları olmadığını söylüyor. Bölgenin 40 ceset kapasiteli bir morgu bulunuyor ancak 250 cesedi depolamak zorunda kaldıkları durumlar da olmuş. Hatem Şerif tüm bulunan cesetlerin ayrı şekilde numaralanarak gömüldüğünü söylüyor.
Yakınlarını arayan kişilerin DNA takibi yapabilmeleri için cesetler gömülmeden bu örnekler alınarak saklanıyor. Bu yıl İtalya’ya 47 binden fazla göçmen ulaştı. Bu bir önceki yıla göre üç kat artışa işaret ediyor.
Geçen ay burayı ziyaret eden Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, bir milyar euroluk bir yardım paketi sözü verdi. Eğer onaylanırsa bu miktarın 10’da biri, insan kaçakçılığını engellemek için harcanacak.